NEZÝHE MUHÝDDÝN'LE NÝCE 8 MART'LARA
06 Mart 2020 09:21 / 4651 kez okundu!
"Çoðu insanýn isminden dahi haberdar olmadýðý Nezihe Muhiddin’in kadýnlarýn siyasal haklarý baþta olmak üzere kadýn-erkek eþitliði yolunda verdiði mücadeleyi, acýlar ve zorluklarla dolu yaþamýný öðrendiðinde inanýyorum ki tüyleri ürperecek, gözleri yaþaracaktýr."
****
NEZÝHE MUHÝDDÝN’LE NÝCE 8 MART’LARA
Çoðu insanýn isminden dahi haberdar olmadýðý Nezihe Muhiddin’in kadýnlarýn siyasal haklarý baþta olmak üzere kadýn-erkek eþitliði yolunda verdiði mücadeleyi, acýlar ve zorluklarla dolu yaþamýný öðrendiðinde inanýyorum ki tüyleri ürperecek, gözleri yaþaracaktýr.
2. Meþrûtiyet döneminde (1908) kadýnlarýn eðitilmesi ve sosyal hayatta yer edinmeleri amacýyla kýzlarýn eðitim için Avrupa’ya gönderilmesini istediði yazýsý yayýmlandýðýnda henüz 18 yaþýndadýr.
Öðretmenliðinin yaný sýra kadýn haklarý, erkek egemenliði konularýný iþleyen romanlar da yazan Muhiddin’in asýl hedefi kadýnlarýn siyasi hayata katýlmalarýydý. Dolayýsýyla 1920’li yýllarda Avrupa’da kadýnlarýn seçme ve seçilme haklarý için verdikleri mücadeleyi yakýndan takip edip Türkiye’de de benzer eylemlerin yapýlmasý yönünde yoðun çaba sarf etti.
Tamamen erkeklerden oluþan Birinci Meclis yýllarýnda, türlü engellemeleri aþarak Haziran 1923’te Darülfünun salonunda kadýnlar þurasýný toplamayý baþaran Muhiddin, ”Kadýnlar Halk Fýrkasý” adýnda bir parti kurma (CHF’den 5 ay önce) kararý alarak kadýnlarýn seçme seçilme haklarý baþta olmak üzere tüzük ve programýný basýnda yayýmlattý. Ancak aylar geçmesine raðmen Ýçiþleri Bakanlýðý’ndan partinin kuruluþ baþvurusuna dair cevap gelmedi.
Muhiddin boþ durmadý. Halide Edip’in de katýldýðý yaklaþýk 300 kadýnla daha kapsamlý bir konferans düzenleyerek Meclis’e dýþarýdan seslendi: Üç kez ‘boþ ol’ denerek erkeðin kadýný boþamasý hakkýnýn, çok eþliliðin ve çocuk yaþta evliliklere izin veren yasalarýn kaldýrýlmasýný istedi.
Baþvurudan sekiz ay sonra Kadýnlar Halk Fýrkasý programý Hükumetçe reddedilip partinin kurulmasýna izin verilmeyince, bu defa da Türk Kadýnlar Birliði’ni kurdu. Þubat 1925’te Ýstanbul’da boþalan bir vekillik için Kadýnlar Birliði’nin Halide Edip ve Nezihe Muhiddin’i aday göstermesini, Yunus Nadi, gazetesinde dalga geçerek lüzumsuz görürken Hükumet cephesinden de Takrir-i Sükun günlerinde kadýnlarla uðraþamayýz babýnda açýklamalarla kapýlar kapatýldý.
Yýlmadý, yasalar imkan tanýmadýðý halde 1927 seçimlerinde kendisi dahil dört kadýný milletvekilliðine tekrar aday gösterdi.
Adeta bir siyasi parti kadar etkili Kadýnlar Birliði ve Muhiddin’in direniþi karþýsýnda Hükümet cephesi daha da sertleþmeye baþladý. Kadýnlar Birliði kampý polis tarafýndan basýldý, faaliyetleri engellendi, merkez binasý arandý, belgelerine el konuldu, Muhiddin yolsuzlukla suçlandý ve 1927’de dernek faaliyetleri durduruldu.
Basýn, ‘arkasýnda yabancý güçler var’ yaftalarý baþta olmak üzere türlü karalamalarla Muhiddin’i yýpratma ve itibarsýzlaþtýrma yayýnýna baþladý. Ýstanbul Valiliði derneði içerden bölerek olaðan üstü kongreyle Muhiddin’i ihraç ettirdi. Muhiddin pes etmedi Valilik aleyhine dava açtý, ancak yargý makamlarýndan umduðunu bulamadýðý gibi valiliðin karþý davalarýyla yýllarca mahkemelerde hakkýnda açýlan davalarla uðraþmak zorunda kaldý.
Bu arada Kadýnlar Birliði’nin yeni baþkaný da “Nezihe Muhiddin gibi hayaller peþinde koþmayacaðýz” diyerek derneðin bir hayýrsever kurumuna dönüþtüðünü açýkladý, hükümeti rahatlattý ve kýsa zaman sonra da Kadýnlar Birliði kendisini feshedip CHF’ye katýlarak verilen görevi tam anlamýyla tamamlamýþ oldu.
Artýk tamamen köþesine çekilip roman yazmanýn dýþýnda baþka imkaný kalmayan Muhiddin, yýllar sonra yeniden kurulan Kadýnlar Birliði’nce 1952’de kendisi için düzenlenen bir jübile gecesiyle hatýrlansa da yýllarýn verdiði moral bozukluðu, küskünlük vb. nedenlerle ne yazýk ki hayatý olumlu yönde pek deðiþmedi.
Yýllarýn haksýzlýklarýna bünyesi daha fazla dayanamayan Muhiddin, 1958’in Þubat’ýnda yalnýz ve unutulmuþ bir kadýn olarak yatmakta olduðu akýl hastanesinde hayatýný kaybetti.
Eðer bugün kadýnlar siyasi ve sosyal hayatta bir yerlerde iseler, bunda Nezihe Muhiddinlerin çokça payý olduðu unutulmamalýdýr.
Ahmet Oðuz/ Kuþadasý
05.03.2020
Son Güncelleme Tarihi: 08 Mart 2020 13:39