'AH CEMO DOST!'
13 Kasım 2011 13:00
Bir gün varoluşumuz yorulacak ve yok oluşumuz ‘gel’ diye fısıldayacak. Bu acımasız ve sert yazgıdan kaçamayacağız...
Burhan Ekinci
Bir gün varoluşumuz yorulacak ve yok oluşumuz ‘gel’ diye fısıldayacak. Bu acımasız ve sert yazgıdan kaçamayacağız. Zaten kim ölümsüz olmayı ister ki? Ancak hepimiz ‘mutlak son’a kadar sevdiklerimizle huzurlu, mutlu bir yaşam sürdürmeyi isteriz. Ama bu ülkede bırakın yaşamak huzurlu bir şekilde ölmek bile lüks.
Van’daki depremde her ölüme üzülsek de tanıdık birinin ölümü insanı daha fazla etkiler. Son depremin yaşattığı cinayette yaşamını yitirenlerden gazeteci Cem Emir ona hitap ettiğim şekliyle Cemo yakın dostumdu. Yılları bulan bir arkadaşlığımız vardı. Cemo’nun enkazın altında olduğunu duyduğum andan, ölüm haberi doğrulanana kadar içimde hep bir umut vardı. Kardeşi Kemal’le yaptığımız görüşmelerde de bu umudu koruduk. Üstelik umudumuz önceki gün öğlen saatlerinde gelen bir haberle daha da artmıştı. Bir GSM şirketi Cemo’nun cep telefonunun saat 13.59’da 16 saniye, saat 14.07’de ise yedi saniye açıldığını tesbit etmişti. Ama olmadı. Bizi sevindiren gelişme bir haberle acıya dönüştü. Bir mucize beklediğimiz Cemo’nun cansız bedenini depremin üçüncü gününde enkazdan çıkardılar.
Bu dünyada rahat yüzü göremedin. Hep sıkıntılarla boğuştun. Zor koşullarda gazetecilik yaptın. Daha birkaç ay önce kira da olsa kendine ait evin oldu. Bunun keyfini bile yaşayamadın. Mekanın cennet olsun. Ailesinin sevenlerinin hepimizin başı sağ olsun.
Taraf