Alaçatı Port'ta kamu görevlisi nüfuzu kullanıldı mı?

05 Eylül 2012 12:18  

 

Alaçatı Port'ta kamu görevlisi nüfuzu kullanıldı mı?

Dünyada az görülen örneklerden olan Alaçatı Port projesinde'... bir Vali Yardımcı ile Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu üyesinin evi olduğu...'nun Milliyet Ege yazarı Erdal İzgi tarafından belirtilmesi üzerine EDP İzmir İl Örgütü "iddianın" tespiti için soruşturma açılması ve sonucun bildirilmesini istemişti. Başvurularına geçiştirme bir yanıt aldıklarını belirten Arif Ali Cangı; "Alaçatı Port'ta Vali Yardımcıları, Koruma Kurulu Üyeleri mülk edinme karşılığı kamu görevlisi nüfuzlarının kullanıp kullanmadıklarının, bu kamu görevlilerinin kim olduğunun, haklarında soruşturma açılıp açılmadığının, ceza verilip verilmediğinin, hukuki tartışmalara rağmen projenin tamamlanmasında kişisel çıkarların etkisinin olup olmadığının araştırılmasının' takipçisi olduklarını" söyledi.

Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) İzmir İl Başkanı Arif Ali Cangı tarafından yapılan açıklamada şunlara yer verildi:

"Milliyet EGE'nin 17.07.2012 tarihli sayısında Erdal İzgi tarafından kaleme alınan yazıda (http://www.milliyet.com.tr/cesme-gidiyor-derken-alacati-/erdal-izgi/ege/yazardetay/17.07.2012/1567892/default.htm) '...Alaçatı Port Projesi'nde bir Vali Yardımcı ile Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu üyesinin evi olduğu...' belirtilmişti.

Bunun üzerine EDP İzmir İl Örgütü olarak yazıda geçen Vali Yardımcısı için İzmir Valiliğine, Korum Kurulu Üyesi için de Kültür ve Turizm Bakanlığı'na başvurarak 'haberde geçen vali yardımcısının ve koruma kurulu üyesinin kim olduğunun araştırılması, söz konusu projede mülk edinmesinde yasadışılık olup olmadığının, kamu görevlisi nüfuzunu kullanıp kullanmadığının, saydamlık, tarafsızlık, dürüstlük, hesap verebilirlik, kamu yararını gözetme gibi etik ilkelere uygun davranıp davranmadığının tespiti için soruşturma açılması ve sonucun bildirilmesi' istemiştik.

Başvurumuza İzmir Valiliği, "...konunun 2009 yılında İçişleri Bakanlığının emirleri doğrultusunda araştırıldığı ve sonucun Bakanlığa sunulduğu..." şeklinde geçiştirme bir yanıt verdi. Bunun üzerine verilen yanıtta, 'hukuka uygunluk, saydamlık, tarafsızlık ve hesap verebilirlik' ilkelerinin bu kez Sayın Valilik tarafından yok sayıldığı, aynı zamanda bilgi edinme hakkı da görmezden gelindiği belirtilerek yeniden başvurulmuş, bu kez '2009 yılında Valilikçe yapılan araştırmaya konu olan Vali Yardımcısının kim olduğu, araştırmanın sonucu ve İçişleri Balkanlığı tarafından ne gibi işlem yapıldığı' sorulmuştur.

Bu arada Bakanlığa yaptığımız başvuruya 13 Ağustos 2012 tarihli yazı ile yanıt verilmiş, "İzmir Valiliğinden konunun araştırılması, söz edilen Koruma Kurulu üyesinin kim olduğunun tespit edilmesi istendiği" bilgisi verilmiştir.

Bu gelişmeler üzerine, Erdal İzgi bugünkü Milliyet Ege'deki köşesinde konuyu 'Alaçatı'da amansız takip' başlıklı yazı ile gelişmeleri okuyucularına duyurmuştur. (http://www.milliyet.com.tr/alacati-da-amansiz-takip-/erdal-izgi/ege/yazardetay/04.09.2012/1590861/default.htm) Yazıdan Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kendiliğinden araştırma/soruşturma yaptığı anlamı çıkmaktadır. Ekte sunulan bakanlık yazısında da görüleceği üzere partimizin başvurusu üzerine harekete geçilmiştir.

EDP İzmir İl Örgütü olarak, konunun takipçisi olduğumuzu, pek çok davaya konu olan halen hukukiliği tartışmalı olan "Alaçatı Port'ta Vali Yardımcıları, Koruma Kurulu Üyeleri mülk edinme karşılığı kamu görevlisi nüfuzlarının kullanıp kullanmadıklarının, bu kamu görevlilerinin kim olduğunun, haklarında soruşturma açılıp açılmadığının, ceza verilip verilmediğinin, hukuki tartışmalara rağmen projenin tamamlanmasında kişisel çıkarların etkisinin olup olmadığının araştırılmasının' takipçisi olduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunuyoruz."


***

Alaçatı Port Projesi: Port Alaçatı Projesi dünyada az görülen örneklerden... ABD ve St. Tropez’de örneklerini görmek mümkün. Bir marina-kent projesi olan Port Alaçatı, Güney Fransa’daki Port Girmaud projesinin babası, mimar Sporery tarafından çizildi. Türkiye’de herkes denizi doldururken burada tam tersi yapıldı. Toprak hafriyatla kazındı, deniz içeri alındı. Böylelikle Kıyı Kenar Kanunu sorunu çözüldü, tüm evlerin önüne deniz getirildi, her evin önüne tekne bağlama olanağı sağlandı.

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0