Yanlış anlama Sadi !.. - Ali Rıza Üleç/Almanya

10 Temmuz 2008 11:14 / 2137 kez okundu!

 

Dolabının kapağını ardına kadar açıp; -Bak bu tişörtü görüyor musun? Tam 30 yıllık tişört. Buraya gelirken üzerimdeki tişört bu. Hala saklıyorum. Yanlış anlama! Hatıra işte, kaybolmasın diye de burada iş yerinin dolabında saklıyorum. -Sadi abi gel

Sadi Almanya'ya geldikten sonra uzun bir süre yalnız kalır. Eşi önceleri Türkiye'de bekler. Sadi yeteri kadar para biriktirince dönecektir zaten. Başlarını sokacakları bir evleri olsun yetecektir onlara.


Yıllar geçer "acı vatan" Almanya'da. Hani hanım da gelse, evde yemeği yapsa, çamaşırdır, ütüdür, evde kadın olunca yaşam yine de bir başka olacaktır. Hem belki onun için de bir iş bulurlarsa birlikte çalışır daha kısa zamanda daha çok para biriktirebilirler.

-Yanlış anlama, en azından gurbetlik olmaz, diye düşündüklerini söyler.

-Yok yok sen merak etme Sadi abi ben doğru anladım.


Neyse gel zaman git zaman Sadi eşi Gülsüm'ün gelmesi için çok uğraşır ve sonunda başarır.

Karı koca bir çatı altındadırlar artık. Kısa zaman sonra Gülsüm'de çalışmaya başlar.

-Yanlış anlama, bizim oralarda kadın çalışmaz. Ama burası farklı. Burada kadınlar da çalışıyorlar. Sonra fena mı yani, bir elin nesi iki elin sesi var değil mi arkıdeş?

-İyi yapmışsın abi, doğrusu da bu değil miydi zaten.



Yıllar akıp gider. Çalışarak biriktirilen paralar Türkiye'de eve yatar. Başlarını sokacakları bir evleri vardır artık.

-Yanlış anlama arkıdeş, evi yaptık ama gel gör ki buradaki düzene de alıştık biz. Memlekete gidince buraları arar olduk.

Çocuklar gelmeye başlar artık ardı sıra. İlk çocukları doğar. Kızdır ilk çocukları. Abaza Sadi erkek beklemiştir, erkek istemiştir ama...

-Yanlış anlama erkek olsaydı daha iyi olurdu sanki ama olsun varsın evlat evlatdır.

İlk çocuklarının adını Zeynep koyarlar. Gülsüm annedir artık. Doğum izinindeyken sonra arkadan Ercan gelir.
vMuradına ermişmidir Sadi?



Ercan engelli doğar. Ömür boyu bakıma gereksinimi olacaktır. Gülsüm çalışmaz artık. Bir yandan kızını büyütür diğer yandan da oğluna bakar evde. Gülsüm anne eve kapanmıştır artık. Ercan'a bakabilmesi içinde devletten özel destek görürler.

Gelgelim insan içine çıkamazlar.Engelli çocuğunu benimsemekte zorlanır Abaza.



-Yanlış anlama çocukla bir problem yok. Allah vermiş bir kere, derdi veren dermanını da verir.

-Öylede abi sen bizim insanlarımızdan çekinirsin. Allah seni cezalandırdı diye düşünürsün. Ama bak şimdi sen yanlış anlama, öyle olsa bu çocuğun günahı ne idi. Sen elinden geleni yapmışsın. Kocaman oğlan bak şimdi. Sonra özel olarak ilgileniliyor da. Bak, iyi ki memlekete dönmemişsiniz. Memlekette böyle bakamazdınız. Buralarada olanaklar daha fazla. Devlet de bir çok masrafı karşılıyor zaten.



Zaman akıp gider. Yıllar, yıllar geçer. Okulda veli toplantılarında karşılaşırız sık sık. Kızı liseyi bitirmek üzeredir. Sadi'nin gururudur. Kızının okuyabilmesi için elinden gelen her şeyi yapmıştır Sadi. Ercan'la yaşadığı ezikliğini kızı Zeynep'in başarısı ile saklamaya çalışmıştı.



-Eee abi nasıl kızın durumu?

-Yanlış anlama ama öğretmenleri iyi çok iyi diyorlar.

Kızının başarısından duyduğu sevinçle gözleri parıldıyordur Sadi'nin.



***


Yine bir gün, vardiya bitiminde ayaküstü dertleşiyoruz.



Çocuklar büyüyorlar. Büyüyüp topluma karışıyorlar. İçinde yaşadıkları toplumun gelenek görenekleriniyle yoğruluyorlar.

İçinde yaşadıkları kültürle, anne babadan aldıkları Türk kültürü arasında çabalıyorlar. Anne babanın toplumla uyumunda yaşadıkları sorunlar ya da kendilerini geliştirmede yetersizlikleri, anne babalar ve çocuklar arasında çatışmalar yaratıyor.



-Bak arkıdeş yanlış anlama ama bu çocuklar büyüdüler bir başka oldular. Çıktıkları kabukları beğenmez oldular...

-Hayırdır abi bir sorun mu var, çok sıkılmış gibisin?

-Yanlış anlama, bizim kız: "Baba yemek yerken ağzını şapırdatmasana" dedi geçen yemekte.
-Sen ne dedin abi?

-Ya ne diyeyim ben. Bak kızım yanlışanlama ama biz böyle alıştık. Yıllardan beri böyle yemek yiyorum. Neden şimdi rahatsız oluyorsun? diye sordum. Sonra da yiyemedim zaten. Kalktım masadan yatak odasına geçtim. Yanlış anlama, ağlıyacaktım neredeyse.



Belli ki ağlamış Abaza Sadi. Kızının, baba olarak kendisinden hoşnut olmadığını düşünerek için için ağlamış Abaza.


-Bak abicim yanlışanlama ama sakın kızının seni sevmediğini falan düşünme. Tabii sen babana böyle bir şey söylemeye cesaret edemezdin. Ama burada yaşamayı seçen de çocuklarımız değil, biz seçtik burada yaşamayı. Biz değişmek zorundayız, kendimizi değiştirmek, geliştirmek zorundayız.



Abaza Sadi, duydum ki yıllar sonra eşinden ayrılmış. Kırk yıl birlikte acı tatlı yaşanan bir beraberlik, altmışlı yaşlara merdiven dayandığında bitivermiş.

Sadi memlekete geri döner. Kesin bir dönüş değil, daha ziyade ayrılığın getirdiği toplumsal baskıyı erkek olarak kaldıramadığından bir kaçıştır Sadinin ki.

Memlekette midesinden rahatsızlanır ve bakımının yapılması için geri döner. Yapılan sağlık kontröllerinde Sadi'nin mide kanseri olduğu anlaşılır. Doktorların bütün çabalarına rağmen yapılabilecek bir şey yoktur artık.



Bir sabah doktor kendisine:
- Sadi sağlığın için iki seçeneğin var. Sana sormak zorundayım tercihini kendin yapmalısın.
- Nedir doktor, ölecekmiyim?

Hayır! hayır! Ama yanlış anlama, yaşaman için mideni almak zorundayız. Kanser bütün mideni kaplamış. Ancak diğer organlara sıçramamış. Mideni alırsak daha uzun yaşama şansın olacak.

-Peki doktor yanlış anlama ama, ben nasıl besleneceğim?

-Hortumla, diye başlar doktor anlatmaya. Sadi dalıp gitmiştir, doktorun anlattıklarını duymuyordur artık. Aklına kızı gelmiştir. Hafiften gülümser farkına varmadan. Doktor anlattıklarına gülümseyen Sadi'ye sorar:

- Neden gülüyorsun Sadi bey. Midenizi alacağız.Bunun gülecek nesi var?


-Valla doktor bey, yanlış anlama; bundan sonra yemeklerde kızımın, ağızımın şapıtısından rahatsız olmayacağını düşündüm, birlikte aynı masada oturabileceğim aklıma geldi...

Ali Rıza Üleç



05-Temmuz-2008



Almanya

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.