Askerin sabrı taşarsa ne olur? - Mehmet Ali Birand

25 Şubat 2010 15:33  

 

Askerin sabrı taşarsa ne olur? - Mehmet Ali Birand

Şu sıralarda en çok sorulan ve kişilerin kendi aralarında tartıştıkları konuların başında “Bu gelişmelere askerin nasıl tepki göstereceği” sorusu geliyor. Genelkurmay Başkanı’nın “sabrımızı taşırmayın” uyarısının da bunda etkisi var tabii. Şimdiye kadar alışılmamış bir durumla karşıyayız.Eskiden, askerin her tepkisi siyasetçileri ürpertirdi. Şimdi ardı ardına dalgalar geliyor ve gözler Genelkurmayda. Gayet tabii asker son derece rahatsız, ancak bu rahatsızlığın nerelere kadar gidebileceği konusunda farklı görüşler var.

Ne zaman birkaç kişi yan yana gelse, hemen aynı konu tartışılmaya başlıyor:

“Kardeşim, nedir bu durum ? Ne zaman bitecek ? Nereye gidiyoruz? Asker tepki gösterecek mi, gösterecekse ne yapabilir ?”

O kadar alışılmamış bir durumla karşı karşıyayız ki, insanlar bir türlü ne yaşandığını anlayamıyorlar. Zira, çok uzun yıllar boyunca dokunulmazlaştırdığımız bir kurum sallanıyor. En tepe isimleri soruşturuluyor, gözaltına alınıyorlar.

Eskiden böyle değildi.

Eskiden, ne siyaset ne de yargı askere dokunabilirdi. Genelkurmay’ın tepkisinden çekinirdi. “Askeri soruşturmak” diye bir kavram yoktu. Soruşturulması gerekiyorsa, onu da asker kendi kendine yapardı.

Bu görev, siyasi otoriteye bırakılmazdı.

Bugün kamuoyunda yaşanan şaşkınlığın temelinde, işte bu eski dönemlerden kalma alışkanlıklar yatıyor.

İşin bir de askerler cephesi var.

Kışlalarda en çok konuşulan konu da aynı. Onlar da, bu işin nereye kadar gideceğini, daha neler yaşanacağını merak ediyorlar ve hemen herkes 1 inci Başkana bakıyor.

1 inci Başkan, yani Genelkurmay Başkanı ne yapabilir ?

Bazı kesimler, Ankara’da tankları dolaştırmaktan, Harbiyelilerin yürüyüşüne kadar bir dizi tepki bekliyor. Bunun olamayacağı bilinmesine rağmen, hala konuşuluyor.

Genelkurmay Başkanı’nı tanıyanlar, bugünkü dünya ve Türkiye koşullarını bilenler ise, Org. Başbuğ’un soğukkanlılığını kaybetmeyeceğinden eminler. Kışlalardan gelen tüm tepkiler, Kuvvet Komutanlarından ve Genelkurmay karargahlarındaki sinirliliğe rağmen, 1 inci Başkanın, fevri adım atıldığı taktirde, TSK ’yı çok daha yıpratacağına inandığı biliniyor.

BAŞBUĞ İSTİFA MI EDECEK?

Geçenlerde, Atilla Kıyat bir programda “Eğer Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları birlikte istifa ettikleri taktirde, bu durumu hükümet ve Türkiye kaldıramaz.” demişti.

Kıyat, ne dediğini çok iyi bilen, sağduyu sahibi eski bir denizci komutandır.

Bugün, bir Genelkurmay başkanının nereye kadar ve nasıl tepki gösterebileceğini de en iyi değerlendirebilecek durumdadır.

İşte bu açıdan bakıldığında, Genelkurmay Başkanı’nın tepki olarak istifa edebileceği konuşulmaya başlandı. Emekli olmasına 6 ay kalmış olsa dahi, Genelkurmay Başkanı’nın istifası gayet tabii çok yankı yapar.Acaba böyle bir adım atar mı, atmaz mı belli değil. Kimine göre istifa beklenmeli, kimine göre istifa söz konusu değil.

Tüm Kuvvet Komutanlarının istifaları hakkında çok daha farklı görüşler var.

İşin o noktalara kadar götürülmemesini isteyenler, askerin içerdeki dengelerinin bozulacağına da dikkat çekiyorlar.

AKP YENİ BİR DAVA İLE CEZALANDIRILACAK MI?

Biliyorsunuz, Ankara’da bir de çok güçlü şekilde, AKP ’ye karşı yeni bir kapatma davası açılacağı söylentisi dolaşıyor. Bu söylentileri ben ciddiye alıyorum, zira hiç yoktan çıkmıyor ve dayandığı belirtiler de ciddi.

Bu girişim, Ak Parti’yi cezalandırmayı hedefliyor.

Soruşturmaların ve gözaltıların bir bedeli olarak gösteriliyor.

Böyle bir gelişmenin yaratacağı ters etkilerin pek dikkate alınmadığı anlaşılıyor. Yani, gösterilecek sert tepkilerin özellikle bir seçim ortamında, tam aksine, Ak Parti’ ye büyük yarar sağlayacağı da unutuluyor galiba .

Peki, bu yaşananlar sürecek mi ? Bitecekse, nasıl sonuçlanacak ?

Yaşananlar, şu veya bu şekilde bitecek.

Suya atılan bir taş, nasıl dalgalar yaratıp kıyıya vurur, geri döner

Ve gide gele etkisini yavaş yavaş kaybederse, bu soruşturmalar-davalar da yavaş yavaş etkilerini kaybedecek ve bir yerde sular durulacak.

Sular durulduktan sonra ortaya nasıl bir Türkiye çıkacağını da hep birlikte göreceğiz.Belki, bir bölümümüz karşılaştığımız manzaradan memnun olmayacağız, diğer bir bölümümüz ise, aksine çok memnun kalacağız.

Bundan dolayı, gelişmeleri soğukkanlılıkla izlemek, galiba çok daha doğru bir yöntem.


Hürriyet

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0