Seçenlerin seçemediği seçimler!
01 Nisan 2009 12:31 / 1706 kez okundu!
Bir seçim daha geride kaldı.
Yalçın Ergündoğan’ın seçim sonuçlarını değerlendirdiği yazısında çarpıcı değerlendirmeleri, Türkiye’de demokrasinin geleceği adına önemli saptamaları var. Sevgili Yalçın’ın değerlendirmelerini okuduktan sonra günlük basın turumu yaparken Star gazetesinde Şamil Tayyar’ın “Manisalı Malike .......” başlıklı yazısında memleketi İslahiye’deki seçim yarışını aktaran ilginç yazısını okudum. İki yazarın yazdıklarının da etkisiyle olsa gerek kafamda yazının başlığı oluştu.
Özellikle İslahiye seçimleri, siyasi partiler ve seçim yasalarının, artık ne kadar toplumun gerisinde kaldıklarını göstermesi açısından bence dikkate alınması gereken sonuçlar ortaya çıkardı.
AKP nin oylarındaki azalmayı, sanki kendi seçim zaferleriymiş gibi yanıltıcı değerlendirmeleri, gerçekte başarısızlıkları saklamak için yapılan talihsiz açıklamalar olarak değerlendiriyorum.
AKP’nin kayıplarında, aday tercihlerinde parti içindeki dengelerin yada dengesizliklerin nasıl rol oynadığını göstermesi açısından İslahiye’deki seçimler iyi irdelenmelidir.Yerel seçimlerde hemen her partide yaşanan bu tür merkezi müdahalelerin artık seçmen tarafından kabul görmeyeceği de açıktır.
Seçimlerde partilerin aday adaylarını ön seçimlerle belirlemeleri zorunluluğunun anlaşılması açısından da İslahiye önemlidir diye düşünüyorum. Halka rağmen gösterilen adayların Merkez desteğiyle kazanamayacakları da anlaşılmaktadır. Kuşkusuz genellemek ne kadar doğru olur tartışılabilir. Ama artık yerel politikaların merkezlerden yürütülmesinin, bırakın sakıncalarını, zorlukları da ortaya çıkmıştır bu seçimlerde.
Sonuçta düz bir mantıkla seçimler bir yarıştır. Ve her yarışta olduğu gibi seçimin galibi yine AKP’dir. Birinciye galip dememekte ısrar ne kadar gerçekçi olur. Sonuçlar itibarı ile çıkarılması gereken dersler her yarışanın kendi sorunu olması gerekir.
Ancak genel sonuçları bakımından “seçimle gelen seçimle gider”. Ellerinde silah var diye ülke yönetimine müdahil olanların ne kadar ülkeyi düşündüklerini anlamak bakımından da sonuçlar önemlidir.
Askerlerin açık ya da örtülü desteklerini alan partiler bugüne kadar hep hüsrana uğradı. Ama İslahiye gösterdi ki, halkın desteğini alan adaylar Merkez’e rağmen kazanıyorlar. Halka rağmen demokratik dönüşümleri geciktirmekte ayak direyenler yarışı bir gün mutlaka kaybederler.
Üzerinde durmak istediğim bir başka sonuç ise CHP’de bundan sonra neler olacağıdır. Kılıçdaroğlu’nun seçimlerde ortaya çıkan halk desteği artık CHP’de değişim isteği olarak algınamazsa ve Deniz Baykal halka rağmen koltuğunda oturmaya devam ederse CHP’de nelerin değişeceğini kestirmek zor olmasa gerekir.
Bir dahaki yerel ve genel seçimlerin, seçenlerin, seçeceklerini partilerinin içinde ön seçimle belirleyebilecekleri yasal değişikliklerin yapıldığı, demokratik bir seçim yarışı dileğiyle.
01.04.2009