ForumŞiirizmir  Yeni Konu 

Blogg'lardan bir şiir bir misafir: Nail Yavuz - Sen İzmirsin

08 Şubat 2007

editor



beşbin yaşındaki sevgili
hayallere sığmayan görkeminle
daha dün girdin ergenlik çağına..

sen efsanelerde,
Amazon Kraliçesi Mir'in kurduğu,
İonyalı Tantolosun çizip karısı SİMİRNA'ya sunduğu,
büyük şair Homerosun doğduğu,
Victor Hugo'nun prensesi olan,
kent değil misin?
ihanetlerde öldürülen,
kemikleri birer birer kırılıp derisi yüzülen,
yüreğim gibi talan edilip yağmalanan kaç kez...

şarap selinde Agora,
saklamadı mı gülümseyişini,
acılarının ardına..

yitik düşlerin yurdu,
buz renkli sabahlardaki,
güneşli maviliklerde,
hep cepheden baktım sana,
güne ağaran tutkularımla..

ürkek bir akşam üstü,
denize dalar gibi,
düşmek isterken aşka,
eşkiya yalnızlık çöktü omuzlarıma..
sonbahar sarısı bu kenti sırtlayp
derinine düştüm gecenin...

körfezin gizemlerinde,
bir şeyler yok olurken,
duman karası bulutlar çöktü,
şehrin üstüne..

günler boyu yasak aşklar taşındı kente,
Hamesis'in Mabedinde damıtılan günahlar,
Meles Çayının kirine karıştı,
kaç sevdanın külünü savurdu Forbes Köşkü..

palmiyeli gecelerin gölgeleri yollardayken..

sağır caddelerinden geçtim tarihin...

Şair Eşref kulak vermedi Abdülhamit'e,
yazdı yazacaklarını...


Belkahveden gelecek nal sesleri bekleniyor,
Hasan Tahsin saate bakıyor,
ilk kurşunu attı atacak..
yürekleri ağızlarında güvercinlerin...
Cumhuriyet Meydanı'nda ki atlını ilk hedefi belli..

yangın yerini yeşile boyadın Behcet Uz,
bu kenti kimler boğazladı?
kim işledi bu cinayetleri?
biliyor musun Behcet Bey kim? ! !
Kordon Boyunun kolyesini çalanlar,
tarih hala cılız Meles Çayında akıyor...

biliyorsun,
günlerden ayrılıktı,
saçlarının rüzgara karışan isyanıyla,
tek başına,
ÇEKİP GİDEN SENDİN..
yuttu geceler Ege'nin mavisini
bir acı çöreklendi şehrin akşamlarına..

şimdi,
hangi şehrin sabahında,
hangi camdan bakıyorsun tan ağartılarına,
saçlarında onca yağmurun ıslandığı serinlikte..

uzak şehrimdesin sen,
seninle olmak,
omuz omuza yürümek vardı,
bu yorgun İzmir gecelerinde..

yeni sevgiler yaratamadım,
ihanetleri bıçaklayıp,
kendime giden bir tunel kazdım..

özlemleri demirledi Alsancak Limanı,
yalnızlığın ışıkları yandı gözlerimde,
çoğalırken karanlık köşeleri kentin,
çaresizlik çöktü kaldırım taşlarına..
kök saldı tabanlarım sokaklara..
gecelerin tuzağına düştü.....

sen kentlerce uzağımdasın,
bu şehrin bir köşesinde,
son sokak feneri oluşum,
yaralıyor beni,
düşüyorum ayrılıkların müzmin anaforuna..

şimdi İnciraltı'n da yıkanan gölgende,
anılarımı öldürüyorum,
ay buluta dalarken,
denizin gözlerinden öpüp,
üşümesin diye şehrin üstüne örtüyorum..

en son sen yıkmıştın giderken,
yıkıldığım o yerdeyim hala,
bindörtyüzsekseniki Muzaffer İzgü,
bindörtyüzelliüç Gazi Kadınlar Sokağı'nda,
yokluğunun günlüğünü tutuyorum...

acaba sen bir yalan mıydın?
gurbet düğümledi yolları,
yanlış adreslerde duran sensin,
kapıyı çarpıp gidecek olansa gençliğin,
hüzzam bir fasılda,
hicrana takılan benim,
ellerimde kalansa bir ömür toplamı..

birazdan,
körfez vapurunun küpeştesinde,
martılar uçuşacak,
inip kalkacaklar su birikintilerine..
kırık dökük masalarda mumlar yanacak,
ve şamdanlarda eriyecek umutlarım,
seni esecek rüzgar,
iç çekecek Alsancak'ın mağrur evleri,
solungaçlı yüzlerle,
çocukluk anılarının jübilesini yapacak fahişeler..
az sonra
varoşlarındaki çatısız evlerin penceresinde ışıklar solacak,
gözyaşlarıyla yıkanıp karanlığa gömülecek..

dönüp arkama baktığım da,
Konak iskelesin son vapura binerken,
fakülte yıllarımdan kalma,
haki renkli parkamla,
militan günlerim gelecek aklıma..

yine anılarda,
Hüseyin Yurttaş'n *saat İzmir sularında*,
akşamcı mekanımız,
İkinci Beyler Sokağında ki Bodrum Meyhanesi'nde,
bakışlarımızı içerken,
dudaklarımızda uçuşan,
mutluluk şarkıları olacak...

şimdi anımsıyorum,
yağmurlarla sevişen ikindilerde,
Mustafa İzmirli'nin,
Pasaporttaki nargileli kahvesinde,
oynadığımız tavlayı,
büyülü doğan güneşli günlerde,
dudaklarımıza avare ıslıkları yerleştirip,
Cumhuriyet alanına sığmayan düşlerimizle..
Kordonboyundaki öpüşmelerimizi,
Tayyare Sinaması kaçamaklarımızı,
ilk buluştuğumuz Yosun Pastanesi'ni,
yine ilk şehiriçi seyahatimizde, denize köpük köpük tüküren,
Karşıyaka Vapurunun güvertesinde, yakamozlara ışığını,
değdirirken yıldızlar.. şubat yağmurlarında ıslanışımızı..

peki sen anısıyormusun,
Kadifekale'den ilk ışıklarını yaktığımız Karşıyaka'yı,
Balıkçı Sığınağı'nda ki Efes Gemisinde,
içimizde Papaz Yalısının hüznüyle,
bir kaç saati kalmışları bırakıp,
düşlere dalıp gitmelerimizi...

elbette,
yaşlanıyoruz çoğaldıkça anılar..

evet,
tenha sokaklarında bu şehrin,
sen yoksun ya,
gölgen bile yok ya,
bir fotoğraf gibi yırtıp atasım geliyor kenti..

bu kente saçların dolaşmış olabilir mi?
boyuna yollara bakışım neden?
sisler kuşatıyor her yanı,
anlımdaki bozuk el yazısına siyah çelenk bırakıp,
topuklarımda yılların birikmiş ağrıları,
arkamdan koşturan hayallerim,
ve beynimdeki darp izleriyle,
BENDE TERKEDECEĞİM BU KENTİ..
bu kent yalnızlığım kadar büyük değil..

biliyorum,
bu koca şehirde her şey var,
bir biz yokuz,
ne kalır ki geriye,
fotoğraflar ve anılarla sokaklarda asılı gülüşlerimiz dışında..

bir gün değişecek,
gözlerimizde topladığımız yağmur bulutlarıyla,
buluşacağız bu şehrin ortasında,
biliyorsun,
hiç bir acı sürmez sonsuza dek...


şimdi,
yaralı şehrimin,
kül grisi sokaklarında,
yorgun bir adamla birlikte,
yalnızlığın adımları dolaşıyor,
buza yazılan düşler üşürken,
Sahil Evleri'ndeki salaş meyhane,
bir kanunun mızrabında ağlayacak,
hiç bir dalgakıran direnemiyecek isyanıma,
yıkacak bütün bentlerini,
yüreklerimiz aynı saate kurulduğunda,
gurbetten firar edip,
İKİMİZDE DÖNECEĞİZ BU KENTE..
geç kalmışlığın acısını paylaşacağız..
düşlere sığmayan,
düş bozumlarında...

ZATEN BİZ YOKTUK
KİMSESİZDİ İZMİR
EVET
İZMİR'İ YAZDIM YANINDA SENİ
SENİ YAZDIM BÜYÜK HARFLERLE
İZMİR'İ YAZDIM ALTI ÇİZİLİ
SENİNLE İZMİRİZ
NE ZAMAN İZMİR'İ DÜŞÜNSEM
İÇİNDEN SEN ÇIKIYORSUN
İZMİR İÇİN NE YAZSAM
SENİ YAZIYORUM
S E N İ Z M İ R S İ N

4/11/2006



Sen İzmirsin adlı şiir kitabımdan...
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0