DEVEYE DİKEN…

24 Haziran 2019 13:47 / 1831 kez okundu!

 

 

İstanbul seçimleri öncesi, sırası ve sonrasında yazının/yorumun/ yenip yenilmenin türlü haline tanık olduk.

‘Galip sayılır bu yolda mağlup‘ diyeceğim, o hiç olmaz…Ama galip görünenin kısa zamanda tuş olup mağluba yazılacağına inanıyorum…

Demek onca eğitim, seçim, geçim, darbeye rağmen bir şey öğrenilmemiş, vız gelip tırıs gitmiş bütün acı dersler.

Patinaj yapıyoruz, irtifa kaybediyoruz, kimbilir belki yakışığımız budur.

Deyim yahut küfr, çirkefleşmedikçe halimizi daha iyi anlatıyor belki, deveye diken diye başlayan deyim gibi…

Kal neyimiş AK Parti alt tarafı yerel olan bir seçimi, sözkonusu büyük İstanbul olsa da hacmen küçük sayılır bu seçimi niye allayıp pullayıp göklere çıkardı, bin bir anlam yükledi?

Fetö’nüz ve PKK’nız daha mı az anlamlandırdı a benim canım öz has devrimcilerim, barış yanlısı (olduğu kıtırı atarkan bile yüzü kızarmayan) akıldânelerim, her naneden yüz gram çakan binbilenlerim?

 

****

 

DEVEYE DİKEN…

Fotoğraf açıklaması yok.

Çizim: Erhan Yalvaç

 

İstanbul seçimleri öncesi, sırası ve sonrasında yazının/yorumun/ yenip yenilmenin türlü haline tanık olduk.

‘Galip sayılır bu yolda mağlup‘ diyeceğim, o hiç olmaz…Ama galip görünenin kısa zamanda tuş olup mağluba yazılacağına inanıyorum…

Demek onca eğitim, seçim, geçim, darbeye rağmen bir şey öğrenilmemiş, vız gelip tırıs gitmiş bütün acı dersler.

Patinaj yapıyoruz, irtifa kaybediyoruz, kimbilir belki yakışığımız budur.

Deyim yahut küfr, çirkefleşmedikçe halimizi daha iyi anlatıyor belki, deveye diken diye başlayan deyim gibi…

Kal neyimiş AK Parti alt tarafı yerel olan bir seçimi, sözkonusu büyük İstanbul olsa da hacmen küçük sayılır bu seçimi niye allayıp pullayıp göklere çıkardı, bin bir anlam yükledi?

Fetö’nüz ve PKK’nız daha mı az anlamlandırdı a benim canım öz has devrimcilerim, barış yanlısı (olduğu kıtırı atarkan bile yüzü kızarmayan) akıldânelerim, her naneden yüz gram çakan binbilenlerim?

PKK denen barış, sevgi örgütü, hani adamı döğe döğe, vura vura eğiten vatanseverler bugünece hep HDP ve yollularına oy isterken, bu seçimde niye CHP’ye istedi, düşündünüz mü hiç, niye?

Cumhur cephesinin dilinden beka sözcüğü düşmezken ve beka’ya dört elle sarılmışken, altı üstü bir büyük şehrin, herne kadar dünyanın başkenti İstanbul olsa da o şehir, içerden dışardan dağın başından hainlerin bu seçime karışması nedendi iç ve dış oluşumların ve şer ittifakını alkışlaması?

Âleme neydi, sınır ötesini ne ilgilendirirdi İstanbul şehri ve seçimi?

İstanbul’un çer çöpü, kanalizasyonu, çiçeği böceği insanı kültürü nasıl olacak, bu dünyanın derdi demeyin, beni yemeyin…

İst. Şehir Ünv. Doç. Dr. Hüseyin Alptekin şu soruyu sormakta haksız mı?

“31 Mart öncesinden bu yana Karayılan’dan Kalkan’a pek çok terör örgüt yöneticisinin CHP Kandil seçim sorumlusu gibi çalışmaya başlayıp, bunu 23 Haziran sürecinde de sürdürdü.13 Haziran’da örgüt Kandil yönecilerinden M. Karasu tüm Kürtleri Cumhur ittifakına karşı durmaya çağırdı. 31 Mart seçiminde doğu, güney doğuda Ağrı’dan Şırnak’a pek çok belediyede çağrısına karşılık bulamayan PKK şansını bir de  İstanbul'un Kürt seçmenleri üstünde denedi. Onun bir gün öncesi örgütün Almanya’da çıkardığı gazetesinde S. Erdem mahlasıyla yazan Kalkan, Hakurk’ta ilerleyen Türk ordusunu durdurmak için AK Parti'nin Istanbul seçimlerini kaybetmesi gerektiğini iddia etti. Türk ordusunun Afrin’den örgüt yönetimindeki alanların hepsine karşı giriştiği harekatların karşılığını İstanbul seçimlerinde verme niyetindeydi PKK.” Yazının başlığının bile manidar olduğunu vurguluyor Alptekin, “Efrin ve Bradost işgalcilerini İstanbul’da yenmek.”

PKK kendi gücüyle mi yelteniyor bu hamleye?

CHP’nin yüz vermesiyle elbet.

PKK kurucusu ve örgütün sadık elemanı Sakine Cansız devrimci, ölümü insanlığın kaybı değil miydi, kaftanını, küstahlığını sevdiğim il başkanınca?

Bu ham’fendiyi başına tac etmedi mi kör oklarını sevdiğimin partisi?

İmam nikahlıları İP’nin erkek öykünmeci ısırgan tebessümlü, kurbanlık koyun satıcısı çobanın müşterisiyle pazarlığındaki el sıkışmasının tiryakisi genel başkanından çıt çıktı mı?

Devletçi geçinen devletten geçinen bu hatun ve öteki genel müdür çıt çıkardı mı, devlete seri katil diyene, örgüt yöneticilerini yüceltene?

Amaç iktidar ise, don lastiği kırk yerden kopar onlara göre ve bu da sevaptır…

Tüh sizin yüzünüze, varsa eğer…

Neyle sıvandığı belli o yüzsüzlerin yüzünün, Rabbiyesir’i silinmiş yüzlerinin…

‘PYD mi bize saldıracak, hadi canım siz de…’ Tabi canım…Kankasına niye saldırsın?

‘Kandilde terörist yok!’ Yok, anam babam, yok, haklısın…

‘chp ile terörü kimse yan yana getiremez’ Yaa, ne demezsin, yan yana değil, koynundasınız be, koynunda! Öyle olmasa “Y_CHP denen fraksiyon PKK tarafından (bile), HDP’den daha işlevsel bir siyasi oluşum” olarak görülür müydü?

Alptekin haksız mı, PKK ile CHP arasındaki aşkın platonik bir aşk olmanın ötesine geçtiğini söylerken…Bence nesepsiz hamilelik sözkonusu, platonik aşk şöyle dursun, hele aşk, o kavram bu ikisi arasında dile gelmeyecek kadar yunmuş arınmış bir kavram…

D. Kalkan meşrebince söylüyor zaten, bu destek karşılık bekler, bedelini ödemenizi bekleriz mealinde, chp.den…Çocuğun bakımı, nüfus kaydı size, nafaka vermem ama ister satarım o çocuğu ister işe koşarım…Bu iş yeni başlıyor, sanmayınız seçimi almakla bitti…’Dünyanın en hakiki devrimcileri, ilk hedefiniz Erdoğan’dır, ileri!’

“M. Kemal’in askerleriyiz” sloganı bilmem hangi örgütün gerillasıyız’a evrilirse yakında? Kuşkusu yerinde değil mi, Alptekin’in?

“Karayılan CHP’ye oy istiyorsa, D. Kalkan sorumluluk yükledik, chp’yle AkePe’yi İstanbulda yeneceğiz” diyorsa,vatansever CHP’lilerin durup düşünmesi ve partinin geldiği/getirildiği hali sorgulaması gerekmez mi?” demesi? Bu halle yüzleşilmezse, parti tarihinde önceden olmayan (ve çıkmayacak) bir leke bırakmaz mı bu durum?

P. Buldan “günün galibi Kürt’ler ve HDP olmuştur, nokta” diyor, düşünün bir…Yenilen haltın hesabının önünüze konması çok sürmeyecek, ödemeye ne aklınız, ne keseniz, ne kartınız yetmeyince ne olacak?

Dış basının manşetlerine dikkat edin lütfen, hepsi Erdoğan’a vuruyor, dertleri başkanı vurmak, birinin manşeti AK Parti iktidarının sonu,demiş, seçmene teşekkür ederken, müthiş bir demokrasi dersi, diyerek…Yerli ejnebi yorumcular, devrimci maskesi altında saçma salak yorumlar yapanlar da böyle diyor, daha seçim sonuçları kesinleştiği an inciler dizmediler mi, ‘AKP’nin sonuna doğru’ deyimleriyle…

Nootropin diye bir hap yazmıştı eşime, beyin cerrahı bir arkadaşımız. Koca tarafımın genetiğinin hapı yutmak üstüne kurulduğunu, bu hapın (da) işe yaramayacağını düşünsem bile kullanmasını ve sonuçlarını izliyorum.(Beyin geliştiriyor, düşüncede kıvraklık ve kim bilir belki hakkaniyet sağlıyor, kör bakanların beyin gözünü açıyor imiş) Belki siyasi yorumların kördüğüm olduğu, doğru siyaset ve vicdani yorumların görmezden gelindiği şu dönemde acaba hepimiz bu hapı mı yutsak? İlaçların da vicdan kavramıyla ilintisi varsa ya, vicdanınız körelmiş, yorumlarınız budayıp indirmek üstüne kurgulanmışsa, ne hap, ne şurup, ne serum…

İhanetin, düşmanlığın böylesinin genetik sapması nedir, hapı yutmak çare midir?

Hapı sahiden yutanlar düşünsün…

 

Ayşe KİLİMCİ

24.06.2019

 

Son Güncelleme Tarihi: 29 Haziran 2019 11:19

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.