ÜMMETÇİLİK

29 Kasım 2021 16:48 / 697 kez okundu!

 

 

"Ümmet İslam kardeşliğidir. Ümmetin siyasi birliği bir idealdir, gelecekte gerçekleşir veya gerçekleşmez ayrı bir bahsi ama ‘’inananlar kardeştir’’ emri, zamanlar ve coğrafyalar üstünde, inananlar için ilahi bir emirdir. Ayrıca altını çizelim ki; son yüzyılda bağımsızlığına kavuşan Türk Cumhuriyetleri ile ileride gerçekleşebilecek bir ülkü olarak Türk Birliğinin kavramsal ifadesi olan Turan idealinin de alternatifi değildir. Bir Müslüman Türk için her ikisini birlikte hayal etmek, her ikisinin birlikte kurulması için karınca misali çalışmak, çaba sarfetmek neden mümkün olmasın?"

 

****

 

ÜMMETÇİLİK 

 

Bizim eski resmi ideolojinin bazı alameti farikaları (ayırt edici özellikleri) vardır. Nerede rastlasanız onu şıp diye tanır ve ayırt edersiniz. Daha çok neden yana olduğu ile değil neye karşı olduğu ile tebarüz eder. Mesela din ve dindar alerjisi, mesala Arap alerjisi, mesela Arapça alerjisi, mesela Osmanlı alerjisi bu çerçevede ilk akla gelen örnekler olarak sayılabilir. Türkiye karşıtlığında bir dönem başı çeken BAE prensinin değişen uluslararası konjonktür sonrası birden çark ederek yaptığı Türkiye ziyareti sonrası iktidar karşıtı kesimin resmi ideoloji söylemleri sosyal medyada ve dahi diğer mecralarda yeniden gündem olmaya başladı. 

İdeolojik gözlüklerle hayata bakan, dar kalıplarla kavrayış ve anlayış geliştiren bir kesim vatandaşımız bu türlü düşünmeye çok teşne olduğu için resmi ideoloji kurbanı olarak bu söylemlere istemeden hizmet ediyor, maalesef bu söylemlerden etkileniyor.  

Ümmet ve ümmetçilik kavramlarının da bu bağlamda iyi bir misal olacağı kanaatindeyim. Türkiye’nin İslam coğrafyasında etkin ve örnek bir ülke olmasından rahatsız olan, kendi halkı üzerine çöreklenmiş emperyalizmle iş tutarak iktidarlarını daim kılan bir grup kendini bilmez Arap derebeyinin bazı zırvalarını sıçrama tahtası yaparak ümmet kavramına, ümmetçi kavrayışa karşı söylem geliştiren resmi ideoloji taraftarları ve bu ideoloji ile yetişmiş etnik milliyetçi siyasi görüş taraftarları karşı oldukları şeyin aslında "Hiç şüphe yok ki inananlar, ancak kardeştirler…’’ ayeti kerimesinde ifadesini bulan İslam kardeşliği olduğunun farkındalar mı? Kimse onlardan kendilerine düşmanlık yapan Arap baronlarına sempati beslemelerini  ya da onlarla ortaklık veya kardeşlik yapmalarını beklemiyor. Fakat bu şarlatanlar yüzünden farklı kavimlere mensup olsalar da Müslümanların kardeş olduğu gerçeğini görmezden gelmek mümkün mü? Ümmet İslam kardeşliğidir. Ümmetin siyasi birliği bir idealdir, gelecekte gerçekleşir veya gerçekleşmez ayrı bir bahsi ama ‘’inananlar kardeştir’’ emri, zamanlar ve coğrafyalar üstünde, inananlar için ilahi bir emirdir. Ayrıca altını çizelim ki; son yüzyılda bağımsızlığına kavuşan Türk Cumhuriyetleri ile ileride gerçekleşebilecek bir ülkü olarak Türk Birliğinin kavramsal ifadesi olan Turan idealinin de alternatifi değildir. Bir Müslüman Türk için her ikisini birlikte hayal etmek, her ikisinin birlikte kurulması için karınca misali çalışmak, çaba sarfetmek neden mümkün olmasın? 

Meselelere şematik ve şabloncu bir zaviyeden bakmadığınız zaman, Hayrettin Karaman hocanın şu sözlerinin ne kadar doğru ve haklı olduğunu rahatlıkla idrak edersiniz; Peygamberimiz (s.a.) herhangi bir coğrafyaya gönderilmedi. İslam’ın ilk muhatabı Araplar olsa da O’nun gönderilmesinden sonra bütün dünya tek bir ümmet, Hz. Muhammed’in ümmetidir. Bu davete icabet edenler vardır ve kıyamete kadar davet edilenler, edilmekte olanlar vardır. Bu anlayış dünyanın her tarafındaki İslam’a mensup olmayanları, diğer toplulukları da peşinen kabul eden (çerçeve içine alan) bir ümmet anlayışıdır. 

 

Alpaslan SEL

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.