Türkiye'nin simge gazeteci yazarlarından Çetin Altan, bugün, 88 yaşında hayata veda etti. 1946'da Ulus gazetesinde başladığı gazetecilik hayatını, Milliyet'teki 'Şeytanın Gör Dediği' köşesindeki yazılarına geçen yıl ara verene kadar sürdüren Altan, 1965'te TİP listelerinden İstanbul milletvekili seçilmişti.
Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük gazeteci ve yazarlardan Çetin Altan, 89 yaşında hayata veda etti. Gazeteci ve yazar Ahmet Altan ile akademisyen ve yazar Mehmet Altan'ın da babası olan duayen gazeteci Çetin Altan, haziran ayında rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırılmış, tedavisinin ardından taburcu edilmişti. Hürriyet'e konuşan Mehmet Altan, "Maalesef babamı kaybettik" dedi. Çetin Altan'ın cenazesi yarın öğlen namazını takiben Teşvikiye Camii'nden kaldırılacak.
HASTANEDEN AÇIKLAMA
Gazeteci-yazar Çetin Altan'ın ölümüyle ilgili tedavi gördüğü Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi yazılı açıklama yaptı. Açıklama şöyle: Çetin Altan, pazartesi günü idrar yolu enfeksiyonu sebebiyle hastanemize yatırılmıştır. Takip eden günlerde tedavisine ayaktan devam edilmiştir. Son olarak Eylül ayında hastanemize yatışı yapılan hastamız KOAH olarak bilinen kronik obstrüktif akciğer hastalığı, solunum yetmezliği, bronşektazi, zatürre, idrar yolu enfeksiyonu ve sepsis tanılarıyla takip ve tedavi edilmekteydi. Hastamız saat 11.05 itibarıyla zatürreye bağlı solunum yetmezliği ve septik şok nedeniyle 88 yaşında vefat etmiştir. Yakınlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyoruz."
CEMİYET VE BASIN KONSEYİ'NDEN TAZİYE
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce (TGC), yapılan açıklamada, "Basınımızın usta kalemlerinden gazeteci-yazar Çetin Altan'ı yitirdik. Üzüntümüz büyüktür" denildi. Basın Konseyi de Çetin Altan'ın ölümüyle ilgili mesajında, "Romanları, oyunları ile edebiyat dünyasının renkli yazarı, eserleri dünya dillerine çevrilmiş 20. yüzyılın güçlü kalemi, eski milletvekili, duayen gazeteci-köşe yazarı Çetin Altan'ı kaybettik. Başta Ailesi'ne, sevenlerine, dostlarına ve basın camiasına başsağlığı diliyoruz. Çetin Altan ışıklar içinde uyusun..." ifadelerine yer verdi.
ÇETİN ALTAN KİMDİR?
1946'da Ulus Gazetesi'nde başladığı gazetecilik hayatını 87 yaşında Milliyet'teki 'Şeytanın Gör Dediği' köşesindeki yazılarına ara verene kadar sürdüren Çetin Altan, 1965'te Türkiye İşçi Partisi'nden İstanbulmilletvekili seçilmişti. Son yazılarından birinde "Hayal ettiğim Türkiye bu değildi" diyen Altan, 'enseyi karartmamak' deyimiyle de hafızalarda yer etmişti.
22 Haziran 1927’de başlayan bir hayat, 22 Ekim 2015 sabahı sona erdi. 1946’da Ulus Gazetesi’nde başladığı gazetecilik hayatını 87 yaşında Milliyet’teki ‘Şeytanın Gör Dediği’ köşesindeki yazılarına ara verene kadar sürdüren Çetin Altan, Türkiye gazeteciliği için nadir nitelikte, evrensel bakışını edebi lezzetle ve mizahla buluşturan yazılarıyla okurlarının dünyasını, hayatını, ufkunu genişletti yıllar boyu. 'Büyük Gözaltı' (1973), 'Bir Avuç Gökyüzü' (1974), 'Viski' (1975) ve 'Küçük Bahçe' (1978) ile roman, 'Üçüncü Mevki' (1946) ile şiir, 'Kalem Bahçelerinden Yedi Hayat' (2009) ile eleştiri, 'Rıza Bey’in Polisiye Öyküleri' (1985) ile öykü dalında eserler verdi; çoğu sahnelenen on tiyatro oyunu yazdı. Sayısız deneme, inceleme kitabına imza attı. 'Al İşte İstanbul' gezi-röportaj, 'Kavak Yelleri' ve 'Kasırgalar' ise otobiyografi alanında Türkçeye kazandırdığı eşi az bulunur kitaplardır.
Gerek kitaplarındaki gerek günlük gazete yazılarındaki diliyle dilimizi de zenginleştirdi Çetin Altan; onun ‘hazineden geçinmeliler’ gibi, ‘enseyi karartmamak’ gibi nice deyişi kullandığımız Türkçenin bir parçası bugün.
1965’te Türkiye İşçi Partisi’nden İstanbul milletvekili seçilen Altan, Meclis’teki dört yılı boyunca Türkiye’nin sesini en fazla işittiği siyasetçilerden biri oldu. Önce dokunulmazlığı kaldırılan, sonra da iade edilen ilk milletvekili olarak siyasi tarihimize geçti. Bu dönemdeki anılarını 'Ben Milletvekili İken' adıyla kitaplaştırdı.
Son nefesine kadar hep insanları daha mutlu, daha sağlıklı, daha müreffeh, daha umutlu, dünyayla daha yakın ilişkide, edebiyatla, sanatla, bilimle daha barışık bir ülke özledi Çetin Altan. Bu özlemle konuştu, bu özlemle yazdı. (Kaynak: Platform 24)