AKASYALAR AÇARKEN...
09 Mayıs 2010 04:14 / 11948 kez okundu!
Acaba hiç düşündünüz mü, bahar aylarında çiçekler neden bu kadar güzel kokar diye. Cevabı biliyorum. Düşünmediniz. Veya düşündüyseniz bile bulamadınız. Çünkü kitapların çoğunda yazmaz bu sorunun cevabı...
------------------------------
Bahar ayları birçoğumuza göre yıl içerisindeki en güzel aylardır. Çünkü bahar aylarında ne kışın soğuğu, ne de yazın bunaltıcı sıcağı vardır. Bahar aylarının kendisine göre kimi zaman insanın içini ürperten bir serinliği kimi zamanda içini ısıtan bir sıcaklığı vardır. Ama sadece bu değildir bahar aylarını çekici yapan.
Bahar aylarının bana göre en güzel yanı, bu aylarda duyduğumuz mis gibi kokulardır. Kışın soğukta bir an önce evimize dönmek isterken çevremizde ya yağmurdan ıslanmış toprağın kokusu ya da karın altında kalmış ağaçların nemli kokusu vardır. Yazın ise sıcaktan bunaldığımızda çoğu kez kötü kokular burunuza gelir. Ya birikmiş çöp kokuları ya erimiş asfalt kokusu. Ama yazın kokuları sadece bunlarla sınırlı değildir. Bazen denizden esen bir meltem burnumuza iyot kokusunu getirir, bazende çam kozalaklarının taze reçine kokusunu.
Ama en güzel kokular bahar aylarında burnumuza gelir. Şimdi kendinizi biraz olsun kentin kalabalık sokaklarından kurtararak parklara, bahçelere ya da en güzeli kırlara salıverin. Bakalım burnunuz uzun zamandan beri duymadığı hangi güzel kokuları duyacak.
Mayıs ayı çiçek ayı demiş eskiler. Neden mi, çünkü bu ayda en güzel çiçekleri görürsünüz çevrenizde. Çünkü bu ayda duyarsınız en güzel çiçek kokularını. Akasyaları, hanımelleri, melisaları, karanfilleri, şam güllerini ve adını sayamadığımız nicelerini...
Bahar ayları bana hep akasya çiçeklerini hatırlatır. Herhalde “akasyalar açarken” şarkısıdır buna sebep. Yesari Asım Ersoy şöyle demiş:
Yar yolunu kolladım
İpek mendil salladım
Ona çiçek yolladım
Akasyalar açarken.
Akasya çiçekleri işte tam bu zamanda açar. Sabahın erken saatinde açan çiçekler akşamın karanlığına kadar bıkmadan usanmadan koku salmaya devam ederler. Gecenin karanlığı aydınlığı yavaş yavaş kovalarken ise melisaların keskin kokusu yayılmaya başlar.
Şimdi size bir soru. Acaba hiç düşündünüz mü, bahar aylarında çiçekler neden bu kadar güzel kokar diye. Cevabı biliyorum. Düşünmediniz. Veya düşündüyseniz bile bulamadınız. Çünkü kitapların çoğunda yazmaz bu sorunun cevabı.
Çiçekler aynı insanlar gibidir. Bahar aylarında neşelenirler, canlanırlar ve canlarına can katmak isterler. İşte bu nedenden diğer canlıları kendilerine çekmek, onları kendilerine aşık etmek isterler. Bu yüzden de o güzel kokuları salgılarlar. Birbirleriyle rekabet etmek için de kimi gündüz sürer parfümlerini, kimi de gece. Kimi meyveler gibi tatlı, kimi baharatlar gibi baharlı kokar.
Bu kokuları duyan bütün böcek türleri bitkileri ziyaret eder. Bir böcek önce bir çiçeği, sonra diğerini sonra bir diğerini ziyaret eder. Çünkü böceğin duyduğu her koku bir öncekinden daha güzel gelir. Bu nedenle böceklerin ömrü bu çiçeklerin arasında geçer. Yaşam işte bu şekilde devam eder doğada. Bir böcek onlarca çiçeğe can verir. Bu nedenle her çiçek birçok tohum yapar. Tohumlar yaz aylarında toprağa kavuşur, kışın dinlenir ve bahar aylarında yine düyaya gelerek güzel kokular yaymaya devam ederler.
İnsanlar da çiçekler gibidir. Bahar ayları gelince onlar da güzel kokular sürmek isterler. Tıpkı çiçekler gibi. Kimi çiçek kokuları sürer, kimi meyve kokuları. Ama hepsi çok güzel kokmak isterler.
Sanki bir çiçek gibi…
Cenk Durmuşkahya
06.05.2010