MAALESEF ÖZGÜR DÜÞÜNEN SON NESÝL DEÐÝLÝZ
31 Mart 2020 12:56 / 2753 kez okundu!
"Bugün hala özgür düþünen birileri varsa-ki çok þükür var- bu, onlarýn bütün bu kirli deðiþtirme çabalarýna karþý sahip olduðu inancý ve onun gücüyle, vicdan, adalet ve hakkaniyet algýsýyla, öðrenme ve düþünce oluþturma metotlarýna hakimiyetleriyle, hayatýn içindeki her deðiþimi hýzlý anlayabilme kabiliyetiyle, olaylara dair doðru ve stratejik yaklaþabilme becerisiyle, bilgi ile kurduðu iliþkinin seviyesiyle, deðiþimleri analiz edebilme ve farklý perspektiflerden bakarak yorumlayabilmesiyle direkt iliþkili"
****
MAALESEF ÖZGÜR DÜÞÜNEN SON NESÝL DEÐÝLÝZ
Cüneyt Zapsu'nun ekteki (*) videosu epeydir dolaþýyor sosyal medyada. Söylediklerinde haklý. Gerçekten epeydir -özellikle her birimizin adeta paylaþmak için can attýðý-þahsi bilgilerimiz/datalarýmýz birilerinin elinin altýnda depolanmýþ durumda. Bu datalarý depolayanlarýn bunu sadece bize telefon, televizyon, koltuk, leðen, mandal satmak için yaptýðýný düþünmüyoruz elbette.
O yüzden gelecekte insanlarýn baðýmsýz düþünemeyen insanlar olacaðýný söylemek gayri komplo ya da paranoyaklýk deðil...
Lakin bu noktada insani rehavete sevk edebilecek, olayýn ciddiyetini kavramaktan bizi uzaklaþtýracak bir tehlike var.
O da bizim neslimizin gerçekte özgür düþünen son nesil olduðumuzu düþünmemiz.
Oysa bence bu doðru deðil.
Yani bizlerin bir bütün olarak ve tam anlamýyla özgür düþünen son nesil olduðumuzu söyleyebilmemiz maalesef artýk mümkün deðil. Çünkü düþünceleri kontrol edilebilir insan yetiþtirme çalýþmalarý ya da düþünce yönlendirme çalýþmalarý aslýnda çoktandýr birer pilot proje olarak baþlamýþ ve içten içe epeydir devam ediyor.
Bugün özellikle sosyal medyada normalinde akla mantýða ters olduðu aþikâr yýðýnla aptalca mesajlarýn hem de epeyce kelli-felli insanlarca kolayca yazýlmasýnýn, paylaþýlmasýnýn ve inanýlýr bulunmasýnýn sebebi iþte bu geçiþ pilot projelerin sonuç vermesinden.
Yani-maalesef-çoktandýr düþüncelerimize, duygularýmýza müdahale ediliyor ve birçok insan halihazýrda çoktan kullanýlabilir ya da kontrol edilebilir formata geçmiþ durumda. Zaten son zamanlarýn en popüler tanýmamasýyla “algý operasyonlarý” dediklerimiz aslýnda insan aklýna müdahale eden “baðýmlý insan” yetiþtirme projelerinin ta kendisi.
Peki þeytani aklýn bu þeytanlýðýna karþý ne yapmalý?
Bugün hala özgür düþünen birileri varsa-ki çok þükür var- bu, onlarýn bütün bu kirli deðiþtirme çabalarýna karþý sahip olduðu inancý ve onun gücüyle, vicdan, adalet ve hakkaniyet algýsýyla, öðrenme ve düþünce oluþturma metotlarýna hakimiyetleriyle, hayatýn içindeki her deðiþimi hýzlý anlayabilme kabiliyetiyle, olaylara dair doðru ve stratejik yaklaþabilme becerisiyle, bilgi ile kurduðu iliþkinin seviyesiyle, deðiþimleri analiz edebilme ve farklý perspektiflerden bakarak yorumlayabilmesiyle direkt iliþkili...
Yani ne yapmalý sorusunun cevabý bilerek ya da bilmeyerek nasýl davranýp, ne yaptýðýmýzýn içinde duruyor.
Bence hayatta olup biten her þeye dair geliþtirdiðimiz bakýþ ve deðerlendirme yeteneklerimizin azalmasýna, gerilemesine fýrsat vermediðimiz sürece bu sinsi kuþatmayý Allah’ýn izniyle her insan yýrtabilir, daðýtabilir.
Elbet de bu kirlenmeye ve teslimiyete karþý mücadele yoðun ve aðýr bir dinamizmi, yani emeði ve çabayý gerektirmekte...
Unutmayalým ki bugün normal (özgür) olaný zekalarýndan, IQ’lerinden þüpheye düþüren her sýradan ya da kelli-felli insanýn akýl ve vicdan hürriyetini yitirmesinin sebebi onlarýn modern dünyanýn þeytanlarýna karþý bu deðerlerini koruma hususunda gerekli özeni, emeði, yoðunluðu ve dinamikliði göstermemesinden kaynaklandý.
Yani bilgilenme konusunda gerekli özeni göstermeyen, emek harcamayan herkes tabiatýyla çaðýn bu suni tabii seleksiyonundan kurtulamadý, kurtulamayacak...
Seçim bizim. Ya hürriyet ya kölelik...
Baki MURAT