TARÝHÝME DÜÞTÜÐÜM NOTLARDAN... ÝSKÝLÝPLÝ MEHMET ATIF
25 Kasým 2018 14:49 / 2121 kez okundu!
Ýskilipli Mehmed Âtýf Hoca ile celladý (!) CHP'li Ali Çetinkaya’nýn kesiþen hayatlarý yakýn tarihinin yüz kýzartan bir baþka hikayesidir.
Cumhuriyet döneminin üzerindeki tozu öteledikçe ortaya hep ölüm, katliam, acý, sürgün yani çoðunlukla hep felaket çýkmasýnýn bir baþka trajik hikayesi...
Lakin hep aynýsýný yaþatýyor zaman bizlere... Ne güneþ balçýkla sývanabiliyor ne de yalanýn, yanlýþýn iktidarý sonsuza kadar sürüyor.
Öyle de böyle de yapýlan haksýzlýklara maruz kalmýþ isimlerin özellikle bilinenlerin kederli hayatlarý aradan yýllarda geçse bir þekilde çýkýyor ortaya.
****
TARÝHÝME DÜÞTÜÐÜM NOTLARDAN...
ÝSKÝLÝPLÝ MEHMET ATIF
Ýskilipli Mehmed Âtýf Hoca ile celladý (!) CHP'li Ali Çetinkaya’nýn kesiþen hayatlarý yakýn tarihinin yüz kýzartan bir baþka hikayesidir.
Cumhuriyet döneminin üzerindeki tozu öteledikçe ortaya hep ölüm, katliam, acý, sürgün yani çoðunlukla hep felaket çýkmasýnýn bir baþka trajik hikayesi...
Lakin hep aynýsýný yaþatýyor zaman bizlere... Ne güneþ balçýkla sývanabiliyor ne de yalanýn, yanlýþýn iktidarý sonsuza kadar sürüyor.
Öyle de böyle de yapýlan haksýzlýklara maruz kalmýþ isimlerin özellikle bilinenlerin kederli hayatlarý aradan yýllarda geçse bir þekilde çýkýyor ortaya.
Atýf Hoca, Milli Mücadele karþýtý bir beyanname verdiði yolundaki suçlamalar hakkýnda Vakit gazetesinde bir yalanlama yazýsý yayýnlar. Fakat bildiriyi desteklemediðini ilan etmesine raðmen, cumhuriyet döneminin o yok edici kasýrgasýndan kurtaramaz kendisini.
Aradan yýllar geçse de kendisin de yazýlar yazdýðý Alemdar Gazetesinin 11 Nisan 1920 tarihli nüshasýnda Atatürk hakkýnda idam kararý yayýnlanmasý unutulmamýþtýr.
Çoðuna göre Atýf Hoca'nýn tutuklanmasýnda ve idamýnda, idamýný istercesine Atatürk hakkýndaki idam kararýný yayýnlayan Alemdar'da yazý yazmasýnýn etkisi vardýr. Onlara göre Ýskilipli’nin baþýna gelenler, o eski idam isteðinin bir rövanþýdýr.
Bazýlarý için ise hocanýn yazdýðý kitaplarýn zindana atýlmasýna ve alelacele asýlmasýna neden olduðu söylenir.
Gerçekten de özellikle Üçüncü eseri “Frenk Mukallitliði -Batý Taklitçiliði- ve Þapka” gerçekten de devleti bir taklit üzerine þekillendirmeye koyulan ulus-devletçi Kemalistleri epey öfkelendirmiþtir.
Hoca'nýn diðer eserleri gibi bu eseri de devrin idaresini rahatsýz edecek cinstendir ve bu yüzden kendisinden defalarca bu tür yazýlar yazmamasý da üslubunca istenmiþtir.
Tabiatý gereði dinlemez Ýskilipli bu tehditkar uyarýlarý...
Düþüncelerin paylaþýlmasýndan ötürü tüm baský ve tehditlere karþý çok fazla bir þey yapýlmayacaðýný düþünür.
Lakin yanýlýr...
26 Aralýk 1925'te arkadaþlarý ile beraber gözaltýna alýnýr.
Bir ay gibi kýsa bir sürede de hakim önüne çýkarýlýr. 26 Ocak 1926 Salý günü Ankara Ýstiklal Mahkemesinde yargýlanmasýna baþlanmýþtýr bile.
Savcý, ortada elle tutulur bir suç bulamadýðýnýn delili olacak þekilde Ýskilipli Atif Hoca için ancak 3 yýl gibi kýsa bir hapis cezasý isteyebilir.
Lakin ertesi gün, mahkeme reisi meþhur Kel Ali (Ali Çetinkaya), bu ceza Ýstemi karþýsýnda müdafaa yapmaya bile gerek duymayan Atýf Hoca'yý idama mahkûm eder.
Ýskilipli zindanda belki serbest kalacaðýný düþünürken bir gün içinde 3 yýl hapis cezasýndan idama mahküm edilmiþ biri oluvermiþtir.
Ýnanmasý güç kararlar, tavýrlar bundan sonra ard arda gelmeye baþlar.
Ýnsan onurunu yaralayacak rezillikler yaþanýr. Mesela ‘Hoca'nýn lehinde þahitlik yapacaklar var' sözlerine dahi zerre itibar etmez dönemin en sýký Hitler hayranlarýndan olan Kel Ali Efendi.
Hatta vicdan, ahlak, adalet duygularýný yerle bir edercesine 'Gerekirse idamdan sonra dinleriz' bile diyebilir.
Hem de insanlýðýn utanç tarihine adýný yazdýran bir baþka devlet büyüðü(!) olacaðýný bile bile, inatla.
Bu kadar soytarýlýðýn, yalanýn, kirli hesabýn, kahpe tezgahýn olduðu durumda zavallý Ýskilip'li Hoca ne yapabilir ki?
Çaresiz, bir hafta sonra Ankara Samanpazarý Meydaný'nda asýlacaðý güne kadar kalan vaktini Kel Ali gibi gücün zalimleþtirdiði sefilleri Rabbine havale ederek geçirir...”
Baki MURAT
25 Kasým 2011