HARÝÇTEN GAZEL: TÜRKÝYE'NÝN GARANTÖRLÜÐÜ TEK ÇÖZÜM

10 Aðustos 2024 16:57 / 227 kez okundu!

 

 

Suudi Arabistan merkezli yayýn organlarýndan Arab News'de, artan Ýsrail-Lübnan gerilimi ile ilgili bir analiz yayýnlandý. Ýsrail'in çifte suikastýnýn ardýndan, Ýran ve vekillerinin cevap vermesinin kaçýnýlmaz olduðu belirtilen analizde, gerilimin topyekün bir savaþa dönüþmemesi için ise giderek daha fazla geç kalýndýðý; Türkiye'nin garantörlüðünün ve müdahalesinin her iki tarafýn da büyük çaplý bir savaþtan kaçýnmak için ihtiyaç duyduðu þey olabileceði ve özellikle Lübnan'ýn bu konuda hýzlý davranmasý gerektiði belirtildi.

 

 

*****

TÜRKÝYE'NÝN GARANTÖRLÜÐÜ TEK ÇÖZÜM

Tüm gözler Lübnan'da ve Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ýn üzerinde ve günü kurtaracak tek senaryo üçüncü taraflarýn müdahalesi.

Ýsrail Baþbakaný Benjamin Netanyahu, Hizbullah komutaný Fuad Þükr'ün Beyrut'un güneyinde ve Hamas lideri Ýsmail Haniye'nin Tahran'da yeni cumhurbaþkanýnýn yemin törenine katýldýðý sýrada öldürülmesi emrini vererek bir suikast çýlgýnlýðý baþlattý.

Ýsrail, Lübnan'a yönelik saldýrýnýn Golan'daki Dürzi kasabasý Majdal Shams'ta 12 çocuðun öldürülmesine karþýlýk olduðunu iddia etti.

Bu bir dejavu vakasý mý?

1982 yýlýnda Ýsrail, Londra'daki büyükelçisine yönelik bir suikast giriþimini Lübnan'ý iþgal etmek için bahane olarak kullanmýþtý. Ýsrail, Filistin Kurtuluþ Örgütü'nü suçladý. Ancak giriþimin arkasýnda örgüt yoktu.

Ýsrail'in çifte suikastýnýn ardýndan, Ýran ve vekilleri tarafýndan cevap verme zamanýnýn geldiði düþünülüyor.

Zira; grubun prestijini korumasý gerekiyor ve Ýsrail tarafýndan korkutulmuþ gibi görünmek istemiyor. Böyle bir durum Ýran'ýn varoluþ nedenini yok edebilir ve Ýsrail'e karþý yenilgiyi kabul etmesi anlamýna gelir.

Ancak Hizbullah karþýlýk verirse Ýsrail de karþýlýk vermek zorunda kalacaktýr.

Hizbullah'ýn taraftarlarý da bu anlatýya uygun bir yanýt bekliyor.

Örnek olarak Beyrut'ta bir taksi þoförü bile artýk, "acý verici" bir cevaba tanýk olacaklarýný ve masum sivillerin kanýnýn boþa gitmeyeceðini belirtiyor.

Çözüm ne olabilir?

Lübnan hükümeti için bu muammadan bir çýkýþ planý var.

Lübnan Dýþiþleri Bakaný ve Baþbakaný, Türkiye Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn teklifini deðerlendirebilir.

Erdoðan geçen hafta Gazze'deki savaþý durdurmak için Türkiye'nin askeri müdahalede bulunabileceðini ima etti ve Azerbaycan ve Libya'dan bahsetti. Her iki örnekte de Türkiye'nin müdahalesi çatýþmanýn gidiþatýný deðiþtirdi.

Gelinen noktada; Türkiye'nin müdahalesi her iki tarafýn da büyük çaplý bir savaþtan kaçýnmak için ihtiyaç duyduðu þey olabilir.

Hizbullah, Ýsrail'in Beyrut'taki saldýrýsýnýn intikamýný alacaðýný ancak bunun için doðru hedef fýrsatýný beklemesi gerektiðini söyledi.

ABD, Hizbullah'ýn cevabýnýn sýnýrlý olmasýný ve az sayýda can kaybýna yol açmasýný, böylece her iki tarafýn da gerilimi azaltmasýný umuyor.Ancak bu senaryonun gerçekleþeceðinin bir garantisi yok.

Hizbullah "acý verici" bir karþýlýk verebilir ve o zaman, gerilimi düþürmek imkansýz hale gelebilir.

Ayrýca bunun maliyeti Lübnan için katlanýlmaz olacaktýr.

Ülke yoðun bir hava harekatýna tahammül edemez.Her iki tarafýn da itibarýný kurtarmasý ve kendi halkýný koruyabileceðini göstermesi gerekiyor.Ýþte bu yüzden tampon görevi görecek üçüncü bir tarafa ihtiyaç var.

Türkiye garantör rolünü oynayabilir

Lübnan hükümeti yeterince proaktif davranmýyor. Mecdel Þems saldýrýsýnýn ardýndan geçici baþbakan Necip Mikati, hükümetin zayýflýðýný ve Lübnan devletinin çaresizliðini yansýtan bir açýklama yaptý.

Bu durum Ýsrail'i Lübnan'da elini serbest býrakma konusunda cesaretlendirecektir.

Mevcut hükümet politikasý politika dýþý bir politika olmuþtur ve amacý, kendisini yerel taraflarla ya da bölgesel veya küresel güçlerle karþý karþýya getirebilecek kararlar almak yerine, esas olarak dalgalanmak ve yol almak olmuþtur.

Ancak bu gergin ortamda ülkeyi kurtarmak Lübnan hükümetinin sorumluluðundadýr ve oturup olaylarýn geliþmesini izleyemez.

Hükümet, Hizbullah ile Ýsrail arasýnda bir tampon oluþturmak için Türkiye'nin güneyde konuþlanmasýný istemelidir.

Zira; Türkiye'nin güvenlik garantörü olmasý halinde sýnýrýn her iki tarafýnda yaþayanlar evlerine dönebilir ve diplomatik müzakereler yeniden baþlayabilir.

Kamuoyu önünde hareketlerini kýsýtladýðýný iddia etseler bile Türk varlýðý her iki tarafça da takdir edilecektir.

Lübnan açýsýndan bakýldýðýnda Türkiye, Filistin'deki direniþi her zaman desteklemiþ Müslüman bir ülkedir. Hem Hizbullah hem de Türkiye Hamas'ý bir direniþ gücü olarak kabul etmiþtir. 

Ýsrail açýsýndan bakýldýðýnda ise Türkiye bir NATO üyesi, dolayýsýyla Ýsrail'e saldýrmayacak Batý yanlýsý bir güçtür.

Lübnan hükümeti ülkeyi kurtarmak için oynamasý gereken rolü oynamamýþtýr ve artýk devlet bu adýmý atmalýdýr.

Erdoðan'ýn teklifini deðerlendirmeli ve Hizbullah'ýn yaný sýra farklý gruplarýn da bu anlaþmayý kabul etmesi için lobi faaliyetlerine baþlamalýdýr.

Ayný zamanda Ýsrail'in terbiye edilmesini saðlamak için ABD ile birlikte hareket etmeli ve proaktif olmalýdýr.

Türkiye'nin diplmatik senaryosu bir çatýþmaya alternatif olarak sunulmalýdýr. Lübnan hükümeti hýzlý hareket etmeli çünkü zamanýmýz azalýyor.

Büyük bir týrmanma gerçekleþtiðinde Türkiye'nin rolünü kabul etmek için çok geç olabilir.

 

Çeviri: Adem KILIÇ  Kaynak: Arab News

 

 
 
 
 
 

Son Güncelleme Tarihi: 13 Aðustos 2024 23:04

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.