DARBELERİN ÇANINA OT TIKAMA GÜNÜ KUTLU OLSUN
27 Mayıs 2020 19:06 / 2770 kez okundu!
"Ve nasıl isterim, güzel İzmir'in orta yerine "Adnan Menderes Demokrasi Üniversitesi" yapılmasını... Ve isterim ki İzmir, zerrece utanması olan, hiç değilse bundan sonra dinmez kin'ini bir yana bırakıp, ülkesini düşünsün, mış gibi yapan ve yalandan gayrısını bilmeyen beyinsiz siyasetçiye değil, çocuklarına başı dik, alnı açık, onurla anlatabileceği işlere destek versin, yapanların hakkını teslim etsin."
****
DARBELERİN ÇANINA OT TIKAMA GÜNÜ KUTLU OLSUN
Bugün 27 Mayıs, yıllarca bize Hürriyet ve Anayasa Bayramı diye yutturulan çakma, metazori bayram...
Çok küçüktüm, beş yaşında falan, teyzemler Eskişehir'de 'Etnan Bey Duymasın' oyununun turnesindeydi, ilk gecenin onur konuğuymuş Menderes... Oyun sahnelenemedi, Menderes için kurgulanan oyun perde açtı, tiyatro grubunun İstanbul'a dönüşü ayrı ve acıklı hikaye, ne onu anlatabildiler biz çocuklara, ne olup bitenleri... Sonra alyanslar bağışlandı, annem yüzüğünü iyi ki vermedi, oyunu cehepe'ye vermeye yazgılı bir İzmir'li olarak. Bir sabah idam haberleri okununca radyoda çok gözyaşı döktü. Ananem de annem de hem o demokrasi şehitlerine hem sonradan Denizlere hem de 12 Eylül boyunca asılanlara gözyaşı döktü, dua etti, bunu da biz çocuklara anlatamadılar. Muhtıraları, darbe hükmündeki demokrasi tokatlarını da anlatamadılar, ne öğretmenlerimiz ne ailelerimiz.
Çocuklarınıza başı dik anlatabilecek anlarınız, anılarınız olsun, bari bunu düşünün, kendinden tayin demokrasi bekçileri, memleketi ve demokrasiyi babalarının malı sananlar, tanktan toptan hukuksuzluktan medet umanlar, ülkenin başına rasmeres gelmez olasılar. Siyaset ve demokraside akıldan habersizken, memlekete ve insanımıza akıldane kesilenler... İki keçiyi güdemezken, halkı sürü hesabına saydığından hicap duymayıp, güttüm sanıp, sevinenler.
Sonra biz büyüdük ve sahiden daha da kirlendi dünya, demokrasimiz yara bere içinde, çoktan tepe sersemi edilmişti. Hem 12 Eylül 'our boys' darbesi hem 15 Temmuz işgal girişiminde İzmir yolundaydım, ilkinde görevli almıştık arabaya, darbeyi adım adım görüp izledik, anlatsam ki çok anlattım, yazdım, her Eylül ayında o ergenerale şikayet dilekçesi verdim, elbet hesaba alınmadı, işleme konmadı, ne kadar anlatıp yazsam anlatamam, anlayamazsınız, önünüzsıra süngü takmış askerin çift sıra çevirdiği TBMM'nin hüznünü, dağıtım kamyonlarından yere yıkılan gazete dergilerin süngülendiğini, cemaat duymadı deyip ezanı tekraren okuyan müezzinlerin minareden indirilip döğüldüğünü, milletçe anamızın bellendiğini, anlatamam, anlayamazsınız...
15 Temmuz'u halk anladı ama ve bedeniyle süngü takıp ölümün üstüne yürüdü... Hukuka aykırı kararlarda kalem kıran kademsiz ve hukuksuzların kalem kırıp sehpa kurmasına gerek bırakmadan kendi ipini kendi çekti o güzelim halk, demokrasi için ve gecikerek de olsa Menderes'e ve onun hizmet, memleket aşkına sahip çıkmak, çıkanları ve demokrasiyi korumak için...
Ah! Bin kere ah! Korkak siyasetçilerden yılmış usanmışken ah etmeyi, sahiden hizmet etmeyi, halkının hizmetkarı olmayı bilenleri gördük ya, ölsem gam yemem. Ama o hainlere hakkımı bütün millet gibi helal etmem. Büyüklerim bana darbe ve muhtıraları anlatamamıştı, ben çocuklarıma demokrasiyi mahsusçuktan korumacılık oyunu oynayanları ve işgalcileri anlatamadım, bari bundan sonra çocuklarımızdan ve hayattan, sahiden demokrasiden yana olalım, çoçuklarımıza başı dik anlatacağımız işler olsun, geleceğe başı dik, donanımlı gençlerimiz sahip çıksın, darağaçları, hukukçu geçinen soytarılar, hainler gündemimizden çıksın, TBMM ve vatanımız, insanımız bombalanmasın, memleket ve gelecek satılmasın, yurt içi ve dışındaki hainler layığını bulsun, 'niye üç ölü, niye onu/yirmisi birden asılmadı?' diyenler ve 15 Temmuz işgal girişimini alkışla karşılayanlar utanıp sussun... Yassıada'daki sehpada bir başbakanın değil, demokrasinin ipe çekildiği unutulmasın.
Ve nasıl isterim, güzel İzmir'in orta yerine "Adnan Menderes Demokrasi Üniversitesi" yapılmasını... Ve isterim ki İzmir, zerrece utanması olan, hiç değilse bundan sonra dinmez kin'ini bir yana bırakıp, ülkesini düşünsün, mış gibi yapan ve yalandan gayrısını bilmeyen beyinsiz siyasetçiye değil, çocuklarına başı dik, alnı açık, onurla anlatabileceği işlere destek versin, yapanların hakkını teslim etsin.
Darbe ve işgallerin çanına ot tıkama günlerimiz kutlu olsun!..
Bir daha öyle günler görmeyelim, demokrasi ve insanımızı, Meclisimizi değil bombalamak, el üstü, göznuru, baştacı edelim. Büyük işler yapanların hakkını teslim edelim... Çocuklarımıza anlatabileceğimiz, kenetlenmekten, barıştan ve bunu anlatmaktan onur duyacağımız işleri yapanlarımız çok olsun...
Ayşe KİLİMCİ