deepblueeagle
|
Senin Adın Bile Geçmedi - İCLAL AYDIN
Epsilon Yayıncılık
Dünya durdukça aşk da olacak herhalde. Dünya durdukça, insanoğlu bu dünyada yaşadıkça sanat da olacaktır. Veya inşallah, insan yaşadıkça sanat da var olur. Azgın bir iştahla, açlıkla yaşamdan habire daha fazla almaya, sürekli tüketmeye, savaşa, kavgaya, doyumsuzluğa, mutsuzluğa çabalayan, dünyasal zevklerin bahçesinde başdöndürücü bir sarhoşlukla herşeye saldıran insanoğlunu durduran, sakinleştiren iki olgu varsa bunlar aşk ve sanat. Aşkın ortadan kalkmayacağı, belki, dünya değiştikçe şekil değiştirebileceği söylenebilir.
Bu dünyada insanoğlunun yaşayabileceği en büyük mutluluk, aşk. Karşı cinslerin aşkından söz ediyoruz öncelikle. Kadın-erkek aşkından. Ve diğer türlü aşklardan. İclal Aydın’ın da kitabında belirttiği diğer aşk türlerinden. Sanat aşkı, emeğe duyulan aşk gibi.
Bilim adamları, mutlu aşk ve cinsellik yaşayan insanların, geceleri evlerinde doyumlu sevgi ve cinsellik yaşayan erkeklerin, sabah kalktıklarında savaş kararı veremeyeceklerini söylerler. Ve birçok askerin, ya mutsuz cinselliklerini veya evdeki iktidarsızlıklarını yüceltmek için başka türlü iktidarlar peşinde koştuğunu da söylerler.
İclal Aydın, gerçekten büyük bir cesaretle aşkın hallerini, sevginin hallerini, aşık olan, seven insanların insanlık hallerini anlatıyor kitabında. Ayrılığı da anlatıyor. Atilla İlhan’ın dediği gibi ayrılık da aşka dahil zaten. İclal Aydın’ın kitabı sadece bir kitap. Aşkı bilimsel yönden incelemiyor. Aşkı, bir bilim adamının dilinden okumak isterseniz, yeni çıkan kitaplardan “Anti-Depresan olarak Aşk”ı okumanızı öğütleriz. Aşkı edebi bir dille de anlatmıyor kitap. Aşkı edebi dille anlatan çok güzel romanlar da var kitapçı raflarında veya net sitelerinde.
İclal Aydın, aşkı kendi dilinle anlatmış. Sade bir dille. Ancak, konu aşk olduğu için kitap çok etkileyici. Aşk. İnsanın değişmez mutluluk ve keder kaynağı. Elbette, kitap, aşka inananlar, aşık olmuş, aşık olan, aşık olmayı, olunmayı özlemle isteyen, ayrılık yaşamış insanlar, aşkı dünyayı güzel kılan ve yaşamın temel olumlu değerlerinden biri olarak gören okurlar, bir kadının dilinden ve sevgim acıyor diyen bir kadının dilinden yazıldığı için belki öncelikle kadınlar, kadınsal duyarlılığa sahip ve bundan utanmayan erkekler için çok etkileyici. Bir kez bile aşık olmadığını söyleyen insanlar için bu kitap bir şey ifade etmiyor.
Kitap bir roman değil. Bir çeşit proje. Vivet Kanetti’nin kitabı gibi oldukça modern bir dizaynı var. Kitabın yazarı ile projenin mimarı karşılıklı konuşuyor. İclal Aydın, aşk üzerine düşüncelerini anlatıyor. Aşkın girilmedik kuytusunu bırakmıyor. O anlatıyor, nadiren, projenin tasarımcısı Tolga Meriç araya girip kendi yorumlarını ekliyor. İclal Aydın, endişe etse de başarılı bir kitap. Kitapta yazarın arkadaşlarının yorumları, mailleri, bilim adamlarının kitaba katkıları, Sezen Aksu sözleri, aşk filmleri, kitapları da var. Aşkın başından sonuna, bitişinden sonrasına tüm halleri var kitapta. Ve akış da düzenli. Ayrıca fotoğraflarla da zenginleştirilmiş. Okuması çok zevkli. Kendi aşk acılarını da anlatıyor aynı zamanda.
İnsan aşık olunca gerçekten de önce kendi kendini ikna etmez mi. Ve hangimiz, sürekli aşkını anlatmak, anlattıkça daha çok aşık olmak, ayrılınca zaten bana göre değildi demek, kıskanmak, ondan daha çok sevdiğimizi düşünmek, beni hak etmedi, beni anlamadı demek, o kişide en sevdiğimiz yönlerin, sevgimiz sağlıklı değilse, bir süre sonra en çok gözümüze batan yönler olduğunu görmek, kendimizi kandırmak, kandırmak istemek, oyun oynamak, aşktan dibe vurmak, bazen kötülemek, eski aşklarını unutmak, unutmamak, neden sevdim demek, onu yok saymaya çalışmak, yemek bile yemeden aşkın enerjisiyle yaşamak, sürünmek, sevdiğimizin kölesi olmak, aşkın başkaldırı ruhu nedeniyle eleştirilmek, aşkımızı kimselere anlatamamak, aşkımızı mektuplara dökmek, hiç uyuyamamak, son kullanma tarihi geçmiş aşkları uzatmak, aşkı bulduğumuzda her şeye yeniden başlamak istemek, ilk görüşte aşık olmak gibi durumlara düşmedik ki.
Dileriz herkes, en azından bir kez olsun aşık olma mutluluğuna erişmiştir. İclal Aydın, aşkı kendince çok tatlı anlatmış. Üstelik aşkı, yemekle, şarapla ve çikolatayla ilişkilendiriyor.
Aşk adına okunmaya değer.
|