Türkiye Gazze'ye askerî yardıma koşmalı mı?
25 Ekim 2023 16:02 / 744 kez okundu!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Gazze’de 24 saat içinde ateşkes olmaması ve İsrail’in Gazze’yi acımasız ve ayrımsız şekilde bombalamaya devam etmesi hâlinde Türkiye’nin hareket geçerek gereken her şeyi yapması çağrısı toplumda iktidara yapılan İsrail’e bir askerî müdahale çağrısı olarak okundu ve yorumlandı. Bu mesaj toplumun çoğunda genel bir memnuniyetle karşılandı ve hükûmetin bunu yapması istendi.
*****
Türkiye Gazze’ye askerî yardıma koşmalı mı?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Gazze’de 24 saat içinde ateşkes olmaması ve İsrail’in Gazze’yi acımasız ve ayrımsız şekilde bombalamaya devam etmesi hâlinde Türkiye’nin hareket geçerek gereken her şeyi yapması çağrısı toplumda iktidara yapılan İsrail’e bir askerî müdahale çağrısı olarak okundu ve yorumlandı. Bu mesaj toplumun çoğunda genel bir memnuniyetle karşılandı ve hükûmetin bunu yapması istendi.
Öncelikle Bahçeli’nin çağrısını insani ve İslamî bir hassasiyetin yankılanması olarak okumakta fayda var. Bu takdire şayan. Nitekim toplumda genel olarak büyük bir memnuniyetle karşılanması da bunun ispatı. Bu çerçevede, Filistinlilerin bizim kardeşimiz olmadığı ve Türkiye’nin Filistin’de işinin olmayacağı yolundaki görüşleri de ne yazık ki ciddiye almaya imkân yok. Bu her şeyden önce sadece İslamî değil insani bir mesele. Gazze’de bir halk göz göre göre yok oluşa sürükleniyor. Buna tepki göstermek insanlıkla bir bağı bulunan herkesin ahlâki görevi. Ayrıca Türkiye elbette bölgede bulunmaya hak sahibi. Bir defa coğrafi olarak bölgenin bir parçası. İkincisi Türkiye daha yüz yıl kadar öncesinde bölgede egemen bir ülkeydi. Hâlâ o topraklarla ilgili hatıralar ve bölge insanlarıyla yoğun bağlarımız var. Bölgeden 10-12 bin kilometre uzakta olan bir ABD veya binlerce kilometre uzakta olan Fransa ve İngiltere orada bulunmaya hak sahibiyse Türkiye elbette dünden hak sahibi. Bu yüzden bu çerçevede dile getirilen eleştirileri dikkate almak gereksiz.
Bahçeli’nin çağrısının ille de bir askerî müdahale istendiği şekilde okunması da şart değil. Her şeyden önce askerî müdahalenin önünde büyük zorluklar var. En büyüğü Türkiye’nin böyle bir müdahalenin getirebileceği bir Batı ekonomik ambargosunu kaldıracak güce sahip olmaması. Türkiye bir değil mesela üç trilyon dolarlık bir ekonomi olsaydı ve Rusya gibi zengin enerji kaynaklarına sahip bulunsaydı durum farklı olabilirdi. İkincisi Türkiye ne küresel ne de henüz hakkıyla bölgesel bir güç. Üçüncüsü İsrail ve Gazze ile kara sınırı yok. Bu durumda tek şansı deniz kuvvetleri yoluyla müdahalede bulunmak ki bunun da önünde büyük büyük engeller var. Kara kuvvetleri devreye girmedikçe bir askerî müdahalenin sonuç vermesi imkânsız ve böyle bir müdahale için İsrail’i sarmış olan Suriye, Ürdün, Mısır gibi ülkelerle iş birliği gerekli. Bu ülkelerden Mısır ve Ürdün büyük ölçüde ABD’nin -dolayısıyla İsrail’in- kontrolünde. Suriye ile olan ilişkiler malum ve Suriye de Rusya’nın kontrolünde. Bundan dolayı askerî müdahale realize edilebilir bir opsiyon değil.
Bununla beraber Türkiye tamamen aciz de değil. Bütün İslam ülkeleri arasında en yoğun ve en etkili diplomatik temasları sürdüren ülke. Dahası da var. Savaş sadece silahlarla yapılmıyor. Bir savaş da enformasyon alanında veriliyor. Türkiye bilhassa bu savaşta etkili olabilir. Şimdiye kadar TRT World ve Anadolu Ajansı-İngilizce başta olmak üzere aşağı yukarı tüm yayın organlarıyla sürdürdüğü enformasyon savaşına devam edebilir. Bebeklerin kafası kesildi, festival katılımcıları öldürüldü, Al Ehli Hastanesini Hamas veya İslami Cihat Örgütü bombaladı türünden dezenformasyon faaliyetlerini açığa çıkarması gibi faaliyetlerine devam edebilir. Böylece dezenformasyon faaliyetlerini engelleyebilir. Katliamların ve toplu cinayetlerin peşine düşebilir. Cinayetleri kayıt ve kanıt altına alabilir. Belki ilerideki yıllarda İsrail’in yargılanmasında işe yarayacak malzeme temin edebilir. Türkiye diğer taraftan Gazze’ye insani yardım ulaştırması için İsrail üzerinde baskı kurulmasına katkı yapabilir. Diğer ülkeleri ve uluslararası kuruluşları harekete geçirmeye çabalayabilir...
Türkiye Gazze’ye tek başına bir askerî operasyon düzenlemekten uzak durmak dışında elinden gelen her şeyi yapmalı.
Atilla YAYLA
25.10.2023
(Türkiye Gazetesi)