KÝM DOST, KÝM DÜÞMAN?
26 Eylül 2019 15:16 / 1058 kez okundu!
Yukarýdaki baþlýðý atýp yazmaya baþladýðýmda belleðim beni uyarmaya baþladý
Sanki bunlarý daha önce de düþünmüþ, yazmýþým gibi geldi ve ilginçtir, eski yazýlarýma baktýðýmda tam 2 yýl önce ayný konularý yazdýðýmý fark ettim. Aþaðýdaki yazýyý bugüne uyarladýðýmýzda da deðiþen hiçbir þey olmadýðýný gördüm.
****
KÝM DOST, KÝM DÜÞMAN?
Yukarýdaki baþlýðý atýp yazmaya baþladýðýmda belleðim beni uyarmaya baþladý
Sanki bunlarý daha önce de düþünmüþ, yazmýþým gibi geldi ve ilginçtir, eski yazýlarýma baktýðýmda tam 2 yýl önce ayný konularý yazdýðýmý fark ettim. Aþaðýdaki yazýyý bugüne uyarladýðýmýzda da deðiþen hiçbir þey olmadýðýný gördüm.
“Gerek ülkemizin, gerekse küresel dünyada diðer ülkelerin birbirleriyle iliþkilerini belli sürelerde deðerlendirdiðinizde kim, kime dost? Hangi ülke, hangi ülkeye hangi nedenle düþman? Anlamak mümkün deðil.
Aslýnda bu biraz da bizim vatandaþlar olarak geçmiþten bu yana ezberletilmiþ bilgilerimiz, önyargýlarýmýz ve bunlara baðlý beklentilerimizden kaynaklanýyor.
Olaylarý ve ülkelerin uluslararasý arenadaki duruþunu, yaþadýðýmýz anýn içinde bulunduðu koþullara, deðiþen ve çeliþen iliþkilere göre deðerlendirmezsek, bizlere öðretildiði üzere, hep bir “kadim dost” “staratejik ortak” ya da “ezeli düþman” referansý üzerinden dost ya da düþmanlarýmýzý belirlemeye çalýþýrýz.
Oysa uluslararasý iliþkiler, ülke çýkarlarýna göre þekillenir ve zamanýn ruhuna göre ülkeler bu iliþkileri deðerlendirirler.
Kuþkusuz bir ülkenin yönetim sisteminin de iþbirlikleri ve kýsa vadeli iliþkilerde rolü küçümsenemez. Ancak sýnýrlarýn ortadan kalktýðý, iletiþim ve biliþim teknolojisinin çok hýzla deðiþtiði, geliþtiði küresel dünyada; farklý yönetim sistemlerinde ve hatta farklý siyasal kamplarda yer alan ülkeler bile zaman içerisinde ülke çýkarlarý gerektirdiði için dostça iliþkiler kurabiliyorlar.
Ayný keza ayný sistem içerisinde yer almalarýna ve geçmiþte birçok uluslararasý sorunda ayný safta yer almalarýna karþýn, yine ülke çýkarlarý açýsýndan birbirlerine düþmanca davranan ülkelerin varlýðýný hepimiz biliyoruz.
Bölgemizde yaþanan sýcak geliþmeler bunlarýn çok canlý örnekleriyle doludur.
Bir dönem Suriye ile ortak kabine toplantýsý yapacak kadar yakýnlaþan Türkiye deki mevcut iktidar ülke çýkarlarý olmasa bile siyasal hedefleri uðruna bir çýrpýda bu iliþkileri düþmanlýk boyutuna getirmedi mi?
Yine Rusya ile tarihinin en yoðun ekonomik iliþkilerini kuran, en çok turizm gelirini bu ülkeden saðlayan Türkiye, uçak kriziyle nasýl bir tehlikenin ve düþmanca iliþkinin kýyýsýnda döndü?
Bugün geldiðimiz noktada hem Rusya, hem de Suriye ile yeniden kalýcý ve dostça iliþkiler geliþtirilmeye çalýþýlýyor.
Ýran’la, Irak ve Barzani’yle olan iliþkilerimizdeki iniþ çýkýþlarý biliyoruz.
Bu örnekleri hem kendi ülkemiz, hem de diðer baþka ülkelerin uluslararasý iliþkileri açýsýndan çoðaltmak mümkün.
Bu arada soy baðý bulunan ülkeler arasýndaki iliþkileri ve tarihe dayalý dostluklarý ayrý tutmak gerekir.
Yani demem o ki; ne ebedi dost vardýr, ne ezeli düþman!
Günün koþullarýna, ülkelerin yönetim sistemlerine ve ülkeleri yöneten iktidarlarýn siyasi duruþuna, kimi zaman da o ülkelerdeki liderlerin hýrs ve duygusal yaklaþýmlarýna göre deðiþen, çeliþen iliþkilerden söz etmek mümkün.
Geliþmiþ demokratik ülkelerde uzun vadeli oluþturulmuþ ekonomik, sosyal ve siyasi projelerden oluþmuþ devlet politikalarý belirleyicidir.
Ne liderler, ne de ülkeyi yöneten iktidarlar çok olaðanüstü bir durum olmadan bu politikalarýn dýþýnda davranamazlar.
Ama biz de, uzun vadeli stratejik hedefler, devlet politikalarý oluþturulamadýðý için bu iliþkilerin düzenlenmesi tamamen iktidar tarafýndan yürütülür.
Demokrasi tüm kurum ve kurallarýyla yerleþmediði için de halkýn görüþü alýnmadýðý gibi, toplumsal muhalefet de parlamento içi muhalefet de pek dikkate alýnmaz.
Uzunca bir süre ABD egemenliðinin ve onun uzantýsý Nato, BM ve AB gibi uluslararasý güçlerin etkisinde uluslararasý iliþkilerini belirlemek zorunda kalan Türkiye, artýk kendi devlet politikalarýný saptamak ve deðiþken koþullara göre iliþkilerini düzenlemek zorundadýr.
Ülkeler arasýndaki bu iliþkileri kiþisel iliþkilerimize de indirgemek mümkün.
Bizler için de sosyal ve toplumsal yaþamda farklý iliþkiler içerisine girdiðimiz insanlarý kategorize etmek, “iyi insan-kötü insan” gibi ayrýmlarla kiþileri yargýlamak ne büyük yanlýþtýr.
Oysa her insanýn iyi ya da kötü yanlarý vardýr ve asýl olan bu yanlarýný bulup ortaya çýkarmaktýr. Bize yanlýþ gelen bir özelliðinden dolayý o kiþiyle tümden iliþkilerimizi kesmek yerine, o alanda iliþkilerimize mesafe koymak pekala mümkün.
Aksi halde mükemmeli yakalamak mümkün olamayacaðý gibi, bu tür ayrýþtýrmalar hepimiz için hayatý çekilmez hale gelir. Kötü yanlarýný bildiðiniz kiþiden korkmamak gerek.
“Çünkü bildiðiniz düþman, bilmediðiniz dosttan iyidir.”
Sevgi ve barýþ üzerine kurulacak iliþkiler bize dostlar kazandýracaktýr
Ayhan ONGUN
Gazeteci-Yazar
24.09.2019/BODRUM