BOÞANMA ERTESÝ HAYATLAR
21 Ocak 2019 15:11 / 2813 kez okundu!
Eskiden ‘uyumsuz evlilikler devam ettirilmeli mi’ sorusuna ‘evet’ diyenlerin oraný oldukça yüksekti. Ancak günümüzde özellikle kadýnlarýn çalýþma yaþamýnda aktif rol almalarýyla ekonomik baðýmsýzlýk kazanmalarý baþta olmak üzere, boþanmýþ kadýn üzerindeki toplumsal baskýnýn azalmasý, geleneklerin zayýflamasý, bireysel özgürlükler… gibi nedenlerin toplumda büyük bir anlayýþ deðiþikliði yaratmasý boþanmalarý arttýrdý. Öyle olunca da bu durum eski evliliklerin daha isabetli olduðu anlamýna gelmez, sadece boþanmayla ilgili þartlarýn ve anlayýþýn deðiþtiðini göstermektedir.
****
BOÞANMA ERTESÝ HAYATLAR
Eskiden ‘uyumsuz evlilikler devam ettirilmeli mi’ sorusuna ‘evet’ diyenlerin oraný oldukça yüksekti. Ancak günümüzde özellikle kadýnlarýn çalýþma yaþamýnda aktif rol almalarýyla ekonomik baðýmsýzlýk kazanmalarý baþta olmak üzere, boþanmýþ kadýn üzerindeki toplumsal baskýnýn azalmasý, geleneklerin zayýflamasý, bireysel özgürlükler… gibi nedenlerin toplumda büyük bir anlayýþ deðiþikliði yaratmasý boþanmalarý arttýrdý. Öyle olunca da bu durum eski evliliklerin daha isabetli olduðu anlamýna gelmez, sadece boþanmayla ilgili þartlarýn ve anlayýþýn deðiþtiðini göstermektedir.
Dolayýsýyla bir evliliðin kurucu ve sürükleyici dayanaðý ortadan kalkmýþsa veya evliliðin temelinde yanlýþ yapýlmýþsa o evliliðin saðlýklý yürümesi mümkün deðildir. Ayrýca o evlilikten çocuk olmasý veya olmamasý da çok fazla þeyi deðiþtirmeyecektir ve çoðunlukla da ilk beþ yýlda boþanmayla sonuçlanacaktýr.
Elbette kültür ve yaþam tarzýyla orantýlý olarak daha güzel, daha mutlu yeni hayat kuranlar vardýr. Çocuklardan da daha baþarýlý olanlar olmuþtur. Ancak bunlarýn çoðunluk olduðu söylenemez. Ýþte bu durumda asýl önemli olan geriye kalanlarýn bundan sonra ne yapacaklarý konusudur. Öncelikli olarak varsa çocuklarýn saðlýklý kiþilik edinmeleri, deðilse de çiftlerin boþanma ertesi yaralarý sarýp yeni bir hayat kurma konusunda fazlasýyla ince ustalýk gerektiren zorlu bir süreç kendilerini beklemektedir.
Genel bulgular boþanma ertesi erkeklerin daha fazla zararlý çýktýlarý yönündedir. Yalnýzlýk, dolaysýsýyla da kadýnsýzlýk erkeklerin uzun süre dayanýklýlýk gösteremedikleri bir konudur. Bu süreçte düzenli ve yeterli beslenememe durumuna alkol, sigara vb. artýþý da eklenince bir zaman sonra ruhsal, fiziksel saðlýk sorunlarý baþ göstermekte gecikmeyecektir. Hatta olumsuz þartlarýn uzun süre devam etmesi halinde, yeni hayat kurma umutsuzluklarý da eklenince, bazý erkeklerin eski eþiyle zor kullanma yoluyla birlikte olma ýsrarý kadýn ve aile cinayetlerini maalesef karþýmýza çýkarmakta, bazen de daha çok orta yaþ üstü erkeklerin iþi intihar vakalarýna kadar götürmeleri de üzücü bir durumdur.
Çocuklarýn ve yaþlýlarýn daha çok kendilerini düþündüklerini biliyoruz. Ayrýlmayý kararlaþtýrmýþ bir çiftin ‘biz ayrýlmayý düþünüyoruz, senin fikrin nedir?’ sorusunu çocuklarýna sormalarý halinde ne cevap geleceðini tahmin etmeleri zor olmayacaktýr. Küçük yaþta hiç bir çocuk annesine, babasýna “yürümeyen bu evliliðinizi devam ettirip kanser olacaðýnýza, beni býrakmamak þartýyla ayrýlýn ve kendinize yeni bir hayat kurun” demez. Annesini ve babasýný birlikte koruyucularý olarak hep yanýnda görmek ister. Hatta tartýþmalarýný bile istemez. Bütün çabalarýna raðmen boþanma gerçekleþirse bu defa da çocuk öç alma yoluna gidecektir. Mesela kapasitesi olduðu halde derslerinde baþarýsýz olacaktýr, okul arkadaþlarýyla kavga edecektir, hastalanacaktýr, küsecektir, yemek yemeyecektir, kiþisel eþyalarýný kýracaktýr, agresifleþecektir… Yani annesini ve babasýný üzecek ne varsa esirgemeyecektir. Hatta kýz çocuklarý erkek çocuklara oranla boþanmalardan daha fazla etkilendiklerinden erken yaþlarda flört, cinsel iliþkiye girmek gibi yanlýþlarý da yapabilmektedirler.
Ýþte bu durumda yukarýda sözünü ettiðimiz ince ustalýklarýn tam da burada devreye girmesi gerekmektedir.
Öncelikle evlilik bittiðine göre savaþ da bitmiþtir. Dolayýsýyla anne ve babanýn ateþkes ilan edip düþmanlýða son vermeleri hem kendi saðlýklarý için hem de varsa çocuklarýnýn saðlýklý kiþilik edinmesi bakýmýndan oldukça önemlidir. Çocuðun ceplerini düþmanlýklarla doldurup birbirlerine göndereceklerine kucak dolusu saygý ve dostlukla göndermeliler. Çocuðun birinden diðerine kötülerle deðil de iyilerle gitmesi halinde oluþacak dostane ortamda çocuk daha erken toparlanma sürecine girecek ve hatta büyük olasýlýkla da büyüdüðünde anne-babanýn boþanma haklarýna saygý duymakta geç kalmayacaktýr. Zira anne-baba ayrý olsalar bile kendisine sahip olunduðu duygusunu yaþadýðýndan kendisini güvende ve sevgi ortamýnda hissedecektir. Aksi takdirde annenin veya babanýn sürekli eski eþini kötüleyerek iliþkileri düþmanlaþtýrmasý üçlü arasýnda saygýsýzlýk ve güvensizlik yaratacak, kimseye bir þey kazandýrmayacaðý gibi çocukta çok daha derin hasarlar oluþturacaktýr.
Boþanma sonrasý çiftlerin iliþkilerini saygý ve arkadaþlýk temelinde yürütmeleri, çocuklarýnýn doðum günü vb nedenlerle de bir araya gelmeleri doðru olanýdýr. Ancak ebeveynlerden birinin eski eþiyle iliþkiyi devam ettirmek isteðinde olmasý ve bu amacý doðrultusunda müþterek çocuklarýnýn saðlýk sorunlarýný, okul problemlerini her defasýnda abartarak eski eþiyle bir araya gelmelerde kullanýlmasý yanlýþtýr. Zira bu durum, çocukta ‘acaba yeniden bir araya gelecekler mi’ algýsýný yaratacak ve çocuðu yeni bir hayal kýrklýðýna sürükleyecektir. Dolayýsýyla bu tarz davranýþlar da çocuðun ruhsal durumunu bozmakla birlikte saðlýklý kiþilik edinmesini olumsuz yönde etkileyecektir.
Çiftlerin de artýk boþanma olayýný kendi odak merkezlerinden çýkartýp yeni hayata adapte olmak konusunda çaba sarf etmeleri gerekmektedir. Sürekli geçmiþi düþünüp kendilerini üzmeleri, saðlýklarýný bozmaktan baþka bir iþe yaramayacaktýr. Bu yeni süreçte aile, arkadaþ desteði, hobiler, mekan deðiþikliði vb. önemlidir.
Hayatta her zaman güzellikler vardýr. Ýþ onu bulmaktýr...
Ahmet OÐUZ
21.01.2019, Kuþadasý
Son Güncelleme Tarihi: 28 Ocak 2019 13:03