Kürt meselesi

13 Ekim 2024 14:59 / 71 kez okundu!

 

 

Geçtiğimiz cuma günü yayınlanan Kürt meselesine ilişkin yazıma(*) çok kıymetli bir okuyucumdan bir katkı mesajı geldi. Mesajda Kürt meselesinin değişik boyutları ele alınmakta ve Kürt entelektüelleri meseleyi yeniden düşünmeye davet edilmekte. Mesaj aşağıda:

 

*****

 

Kürt meselesi

 

Geçtiğimiz cuma günü yayınlanan Kürt meselesine ilişkin yazıma(*) çok kıymetli bir okuyucumdan bir katkı mesajı geldi. Mesajda Kürt meselesinin değişik boyutları ele alınmakta ve Kürt entelektüelleri meseleyi yeniden düşünmeye davet edilmekte. Mesaj aşağıda:

Atilla Bey,


Yazdıklarınıza katılıyorum. Bazı eklemeler yapayım:


1. “Kürt meselesi” denen bir mesele var. Bunu anlamanın diğer bir yolu da bazı illerimizde belediye başkanlıklarını birden fazla seçimde bazı çevrelerin dışladığı, PKK ile organik bağları çok kuvvetli ve hatta ondan direktif alan bir partinin kazanmasıdır. Böyle bir gerçek olduğunu bilmemize rağmen bir Kürt meselesi yoktur diyemeyiz.

 

2. Bazılarının benden önce belirttiği gibi Kürt meselesi veya Kürt problemi demek meselenin veya problemin Kürtlerden kaynaklandığı, Kürtlerin sebep olduğu ve Kürtlerin bir problem olduğu izlenimini veriyor. Hâlbuki bunun temelinde, kökünde bir Türk meselesi veya problemi olduğunu söylemek mümkün. Bunu üç nedenle yazdım. İlki geçmişte uygulanan bazı politikalar, ikincisi geçmişteki bazı eylemler, üçüncüsü galiba artık çoğu geçmişte kalan Kürtlere karşı çok olumsuz tutum ve bakış açısı. Bu üç şeyin hangi tarihi, sosyal ve psikolojik nedenlerle ortaya çıktığına girmeyeceğim.

 

3. Mesele gerçekten çetrefil. Bu konunun yalnızca bir halkın meşru ve masum istekleri olmanın ötesinde bazı dış güçlerin kendilerince benimsedikleri uzun vadeli çıkarları, Türkiye ile ilgili dizaynları ve bu amaçla zamanı geldiğinde Kürtleri zerre kadar düşünmeden harcayacakları gibi ciddi olarak değerlendirilmesi gereken yanları var.

 

4. Bağımsızlık isteyen Kürtler şunları da hesaba katmalı: İstanbul’a, İzmir’e, Antalya’ya, Bodrum’a vizeyle gitmeye hazır mısınız? Çocuklarınızın Türkiye’nin en iyi üniversitelerine girişi önünde engeller olmasına hazır mısınız? Türkiye’de iş bulma imkânlarından mahrum kalmaya hazır mısınız? Çıkarları gerektiğinde önce sizi kullanan bazı dış çevrelere bağımlı kalmaya ve günün birinde yem olmaya hazır mısınız? Hatta güvendiğiniz bazı dış çevreler günün birinde sizi bozuk para gibi harcarsa buna hazır mısınız? Denize açılamayan küçük ve dağlık bir ülkeye sahip olursanız karşılaşacağınız ekonomik problemlere hazır mısınız?

 

5. Bu zamana kadar kaydedilen ilerleme demokratik yöntemlerle birçok haklarınızı gecikmeli olarak alabildiğinizi gösteriyor. Konu ana dilde eğitim gibi az sayıda bazı haklarsa, ki onları bile demokratik yöntemlerle zaman içinde alabileceğiniz görülüyor, sizce bu ülkeyi bölmeye değer mi?..

 

Maddeleri çoğaltmak mümkün olsa da aklıma ilk gelenleri yazdım. İşin ironik bir yanı da var: Doğum oranlarına bakılırsa zaten Kürtlerin Türkiye’deki oranlarının zamanla artacağını ve hatta belki günün birinde çoğunluk bile olabileceklerini gösteriyor. Bu durumda aradaki ilişkileri daha sağlam ve güzel hâle getirmeye çalışmak yerine ayrılmakta ısrarın kime ne yararı var ki?

 

Kuşku yok ki bunlar önemli noktalar ve sorular. Üzerlerinde durulmayı ve etraflı şekilde ele alınmayı hak ediyor. Ben de, okuyucumun dediği gibi, Kürt aydınlarının bütün bu hususlar ve sorular üzerinde ön yargısız olarak düşünmesinde çok fayda olduğu kanaatindeyim.

 

Atilla YAYLA

turkiyegazetesi.com.tr

11.10.2024

.....

(*) https://www.turkiyegazetesi.com.tr/kose-yazilari/atilla-yayla/kurt-meselesi-ve-selfdeterminasyon-645191

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.