SEVGİLİ İZMİRLİ’LER, GÜNÜN HER SAATİ İZMİR SANAT MERKEZİ’NE DAVETLİSİNİZ…
16 Mart 2010 12:06 / 4962 kez okundu!
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin en önemli hizmetlerinden biri kuşkusuz Kültürpark fuar alanı içindeki İzmir Sanat Merkezi’dir… İzmirliler, kent merkezinin nefes alma alanı olan Kültürpark’ta yemyeşil, sıcacık bir ortamda sanat etkinliklerine katılmanın eşsiz tadına varıyorlar…
Hemen her gece bir müzik ya da tiyatro etkinliği var İzmir Sanat Merkezi sahnesinde… Birbirinden kaliteli caz, oda müziği konserleri, yaylılar, üflemeliler ve piyano resitalleri ile çeşitli tiyatro oyunlarını izlemek mümkün burada… Salonun fuayesinde ise mutlaka bir resim, seramik, heykel, fotoğraf ya da karikatür sergisi oluyor… Üstelik Konak Belediyesi, sanat merkezinin tüm idari kadrosunu sanat eğitimi olan kişiler arasından seçerek ideal bir sanat yönetimi örneği sunuyor… Örneğin İzmir Sanat Merkezi’nin yöneticisi sevgili dostum Kezban Kuyumcu, Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü mezunu… Tiyatro camiasından oluşu, hem sanat etkinlikleri konusundaki duyarlılığı, hem de geniş çevresinden yararlanarak İzmir’e davet ettiği tiyatro toplulukları yönünden İzmir için bir avantaj. Kezban Hanım’ın ve Sanat Merkezi’nin tüm ekibinin özverili çalışmaları sayesinde müthiş sanat etkinliklerine ev sahipliği yapan salon hiç boş kalmıyor. Üstelik bilet fiyatları da çocuk oyunları için 2, büyük oyunlar için 4 Türk Lirası olmak üzere son derece sembolik rakamlar…
İZMİR SANAT ÇOCUK TİYATROSU HARİKALAR YARATIYOR…
Sıcakkan Sanat Merkezi Çocuk Tiyatrosu’nun her Perşembe saat 11.00 ve 14.00’te İzmir Sanat Merkezi’nde sahnelediği “Yonca’nın Rüyası” adlı çocuk oyunu, İzmir’in dört bir yanındaki okullardan gelen çocuklarla dolup taşıyor.
Söz dinlemez, yaramaz bir çocuk olan Yonca’nın gördüğü bir rüya sonucunda akıllanıp uslanmasının, öğretirken eğlendiren, neşeli bir yöntemle anlatıldığı oyun, Sıcakkan Sanat Merkezi Çocuk Tiyatrosu’nun her sezon yaptığı yedi-sekiz çocuk oyunundan sadece biri…
Dans ve müzikle coşan çocukların, “Blacklight” (Siyah Işık) yöntemiyle oynatılan kuklalara ve oyuna gösterdikleri ilgi şaşırtıcı ve sevindirici boyutta. Genellikle kukla oynatıcıların sahnede göründüğü açık biçim sahneleme yönteminin ya da ipli kukla oynatıcılığının aksine Blacklight yönteminde; siyah ışık tekniği ile kuklalar, sahnede oynatıcılarından bağımsız olarak oynuyorlarmış gibi görünüyor. Bu yöntem çocukların hayal güçlerini geliştirdiği gibi, büyük bir heyecan ve coşkuyla, hayretler içerisinde oyunu izlemelerini sağlıyor. Böylece çocuk, sürekli ders veren öğretici çocuk oyunlarının aksine tiyatroya bağlanıyor, tiyatroyu seviyor, tekrar gitmek istiyor. İşte yaşayan tiyatro da bu düşünceden hareketle doğuyor…
4. İzmir Kukla Günleri’nde İlk Kez İzmir’den Bir Topluluk…
11 Mart 2010’da başlayan 4. İzmir Kukla Günleri bu yıl bir ilke imza atıyor ve ilk kez İzmir’den bir topluluk etkinliğe katılıyor. Bu topluluk da, İzmir Sanat Merkezi Çocuk Tiyatrosu’nun dolup taşmasını sağlayan Sıcakkan Sanat Merkezi Çocuk Tiyatrosu… Yine Blacklight yönteminin kullanıldığı Yaşayan Tiyatro adlı oyunla Kukla Günleri’nde yer alacak olan topluluğun kurucu yönetmeni Erçin Sıcakkan, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Oyunculuk Bölümü mezunu bir tiyatrocu… Okul yıllarından beri çocuk tiyatrosu ve yaratıcı drama çalışmaları yapıyor, yok olmaya yüz tutan Gölge Oyunu geleneğini kentimizde yaşatma çabasının yanı sıra, on bir yıldır da profesyonel olarak Sıcakkan Sanat Merkezi çatısı altında çocuk tiyatrosu yaparak İzmir’de önemli bir misyon üstleniyor. Okullarda yaratıcı drama ve çocuk tiyatrosu yaptığını sanan, tiyatro, psikoloji ve pedagoji eğitimi olmayan taklitlerinden sakınmanızı önemle rica ediyorum, çünkü çocuk tiyatrosunda yapılacak küçücük bir hata kuşkusuz çocuğun psikolojisinin olumsuz etkilenmesine neden olacaktır.
Bir dönem İstanbul piyasasında çeşitli televizyon dizilerinde oyunculuk yaptıktan sonra, eğitim aldığı kente gönül borcunu ödemek için geri dönen Erçin Sıcakkan, çocuklara doğru bir tiyatro eğitimi vermek amacıyla durmadan çalışıyor… Prof. Dr. Özdemir Nutku’nun öğrencisi olarak, tıpkı onun gibi İzmir için İzmir’de kalarak çabalıyor ve sanat dostu Konak Belediyesi de kendisini destekliyor.
Profesyonel olarak on bir yıldır sahnelediği çocuk oyunlarını İzmir’in en ücra köşelerine bile götürüyor Erçin Sıcakkan, üstelik mahrumiyet bölgelerindeki çocuklara ücretsiz temsiller oynuyor. Yaşayan Tiyatro’nun çıkış noktalarından biri de idealizm değil mi zaten? İdealist ruhla tiyatro yapanlar sahnenin gerçek sahipleridir her zaman… İşte Sıcakkan Sanat Merkezi Çocuk Tiyatrosu da, pedagojik ve psikolojik yönden doğru olanı yapmak ve çocuklara tiyatroyu sevdirmek için uğraşıyor. Çocukların henüz tanışmamış olabilecekleri kukla kavramından ürkmeleri ihtimaline karşı da, oyun öncesinde küçük seyircileri bir ön-oyun yardımıyla hazırlıyorlar.
İzmir Sanat Merkezi’nin Sıcak Ortamı…
İzmir Sanat Cafe’nin sevimli ortamı da, hem sanat camiasının, hem de kentlilerin özlenen buluşma noktası olup çıktı… Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ndeki öğrencilik yıllarımızda, öğrenim gördüğümüz Sahne Sanatları Bölümü, şimdi Narlıdere’de bulunan kampüs alanında değil, Alsancak Stadyumu’nun yanı başındaydı, ağaçların dört mevsim kucak açtığı eşsiz bir bahçemiz vardı Fakülte’de ve o zamanlar bir okul olmanın ötesinde İzmirli olan veya İzmir’e yolu düşen sanatçılar ile biz G.S.F’lililer için vazgeçilmez bir buluşma noktasıydı sevgili bahçemiz… Yıllar geçtikçe bu aidiyet duygusunu değil ama bahçemizi yitirdik ne yazık ki… O yıllarda bu kadar güzel bir ortamın öğrencileri olmanın ayrıcalıklı bir şans olduğunu biliyorduk bilmesine, ama yine de okulumuzun dışında dostlarımızla, hocalarımızla buluşup söyleşebileceğimiz bir mekanın özlemini de duyuyorduk… Yıllar sonra düşlerimiz gerçekleşti ve İzmir Sanat Cafe bizler için uğrak yeri oldu… İzmir’in sanat camiası için burası buluşup söyleşme yeri haline geldi. Kimi zaman sahnede prova yapan dostlarımızla birlikte bir fincan kahve molası vermek, yazılarımızı yazmak, söyleşilerimizi yapmak için buluşur olduk bu mekanda… Temiz havada yeşilliklerin içinde oturup kitap okumak bile kentli için bulunmaz bir şans. Üstelik çok güler yüzlü ve hoşsohbet çalışanları var buranın… Konuklarına ev sıcaklığını aratmıyorlar…
Erçin Sıcakkan’ın yazıp yönettiği, Mert Sidal, Yasemin Avcı, Sinan Tanrıverdi ve Meriç Pala’nın rol aldıkları, Koreografisini Hayriye Sıcakkan’ın yaptığı Yonca’nın Rüyası adlı çocuk oyunu için, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Sıcakkan Sanat Merkezi işbirliği ile okullarla toplu bilet bağlantıları yapılıyor ve daha çok çocuğumuzun tiyatro izlemesi sağlanıyor. Mayıs 2010’a kadar her Perşembe saat 11.00 ve 14.00‘te, İzmir Sanat Merkezi salonunda oynanan bu güzel oyuna çocuklarınızı götürmenizi öneriyorum. Bilet ücretleri 2.00 TL gibi sembolik bir rakam… Amaç, çocuklarımızın doğru yönde eğitilmesi… İyi Seyirler.
Başak Sakızlıoğlu
Metin Yazarı - Dramaturg
11.03.2010