ForumSağlık  Yeni Konu 

Yoğurtlar artık niye bozulmuyor?

08 Ocak 2010

hurkus

Mutlu Tönbekici - Vatan


Allah rızası için biri bana bu yoğurtların artık niye bozulmadığını anlatabilir mi?

Ne yiyoruz biz? Bunlar yoğurtsa eskiden yediklerimiz neydi? Eskiden yediklerimiz yoğurtsa bunlar ne?

Yılbaşı için Bodrum’a gitmeden çok önce aldığımız bir kap yoğurt vardı. Dün döndük İstanbul’a, bu öğlen neymiş yoğurdun durumu diye ama daha çok atmak için bir bakayım dedim...

Sapa sağlam!

Olacak iş değil.

Yemin ederim tüylerim diken diken oldu. Bir aylık yoğurt ne ekşimiş, ne küflenmiş, ne kokmuş.

Yoğurt dediğin ekşiyerek bozulan bir şey değil miydi arkadaşlar?

Ben mi yanlış hatırlıyorum?

Annelerimiz ellerimize bir kap verip bakkala yollar, bakkal amca da buzdolabından koca bir leğen çıkartır, suyundan aldıra aldıra bir parça koyar, eve dönüp tattığımızda o yoğurt bile hafif ekşi olmaz mıydı? Hatta fazla ekşiyse annelerimiz geri göndermez miydi? Bu değil miydi çocukluk ve yoğurt hadisesi?

Yoğurt dediğin iki, en fazla üç gün dayanmaz mıydı? Yenilebilecek son saatlerinde de ayran yapılıp içilmez miydi. Benim hatıramda ayran dediğin şey ekşi mi ekşi bir şeydi. O yüzden de pek sevmezdim. Bu yeni tatlı ayranlara alışmam da hayli zaman aldı.

Tamam, ekşi yoğurt (veya ayran) pek sevilesi bir şey değil ama böyle hiç ekşimiyor, hiç bozulmuyor olmaları size de tuhaf gelmiyor mu?

UHT deyip duruyorlar, yok işte ani yüksek ısı sonra ani düşük ısı ile bütün bakterileri öldürüyorlarmış iyi güzel de bu durumda yoğurt diye plastik bir şey mi yiyoruz? Hiç mi faydası yoktur o öldürülüp durulan zavallı bakterilerin?

Kafkaslarda yoğurt yiyip 120 yaşına kadar yaşayan o nineler dedeler acaba bu bozulmayan yoğurtları da yiyip yaşayabilirler miydi o kadar?

Bu işte bir iş var ama du bakalım...

Var mı bilen? İnsaniyet namına söylesin.



*****


Ne yapacağız bu feysbuk faşistlerini?



Facebook’ta bir “hassitirinleşme” dir gidiyor.

Osman Baydemir dolu dolu ağzını bozduğundan beri son 15 gündür herkes herkesi bir yerlerden kovuyor.

“Bütün Kürtler gitsin” lobisine karşı “yog yee, biz daha eskiyiz buralarda, esas bütün Türkler gitsin!” lobisi.

Bakıyorum geçmişler on bin yıl öncesine kadar gitmiş. On bin yıl önce bu topraklarda nasıl uygarlıklar vardı, onların Kürt ve Türklerle bir ilgisi var mıydı bilen yok ama olsun... Açık arttırma gibi.

“Biz mağara devrinde de buradaydık, o duvardaki öküz resmi benim dedemindi” diyen ne zaman çıkacak merakla bekliyorum.

Korkarım kabak benim gibi muhacirlere patlayacak sonunda. “Siz en son geldiniz, henüz buraya ait değilsiniz, hadi toplayın tasınızı toprağınızı, yallah!” diyecekler, tantana o zaman kopacak.

Ne mutlu bize!

Ne güzel de itişip kakışıyoruz! Ne güzel de kovarlarmış birbirlerini aman da aman...

Allahtan feysbuk diye bir şey var. Bu kadar enerji nasıl akıtılacaktı yoksa? Orada kalsınlar da istedikleri gibi kükresinler birbirlerine...


06.01.2010

08 Ocak 2010

hurkus

Yoğurtlar artık niye ekşimiyor? Başlıyoruz

Mutlu Tönbekici - Vatan


Memleketi kurtarmak adına CHP’nin niye silkinip kendine gelmediğini, niçün oyları AKP’ye kaptırdığını tartışmaktan bıkmayan köşekadılarının aksine -

Evet bu dünyayı yine ve yeniden kadınlar kurtaracak -.

Yoğurtların niye ekşimediğini tartışmaya açmak istiyorum!

Zira:

CHP’nin kaknemliğinden, AKP’nin yıpranmışlığından, solcuların kuramadığı ve kursa da bir dikim olmayacak olan yeni partisinden, Kürtlerin hassiktirinden, Hülya Avşar’ın bu kadar zengin olup bu kadar cahil kalmayı başarmasından ve Ruhi Su’ya selam söylemesinden çok daha önemli olduğunu düşünüyorum yediğimiz içtiğimizin. (“30 yıldır hayvanlar gibi para kazanan birinin cahil kalma hakkı var mıdır?” konusunu da ayrıca işlemek isterim tabii ama yoğurt şu an daha çok ilgimi çekiyor... Ayvalık’ta Oxford yoktu belki ama o parayla Oxford’un bütün hocalarını özel uçakla getirtip evinde özel ders verdirirdin be..)



***


SORUYORUM: 4 bin 500 yıldır ekşiyen yoğurt (bkz: wikipedia) son beş yıldır niye ekşimiyor?

Son kullanma gününü geçtiği halde -ki hatırlatırım çocukluğumuzun yoğurdunun ömrü sadece 3 gündü, şimdiki yoğurtların ömrü 3 HAFTA!!!- niye ne ekşime ne küflenme oluyor?

Ve bu niye memleketin en önemli şeyi olarak görülmüyor!


***


Sabah telefonla Dr. Ahmet Rasim Küçükusta aradı. “Yoğurda gelmeden önce süte bakmak lazım” diyor. “Süt diye bizi içirdikleri içi boşalmış bir sıvı. Ondan yapılan yoğurt ne olabilir ki?”

“Açık süt mü, şişe sütü mü, kapalı süt mü?” yazısından küçük bir alıntı yapıyorum kendisinin müsaadesiyle.


***


Zamanımızda en çok tüketilen kutu sütleri. Bu sütler UHT denilen sistemle, yani çok yüksek ısılara maruz bırakılarak, meselâ 135-150 derecede 2-4 saniye tutularak içlerindeki tüm mikroplar öldürülüyor. İşin püf noktası da burada zaten. Sütte, hastalık yapabilen mikroplar bulunabildiği gibi probiyotikler de denen vücut için faydalı ‘dost mikroplar’ da bulunuyor. Bunlar, bırakın hastalık yapmayı, tam aksine sağlıklı yaşayabilmemiz için mutlaka gerekli olan mikroplar. Bağırsaklarımızdaki mikropların yüzde 85’i bu dost mikroplardan oluşuyor ve bunlar hastalık yapıcı olanlarının üremelerini önlüyor.

İşte, bu ısıtma işlemi sırasında zararlı mikroplarla beraber ‘sütü süt yapan’, onu asıl faydalı kılan probiyotikler ve bunların ürettikleri enzimler ve vitaminler de tahrip oluyor. Pastörizasyon ve özellikle de UHT denilen yöntem ‘iyi-kötü-çirkin tüm mikropları’ öldürdüğü için sütü süt olmaktan çıkarıyor. Süt içinde bulunan probiyotikler sebebiyle çok faydalı bir içecek, onları yok ettiniz mi inek sütünün sinek sütünden bir farkı kalmıyor. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta.


***


Peki yoğurtlar niye ekşimiyor? Sözü Prof. Dr. Gönül Kaynak’a bırakıyorum:

“Yoğurdun mayalanmasını sağlayan bir bakteridir ve yoğurt

bakterisi denir. Latince adı ise Lactobacillus bulgaricus’dur. Eskiden yediğimiz veya evlerde mayaladığımız yoğurdun mayası bu bakteriydi. Ancak sizin de belirttiğiniz bugünkü yoğurtlarda maya için başka bakteriler kullanılıyor bunların adı da Leuconostoc ve Chloromisis. Bu bakterilerin sahip olduğu özellikler sonucu yoğurt sulanmıyor ve ekşimiyor. Çünkü geleneksel yoğurtta kullanılan lactobasillus bakterilerinin fermantasyonu sonucu laktik asit oluşur ve bu da yoğurdun ekşimesine neden olur. Artık bu bakteri kullanılmadığı için bu olay olmuyor. Eğer gerçek maya bulabiliyorsanız yoğurdunuzu kendinizin mayalamanızı öneririm. Prof. Dr. Gönül Kaynak Uludağ Üniversitesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı.

Yerim (her zamanki gibi) dar.. Yarın devam edeceğiz..


07.01.2010

10 Ocak 2010

msakaryalı

Bu yazı çok güzel.
Evet gerçekten yoğurtlar neden ekşimez? Yoğurt diye ne yiyoruz? Bu soru çok anlamlı.
Yalnız yoğurt mu? Ya diğer gıdalarımız ne denli güvenli? Neden GDO lu ürünlerin girişi Mart 2010 a kadar
serbest memlekete?
Aldığımız kimyasallar nedeniyle toprak bile dönüştürmeyecek bizi. Cesetler çürümeden kalacak toprakta.
Çevre kirliliği, gıda güvensizliği İNSANIN KİRLENMESİYLE BAŞLADI. Birilerinin dizginlenemez kazanç hırsı gezegeni, tüm canlılarıyla birlikte bitiriyor. Sırf bu nedenle bile isyan etmeliyiz.
Mutlu Tönbekici'den, gıda güvenliği konusunda yeni yazılar beklemekteyiz.
Saygıyla
Muammer Sakaryalı
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0