Eklenme Tarihi: 17.09.2010 16:03

0

Referandum sonrasında yakın ve açık bir tehlikeyle karşı karşıyayız; “sahil” ya da “bölünmüş harita” metaforu.



Çok sevdiğim Lakoff, “the Political Mind” adlı kitabında, “metaforlar düşünceleri belirler” der; yani beklenenin aksine metaforlarla düşüncelerimizi ifade şeklimizi zenginleştirmeyiz; kullandığımız metaforlar nasıl düşüneceğimizi tanımlar. Bunun en iyi örneğinin de 9/11 sonrası olduğunu söyler. Bush yönetimi –ve Fox ve CNN- “war on terror” metaforunu kullanmayı tercih etmişlerdi. Böylelikle 9/11 sürecinde sadece adli değil askeri araçları kullanabilmenin de yolunu açmışlardı. Lakoff’a göre, bu düşünceyle mücadelenin yolu “war on terror” metaforunu kullanmayı bırakmaktan geçerdi. Yanlış hatırlamıyorsam Howard Dean ya da John Kerry katıldıkları bir tartışma programında bundan bahsetmişti.

Referandum sonrasında sıklıkla kullanılan bir metafor da “harita” metaforu. Gözümüzün önünde sahilleri kırmızı gerisi mavi bir harita canlandırıp, buna güneydoğu’daki beyazları eklediğimizde; bölünmüş bir Türkiye imajı oluşuyor kafamızda. Sahillerle iç bölgeler arasında görülmez duvarların ve sınırların olduğu üç farklı dünya gibi. Bu bölünmüş harita metaforunu eğer satın alırsak; içselleştirirsek bu duvarlar bizim aramızda örülmeye başlar.

Referandumdan sonra başta Hürriyet olmak üzere Doğan Medyası ve Oray Eğin sürekli bu metaforu kullanmaktalar. Hatta Ertuğrul Özkök’ün bugünkü yazısı bir klasik olarak yerini almak zorunda.

Oysa böyle bir harita ya da bölünmüşlük yok. Yapılan sadece grafik bir tercih. Eğer referandum sonuçlarını binary-ikili yerine örneğin 5’li grafikleştirirseniz; ülkenin her yerinin benzer derecede karışık olduğunu ve bu karışıklıktan sadece Edirne, Kırklareli ve Tunceli’nin dışarıda kaldığını görürsünüz. Bu konuda hazırladığım haritalar ekte.

Hele ilçe ve mahalle verisine indiğinizde resim çok karmaşıklaşır çünkü yan mahallenin sizinle aynı görüşte olmadığını idrak edersiniz, tek bir adımda geçtiğiniz caddenin karşısındaki seçmenle aranızdaki sınırın muhayyel olduğunu anlarsınız.

Bunun yerine bir görsel yanılsamadan yola çıkarak “bölünmüş harita” metaforunu içselleştirirseniz; metaforun gerçeğe dönüşmesi kaçınılmaz olur…

Sevgilerimle;

Emre Erdoğan

 Son Resim   İlk Resim   Önceki Resim   Albüme Geri Dön