Hayvan Partisi bu ülkenin en doğal hakkıdır!

22 Mart 2012 04:27  

 

Hayvan Partisi bu ülkenin en doğal hakkıdır!

Tarihinde köpek mezarlığı bulunan (Urartu), atları onore edercesine bir bölgeye Güzel Atlar Ülkesi (Kapadokya) adını veren, turna kuşunu bir inancın edebî sembolü haline getiren (Alevi kültürü), keçiyi tragedyanın çıkış noktası gören, palamut balığını başkentinin (Bizans) sembolü olarak sikkelere bastıran, leyleği, güvercini kutsayan, eşeği mizahının ortağı yapan bir coğrafyanın, bir ülkenin, gecikmiş de olsa hayvan partisini kurması, en doğal hakkıdır bence.

Anadolu, kadim dönemlerden beri hayvanlara çok özel bir yer vermiş, onları çeşitli biçimlerde (vakıf, ferman, lonca marifetiyle) koruma altına almıştır. Çok çetin geçen kışlarda, kurtlar ölmesin diye dağlara tepelere yiyecek bırakılmıştır mesela.

Modern zamanlarda ise (özellikle Cumhuriyet döneminde) ne yazık ki bu hassasiyet gitgide azalmış ve günümüzde dibe vurmuştur adeta. Ortada Avrupa Birliği Uyum Yasaları olmasa şayet, yerel yönetimlere yüklenen görevler nedeniyle eser miktarda da olsa, sokak hayvanlarını koruma uygulaması gerçekleşemezdi asla.

Türkiye’nin hayvanları korumayla ilgili hukuki mevzuatı son derece zayıf ve demodedir; hayvanlara yapılan mezalim, suça girmez mesela, kabahat olarak addedilir ve para cezası verilir.

Oysa gerek sokak hayvanlarıyla ilgili, gerekse yaban hayatla ilgili trajik, hatta vahşi durumlar yaşanıyor Türkiye’de. Bu konulara hassas olan hayvanseverler ise son derece dağınık bir biçimde mücadele veriyorlar kendilerince.

Yeni bir girişim olan Hayvan Partisi, bu dağınık güçleri biraraya getirip, seçimlere girip, Meclis’te temsil edilmeyi hedefliyor.

Genç Siviller’in bir bölümünün (Turgay Oğur, Zeynep Mertoğlu Oğur, Neslihan Demir, Alaz Kuseyri, Safiye Ergün, Rümeysa Boz, Yasir Taflan, Bünyamin Salman) kurduğu Hayvan Partisi’nin amblemi, en çok ezilmiş hayvanlardan biri olan eşek.

Partinin ilk etkinliği Şehir Üniversitesi’nde düzenlenen köpek konferansı.

Hayvan Partisi’nin kurucularından Turgay Oğur, sonraki eylemlerini şöyle anlatıyor: “3 haziranda Sivriada’ya bir çıkartma yapacağız. Geçmişte 80 bin köpeğin buraya getirilerek ölüme terk edilişini anacağız. Oraya dikilecek bir köpek anıtı projemiz var.” (Bknz: Hayvan Partisi İsmet Sungurbey'in Anısına Köpek Konferansı Yapıyor!..)

Oğur, “Hayvan hakları konusunda da bir söylem oluşmaya başladı. Ama bu söylemde çok ciddi açıklar var. Hayatında bir kedinin başını okşamamış insanların da hayvan hakları konusunda duyarlı olabileceğini düşünüyoruz. Hayvan aktivistleri genelde kedi köpek besleyen insanlar. Biz ‘Hayvanla hiç işim olmaz’ diyen insanları da bu alana çekmek istiyoruz,” diyor.

Hayvan Partisi, Türkiye’nin son döneminin EN hayırlı, EN duyarlı ve EN manalı bir girişimi bence.

Hayvanseverler, hayvan haklarına duyarlı olanlar, Hayvan Partisi’ni yalnız bırakmamalı derim ben.


Telesiyej/Taraf

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0