hurkus
|
Günümüzün efsanevi piyanistlerinden Alfred Brendel (78), Boğaziçi Üniversitesi’nde söyleşi-konser vermek üzere geçen hafta İstanbul’a geldi. Ama bakın onu 40 yıl sonra İstanbul’da yine nasıl bir sürpriz bekliyordu.
Brendel, tam 40 yıl önce İstanbul’da bir resital vermiş, sahneye çıkıp miyavlayan kediyi hiç unutamamıştı. Hatta 30 yıl sonra yayımlanan iki kitabında İstanbul’un ismini vererek bu olayı anlatmıştı.
Sonrasında da sayısız davete karşın İstanbul’a uğramamıştı. Geçen yıl konserlerine son veren, artık sadece konferans için dünyayı dolaşan ünlü piyanist, Atatürk Havalimanı’nda kendisini karşılayan, söyleşi-konserin organizatörü Evin İlyasoğlu’na da ilk olarak, kedinin sesini taklit ederek eski anısını anlattı...
Ertesi gün Brendel, Boğaziçi Üniversitesi’nde konser vereceği Albert Long Hall’da bir basın toplantısı düzenledi. Salonunun kapısında gazetecileri bir kedi bekliyordu... Arkasından iki kedi daha belirdi. Toplantı sonrasında fotoğraf çekimi için kapı önüne çıktığında, ayağının dibinde bir tekir kediyi görünce Brendel gülmekten kendini alamadı.
Kedileri sevdiğini, evde kedi beslediğini anlatırken, tekir kalabalıktan ürktü, Cumhuriyet Gazetesi muhabirini tırmaladı. Olaya tanık olan Rektör Prof. Dr. Kadri Özçaldıran, hemen talimat verip, konser akşamı çevrede tek kedi görmek istemediğini duyursa da, bu tamimi duymazdan gelen “özgür kediler” konser öncesi yine yerlerini almıştı...
“Klasik Müzikte Nükte” konulu konser söyleşi sırasında, sahnede kedilerden bir son dakika şovu bekleyen dinleyiciler, bunun yerine Brendel’in sürpriziyle karşılaştı. Söyleşide Beethoven, Brahms gibi bestecilerin en ciddi eserlerinin satır aralarındaki mizah unsurlarını anlatan piyanist, eserlerden 30-40 saniyelik kısa kesitler çalmakla yetindi. “Tercüme istemiyorum, hata yapılabilir” dediği için İngilizce bilmeyenler, Brendel’in telaffuzunu sökemeyenler, salt müzik beklentisiyle gelenler hayal kırıklığına uğradı.
Brendel de esprilerine beklediği tepkiyi alamayınca benzer duyguyu yaşamış olmalı ki önce “gülmek serbesttir” uyarısı yaptı. Beethoven’in 31 numaralı piyano sonatında, rondo bölümüne sakladığı mizah unsurlarını çalarak gösterdikten sonra salona dönüp “Bu sonatı çalıp, dinleyicisini güldüremeyen piyanistin orgçuluğa geçmesi gerekir. Herhalde benim de artık orguculuğa başlama zamanım geldi” dedi. Neyse ki Brendel söyleşinin sonunda, bis olarak Schubert’in Empromtü’sünü unutulmaz bir yorumla sundu ve müzik beklentisini karşıladı.
Teşekkür olarak, çiçek yerine geleneksel desenlerle süslü bir tabak hediye edildi ünlü piyaniste. Brendel, sahnede gözlüğünü çıkarıp, hayretle tabağın içine baktı ve güldü. Söyleşi sırasında salona giremeyen hain kedi, tabağın içindeki desenlerin arasına karışmış ve yine sahneye çıkmayı başarmıştı...
Hürriyet Pazar
11 Ekim 2009
|