'Yenidoğan Çetesi' ve insanlık...

01 Kasım 2024 14:55 / 111 kez okundu!

 

 

Yeni doğan bebeklere musallat olan ve onları hastanelerin yoğun bakım servislerine yönlendiren bir çete ortaya çıkarıldı. Bebekler, hiç gerek olmadığı hâlde, çeşitli tıbbi müdahalelere maruz bırakılıyor ve bazıları sonunda ölüyormuş. Çete ise bebeklere yapılan bütün bu işlemler için SGK’dan günlük sekiz bin liraya varan bakım ücreti talep ediyormuş. Bu şekilde ölümüne sebep olunan yaklaşık yirmi kadar bebek olduğu belirlendi. Ölen bebek sayısının daha fazla olduğunu sanıyorum. Ayrıca çok sayıda bebeğin de bir şekilde engelli kaldığı kanaatindeyim...

 

*****

 

“Yenidoğan Çetesi" ve insanlık...

 

Yeni doğan bebeklere musallat olan ve onları hastanelerin yoğun bakım servislerine yönlendiren bir çete ortaya çıkarıldı. Bebekler, hiç gerek olmadığı hâlde, çeşitli tıbbi müdahalelere maruz bırakılıyor ve bazıları sonunda ölüyormuş. Çete ise bebeklere yapılan bütün bu işlemler için SGK’dan günlük sekiz bin liraya varan bakım ücreti talep ediyormuş. Bu şekilde ölümüne sebep olunan yaklaşık yirmi kadar bebek olduğu belirlendi. Ölen bebek sayısının daha fazla olduğunu sanıyorum. Ayrıca çok sayıda bebeğin de bir şekilde engelli kaldığı kanaatindeyim...

 

Bu vaka insanla ilgili bir hakikati tekrar hatırlattı: İnsan ne melektir ne de şeytan! İnsan tabiatında onun hem melek hem şeytan gibi davranmasına yol açabilecek güdüler gömülü. Meselâ, başkalarının yeni doğan bebeklerine bu kötülükleri reva gören insanların kendi çocuklarına iyi bakan, şefkatle muamele eden kimseler olması kuvvetle muhtemel.

 

İnsanlar arasında bu bakımdan ayrım yapmak yersiz ve yanlış. Tüm insanlar doğuştan iyilik ve kötülük güdülerine sahip. Tahsilli-tahsilsiz, kültürlü-cahil, mesleği olan-mesleği bulunmayan, kadın-erkek, Kürt-Türk, fakir-zengin, dindar-seküler… olmak bu bakımdan insanlar arasında bir farklılığa yol açmaz. Suç kayıtları bunu ispatlayan nice olayla dolu.

 

İnsanlar sosyal bir hayat yaşamak zorunda. Bu, insanlar için bir taraftan imkânlar diğer taraftan sorunlar ortaya çıkarır. Bazılarının dediği ve istediği gibi insanlar birbirinden uzak bir hayat yaşayamaz. İnsanlar diğer bazı hayvan türleri gibi yalnız başına veya çok küçük gruplar hâlinde var olamaz. İnsan toplumları, olağan şartlar altında, nüfus ve faaliyet bakımından genişleme eğilimi içindedir.

 

İnsan, kural geliştiren ve sosyal düzen oluşturan bir varlık; diğer bütün canlı türlerinden farklı. Sosyal düzende yeri olan dinî, ahlaki ve hukuki kurallar her toplumda kısmen iç içe geçmiş ve çakışmış vaziyette yaşamakta. Bu kurallar insan davranışlarına bir düzen getirmekte. Kuşku yok ki bütün bu kurallar zamanla değişebilir. Ancak, bu değişim öylesine yavaş ve azdır ki bir insanın ortalama ömrü içinde farkına varılması hemen hemen imkânsızdır.

 

Yeni doğan bebeklere musallat olan çete mensupları şeytani bir iş yapmışlar! Tanımadıkları insanların yeni doğmuş yavrularını maddi çıkar için ölüme sürüklemişler. Yargı sistemi çerçevesinde, inşallah, bunun hesabı kendilerinden sorulacaktır. Bu çerçevede bazı şeylere dikkat çekmekte fayda var. “Yenidoğan Çetesi"nin liderlerinden biri "köpekperest!" Bazı köpekperestler bu vahim vaka karşısında sustu kaldı. Birkaç köpek veya kedi öldü diye kıyameti koparanlar âdeta ölüm sessizliğine gömüldü! Köpekperestlerin bir kısmı bu korkunç olayı insanların insanlara sokak köpeklerinden daha kötü şeyler yaptığının kanıtı olarak sundu ve buradan hareketle sokak köpeklerinin toplanması çalışmalarına karşı çıktı.

 

Her şeyden önce, çetenin önemli bir lideri köpekperest! Hayvan hayatına insan hayatından daha çok değer veren biri. Genel sessizlik ise zaten insan hayatına sokak köpeklerinin hayatı kadar önem ve değer verilmediğinin işareti. Bebekler sokak köpekleri tarafından parçalanmış olsaydı büyük bir ihtimalle çoğu köpekperest köpekleri savunacaktı... İnsanlarla hayvanları karşılaştırmak da büyük hata. İnsanlar yanlış yaptığı zaman ahlaki, dinî ve hukuki kurallarla karşılaşıyor ve yanlış yapan insanlar bir şekilde cezalandırılıyor. Buna karşılık, köpeklerin insanlara verdiği zararlar için bu tür cezalandırma mekanizmaları yok…

 

Bebeklerini bu çete yüzünden kaybeden aileleri anlıyorum. Acılarını paylaşıyorum. Çocuklarını kaybedenlere ve çocukları engelli hâle gelenlere Allah’tan sabır ve dayanma gücü diliyorum. Temennim, “Yenidoğan Çetesi" üyelerinin en ağır şekilde cezalandırılması...

 

Atilla YAYLA

turkiyegazetesi.com.tr

25.10.2024

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.