Forum7. Sanat-İzmirSinema  Yeni Konu 

KAN KİTABI-CLIVE BARKER

11 Mayıs 2009

deepblueeagle

BOOK OF BLOOD-CLIVE BARKER 



Ölüler de konuşur. Sadece hayattakiler değil. Biz yaşayanlar birbirimizi dinlemeyiz. Herkes kendisini dinler. Karşımızdaki konuşurken aslında biz ona vereceğimiz yanıtı düşünürüz. Egolarımızı dinleriz. Sonra da birbirimizi anlamadığımızı söyleriz. Hatta bizi kimsenin anlamadığını.

Ama bu dünyada sadece biz yokuz. Ölüler de var. Onlar da konuşmak istiyorlar. Ve dinlemediğimiz için bize kızıyorlar. Onların çığlıklarını duyanlar vardır belki. Ölülerin bize anlatacak öyküleri var. Onları dinlemeliyiz. Ölüler kendileriyle alay ettiğimizi düşünüyorlar. Ciddiye almadığımızı onları. Sadece bizim şehirlerimiz yok. Onların da var. Bu şehirler büyük olasılıkla mezarlıkların altında. Yer altı şehirleri. Metrolarda trenlerin son duraktan sonra nereye gittiğini hiç düşündünüz mü. Ölülerin yanına. Onları taşımaya. Ölülerin de otobanları var. Ve hatta onlar bizim dünyamızla ölümden sonra hayat dünyası arasında da yolculuk yapıyorlar. Onları hepimiz göremeyiz. Ancak kahinler görebilir, medyumlar ise onları dile getirebilir. 

Ölüler şehrinin yollarında da kavşaklar vardır. Ve iki dünya arasında geçişi sağlayan VIP odaları. Bu odalarda, evlerde ölüler tedirgin bir şekilde beklerler. Kendilerini dinleyecek canlıların onları duymasını. Seslerini duyuramazlarsa bir türlü huzura kavuşamazlar. Bağırırlar, bütün güçlerini kullanırlar. Biz başımıza gelen tuhaf olayların doğa üstü veya doğa dışı veya dünya dışı olduğunu sanırız. Veya belki paralel evrenlerde yaşadığımızı. Halbuki onlar aramızdaki ölülerin bize mesajlarıdır aslında. Ölüler ölümle alay etmememiz konusunda bizi uyarırlar. Çünkü ölüler ölümü bizden daha iyi bilirler. Çünkü onlar ölümün kitabını yazmışlardır. Ölümün kitabı ne ile yazılır. Kanla. Nereye yazılır. Duvarlara, kapılara. Mezartaşlarına. Hala anlamazsak duyamazsak ölülerin seslerini, bedenlerimize yazarlar.

Clive Barker üstat da yazıyor yıllardır ölümün kitabını. Ölülerin, mezarların, ruhların, ayışığının, gecenin, kadim güçlerin, korkunun, fantezinin, ayinlerin, yaratıkların, hayaletlerin kitabını. Karanlıkların prensi o. Kanlı hayalgücünün virtüözü. Gizem ve erotizmin kelebeği.

Korku öykülerinin Lovecraft’ıdır Clive Barker. 20 yıldır öykülerinin, kitaplarının yanında bizi filmleri ile de esir etmiştir kendisine. Hellraiser’deki şeytani zombi İğnekafayı kim unutabilir. Veya Candyman’de aynalardan dünyaya dönen tek elli katil şekeradamı. Ya da zombilere trenle dünyadan insaneti taşıyan iğrenç, korkunç mezbahacıyı.

Kan kitabı, İskoçya ve İngiltere’de geçen bir fantezi korku filmi. Çevre ve mekan filme çok uygun. Bir kadın profesör, yardımcısı ve medyum bir öğrencisi ile birlikte ölüleri dinlemeye çalışıyor.

Ölüleri dinleyin. Dinlemezseniz dinlettirirler. Ya bedeninizi parçalayarak ya da ruhunuzu. 


  Clive Barker

Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0