Sigara kullanmayanların çilesi
09 Eylül 2018 11:27 / 1118 kez okundu!
“Sigara içmek” sözünü kim uydurdu bilmiyorum. Sigara tiryakileri sigarayı içmiyor. Sigara su, ayran gibi içilen değil dumanı içe çekilen, dumanı tüttürülen bir nesne. Bu yüzden “sigara içmek” yerine, “duman çekmek”, “sigara tüttürmek” filan demek daha doğru olurdu. Ama tutturmuşuz bir “içme” kelimesi, böyle gidiyor.
****
Sigara kullanmayanların çilesi
“Sigara içmek” sözünü kim uydurdu bilmiyorum. Sigara tiryakileri sigarayı içmiyor. Sigara su, ayran gibi içilen değil dumanı içe çekilen, dumanı tüttürülen bir nesne. Bu yüzden “sigara içmek” yerine, “duman çekmek”, “sigara tüttürmek” filan demek daha doğru olurdu. Ama tutturmuşuz bir “içme” kelimesi, böyle gidiyor.
Neredeyse bütün dünyada sigara tiryakiliğine karşı yoğun ve yaygın kampanyalar var. Tüm ülkeler sigara kullanımını, sigara müptelalarının sayısını azaltma peşinde. Türkiye de hâliyle bu furyadan nasibini alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan keskin sigara karşıtlığıyla biliniyor. “Yakaladığı” her sigara tiryakisinden hem cebindekini sigara paketini hem de sigarayı bırakma sözünü alıyor. Sanırım paketleri imzalattırıyor ve üzerine tarih yazdırtıyor. Erdoğan’da hayli zengin bir sigara paketi koleksiyonu ve kabarık bir sigarayı bırakma sözü verenler listesi olmalı.
Sigaraya karşı kampanyalar sigara fiyatlarının ilâve vergilerle yükseltilmesi, kapalı kamusal –hatta bazen özel- alanlarda sigara kullanmanın yasaklanması, paketlerin üzerine korkutucu resimler de içeren uyarılar konması gibi tedbirleri kapsıyor. Belki çok uzak olmayan bir gelecekte sigara tiryakilerinin sağlık primlerinin, yolculuk bilet ücretlerinin yükseltilmesi gibi adımlar da gündeme gelecek.
Bazı nesneler kullanıldığında negatif ve pozitif dışsallıklar yaratıyor. Hoş kokulu bir parfüm diğer insanlar için pozitif dışsallık yaratır. Yazın deodorant kullanmamak ise negatif dışsallık üretir. Sanatçı Orhan Gencebay’ın oynadığı deodorant reklam filmi bunu çok iyi anlatıyor. Sigara kullanmak genellikle negatif dışsallık yaratıyor. Başka bir deyişle, birilerinin sigara içmesi sigara içmeyenlere de sağlık ve tatsızlık riskleri bindiriyor. Bu yüzden, sigara tüketmenin kamusal müdahalelere konu olması normal. Gelgelelim, kamusal müdahaleler amaçlanmamış sonuçlar verebiliyor. Yani negatif dışsallıklardan birini engelleyelim derken başka dışsallıklar doğabiliyor.
Kapalı alanlarda sigara kullanılamaması tiryakileri açık havada kullanmaya itiyor. Kafeler, lokantalar da buna uygun alanlar hazırlıyor. Açık veya açık görünümlü alanlarda sigara içilebilen yerler tahsis ediyor. Ne var ki bu hemen hemen tüm açık alanları sigara tiryakilerinin münhasır alanına çeviriyor. Sigara içmeyenler ya o açık alanlarda sigara dumanına maruz kalmayı kabullenmek zorunda kalıyor ya da kapalı alanlara mahkûm oluyor. Kışın sigara içmemenin bir avantaj olduğu söylenebilir. Ama yazları durum tersine dönüyor. Sigara kullanmayanlar ağız tadıyla, sigara dumanlarına maruz kalmadan hiçbir açık alanda oturamıyor.
Basit gibi görünse de bu mühim bir problem. Sigara içmeyenleri korumak, onların da açık mekânlardan yararlanmasını sağlamak için bir şeyler yapımalı. Aklıma gelenler açık alanlarda da birbirinden kesin olarak ayılmış mekânlar hazırlanması. Bazı kafeler bunu yapmaya başladı; Beşiktaş’taki Beltaş Rest&Cafe gibi. Ancak bu, işletmelerin yükünü artıracaktır. Ayrıca işletmeler buna çok istekli de olmayabilir. Öyle sanıyorum ki çoğu işletme sigara tüketenleri tüketmeyenlere tercih edecektir. Bu yüzden, bir kamusal müdahale yerinde olur.
Sigara yüzünden başka problemler de ortaya çıkıyor. Bana en tuhaf geleni, hastane ve üniversite gibi yerlerdeki durum. Hastane ve üniversite önlerine, orada toplaşan sigara tüketicilerinin devamlı sigara çekmesiyle, kesif bir sigara dumanı hâkim oluyor. Sigara kullanmayanların oralardan koşar adım geçmesi gerekiyor. Dahası, çok da sevimsiz bir manzara oluşuyor. Yüceltilen eğitim ve sağlık kuruluşlarının önlerinin sigaracıların toplanma ve duman tüttürme alanına dönüşmesi ilginç ve itici değil mi? Belki de bu yüzden sigara içenlere bu tesislerin girişinin uzağında alanlar tahsis etmek gerekiyor. Sigara tüttürmeyenler farkında olmadan ikinci sınıf vatandaş statüsüne itilmemeli. Lütfen dikkat.
Atilla YAYLA
gazeteyeniyuzyil.com
08.09.2018