Erciş Depremine destek için sıra dışı bir deneyim
İlhami Mısırlıoğlu
Eskiden ikiz kızlarıma geceleri masal okurdum. Şu ünlü "Karınca ile ağustos böceği" masalını ne zaman okumaya kalksam boğazıma bir düğüm takılırdı. Orada "çalışmaya övgü, tembelliğe yergi" dersi verilmeye çalışılırken sanatın ve sanatçıların aşağılanmışlığını hissederdim. Bu nedenle de masalın sonunu hep değiştirirdim. Benim masalımdaki karınca, kış günü kapısını çalan aç ağustos böceğine "bütün yaz biz çalıştık, sen çalıp oynadın; şimdi de git cezanı çek, sana yiyecek yok!" demiyordu asla. Şöyle diyordu...
Erciş Depremi'ne destek için sıra dışı bir deneyim
Depremden zarar gören sanatçılara destek için düzenlenen fotoğraf sergisi, İstanbul'dan sonra şimdi de İzmir'de açıldı.
İstanbul'daki sergiye Yake Jeans, Eganis Danışmanlık, PhotoWorld Fotoğraf Merkezi ve www.ercisnet.com sitesi destek verdi. İzmir için de www.izmirizmir.net ve Kültürlerarası Dialog Merkezi devreye girdi ve ev sahipliğini üstlendi.
İstanbul'daki sergi, sıra dışı bir zamanda (Erciş Van depreminden 3 hafta sonra); sıra dışı bir mekanda (sahibi Ercişli, ihracatçı bir tekstil firmasının -YAKE- salonunda) açılmıştı. Sadece Ercişli fotoğrafçıların (Ali Dağer, Abdulselam Elçi, İlhami Mısırlıoğlu, Kenan Aşçıoğlu, Nihat Çavuşoğlu) çektiği; Göl Diyarına ait (Van, Erciş, Çelebibağı, Muradiye, Gevaş, Adilcevaz, Ahlat vd.) fotoğraflardan oluşan sıra dışı bir sergiydi.
İstanbul sergisinde Güngören kaymakamı kısa bir açılış konuşması yaptı. K. Çekmece Belediyesinden bir yetkili sergiyi ilçelerinde de açmayı önerdi. Kadıköy'deki Tepe Nautilus AVM'nin, 3-10 Aralık 2011'de sergiye yer vermeyi kabul etmesi haberi sevinçle karşılandı.
Erkan Oğur'un güzel müziği, Ermeni bir savaş yetimi olan Vanlı Ruhi Su'nun harika sesi ortamın hüznüne derinlik katıyordu.
Sergi düzenlemesi galerileri aratmıyordu ama yağmur katılımı biraz azaltmıştı.
Karmaşık bir iş yeri ortamında olunmasına rağmen, sanki mekandaki her şey geriye çekilmiş ve Göl Diyarı fotoğraflarını hüzünle öne çıkarmışlardı
Depremde arşivi ve makineleri zarar gören Ali Dağer'in güzel fotoğrafı, serginin afişiydi ve Bertholt Brecht'in dizelerini akla getiriyordu:
Kar başlıyor yağmaya.
Burda kimler kalacak?
Eskisi gibi gene
taşlarla yoksullar.
"Melek Köprüsü'nde Çocuklar" fotoğrafı, kar altındaki yöre çocuklarının dramını haykırıyor gibiydi.
Girişte ilk fotoğraf, deprem öncesi Erciş'e ait bir panoramaydı. Altında da, sergideki tek deprem fotoğrafı (Ali Dağer çekmişti) vardı. Kalan fotoğraflar deprem öncesine aitti. Ancak ilerde duvara projeksiyonla yansıtılan fotoğrafların bir kısmında Erciş'in, Van'ın yürek burkan hali sürekli dönmekteydi.
Nihat Çavuşoğlu'nun fotoğrafları sergi sorumlularına geç ulaştığından, sergide sadece depremle birlikte neredeyse kaybolan "Erciş Kalesi"ne ait bir fotoğrafla temsil edilebildi. Kenan Aşçıoğlu, Abdulselam Elçi ve İlhami Mısırlıoğlu'nun fotoğrafları da bizi Erciş'in, Van'ın eski günlerine götürdü.
Açılış gecesinde ve sonraki bir haftada 60'a yakın fotoğraf satıldı. Elde edilen deneyim büyüktü. Klasik yardım çabalarının dışına çıkmayı başarmış bir etkinlikti yaşama geçen. Artık başka yerlerde de tekrarlanabilirdi. İnternetten satış da başarılabilirse yöredeki sanata ve sanatçılara daha büyük bir destek sağlanmış olacak.
Sergi İzmir'de
İzmir'de Ziraat Mühendisleri Odası'nın lokalinde 25 Kasım cuma günü 15.00'de açılan serginin Ankara ve Bursa'ya da gitmesi için temaslar sürüyor. Destekçilerini buldukça etkinlik daha da yaygınlaşabilir.
Bu sergide satılacak fotoğraflardan elde edilecek fon ile, yörede sıkıntıya düşmüş, başta fotoğraf sanatçıları olmak üzere sanat ile ilgilenen mağdurlara destek olmak amaçlanıyor.
Eskiden ikiz kızlarıma geceleri masal okurdum. Şu ünlü "Karınca ile ağustos böceği" masalını ne zaman okumaya kalksam boğazıma bir düğüm takılırdı. Orada "çalışmaya övgü, tembelliğe yergi" dersi verilmeye çalışılırken sanatın ve sanatçıların aşağılanmışlığını hissederdim. Bu nedenle de masalın sonunu hep değiştirirdim. Benim masalımdaki karınca, kış günü kapısını çalan aç ağustos böceğine "bütün yaz biz çalıştık, sen çalıp oynadın; şimdi de git cezanı çek, sana yiyecek yok!" demiyordu asla. Şöyle diyordu: "Elbette kardeş, gel içeri, ısın, topladığımız yiyeceklerde senin de payın var. Senin müziğin bize moral verdi, güç verdi; sen de bizim ruhumuzu doyurmuştun!" Ağustos böceğiyle birlikte her seferinde benim de gözlerim dolardı.
Galiba bu öykünün yeni sonu Göl Diyarı'nda yaşama geçiyor. Depremden zarar gören başta fotoğrafçılar olmak üzere çeşitli sanatçılara destek için sergi açılıyor, fotoğraf satılıp paralar toplanıyor. Karıncalar, bu kez ağustos böceklerine destek vererek, klasik öykünün sonunu olumlu biçime çevirmeye kararlılar. Bunun için hepimize ihtiyaçları var.
25 Kasım - 30 Kasım arasında açık kalacak olan sergiye gidin, oradan ya da web'den fotoğraf satın alın, sanata, sanatçılara omuz verin. Verin ki onlar da depremde üşüyenlerin acısını en estetik biçimde dünyaya duyururken ruhumuzu da doyurmaya devam edebilsinler.
İlhami Mısırlıoğlu
imisirlio@gmail.com
-----------------------
Sergi tablolarına ve İstanbul'daki açılış fotoğraflara, diğer bilgilere bu linkten ulaşabilirsiniz.
25 Kasım 2011 Cuma saat:15.00'de açılışı yapılacak İzmir Sergisinin adresi:
Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Lokali
1462 Sokak NO: 21 / A (Saint Joseph Lisesi sokağı) Alsancak İzmir
Telefon: 0232 422 42 24
Bilgi için: İlhami Mısırlıoğlu 0532 361 59 78