yapukay
|
Davetimizdir !
Hrant İçin, Adalet İçin
Ayrımcılığa, Nefret Suçlarına, Milliyetçiliğe ve Irkçılığa, Dur! Demek İçin,
Gerçek Faillerin Bulunması ve Hesap Sorulması İçin,
Halkların Kardeşliği, Demokrasi ve Barış İçin,
Unutmamak, Unutturmamak İçin,
Adaletin, Kardeşliğin Hüküm Sürdüğü Onurlu Bir Yaşam İçin
Din, Dil, Irk, Etnik Köken, Siyasi Görüş, Cinsiyet ve Cinsel Yönelim Farkı Gözetmeden Bir Arada Olacağız
Karanfilini, Mumunu, Meşaleni Al, Sende Gel !
"Kardeşimizi vurdular.
Gözümüzün önünde vurdular.
Hayatı olmayan çocuklara vurdurdular onu. Gözlerinin içine şöyle bir an bakabilseydi, onları o benzersiz varlığıyla bir kucaklayabilseydi, kurtarabilirdi o çocukları.
Hrant, katillerini kurtarabilirdi.
Ama onu katledenler; o çocukları en aç yanlarından kıstırıp onu öldürmeye yollayanlar, bunu biliyorlardı işte. Galiba en çok bunu biliyorlardı. Hrant’ın gücünü.
Hrant gücünü, onun ölümünü isteyenlerin, onu en salyalı dilleriyle hedef gösterenlerin bildiği hiçbir şeyden almıyordu. Parası yoktu. Emrine koşuşturan adamları yoktu. Küçük hesapların buzlu sularında kulaç atmışlığı yoktu. Muktedirlerle mutlu ilişkileri yoktu.
Kürsüsü, postu, makamı, unvanı yoktu.
O, gücünü yetimhanede geçen çocukluğundan alıyordu.
Ermeni oluşundan alıyordu.
Kalkansızlığından alıyordu.
Kolay incinebilir oluşundan alıyordu.
İnsana olan o ışıltılı inancından alıyordu.
Sınırsız ve koşulsuz sevgisinden alıyordu.
Dünyayla aşık dalaşına girmekten çekinmeyişinden alıyordu.
Çocuklara has katıksız cesaretinden alıyordu.
Delik pabuçlarından alıyordu.
Onu öldürenlerin bilmediği şeyi gördük, vurulduğu gün. Bizim de bilmediğimiz şeyi gördük o gün. Hrant’ın ne kadar çok insanın kalbine dokunmuş olduğunu, yüz binlerce insanın onun ölüm haberiyle bir çığ gibi uğuldayarak meydanları dolduracağını bilemezdik.
Hrant, ölümüyle de sevenlerine olağanüstü bir umut armağan etti.
‘Hepimiz Ermeniyiz’ diye haykıran yüz binlerce insan, ona sıkılan kurşunun kendilerine de değdiğini biliyordu. Bu topraklarda ‘Ermeniyiz’ diye meydanlara çıkmanın dünyanın en tehlikeli eylemi olduğunu bir an olsun düşünmeden, o anın acısı ve isyanıyla, durduruverdik dünyayı. Şaşkınlıkla baktık kendimize. O zamana dek tanımadığımız yoğunlukta bir gururla
bir arada durduk, birlikte eyledik. ...."
(Yıldırım Türker
|