2014 yılında beyin kanaması geçiren oyuncu ve sunucu Kenan Işık 76 yaşında hayatını kaybetti.
Bir süre Almanya'da Schmieder Rehabilitasyon Merkezi'nde tedavi gören ve bu sabah İstanbul Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde yaşamını yitiren Işık için yarın İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) tören düzenlenecek.
Kenan Işık'ın cenazesi, 31 Temmuz Çarşamba günü Ankara Ahmet Hamdi Akseki Cami'nde öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı'na defnedilecek.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan Kenan Işık için taziye mesajı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, "Tiyatro, sinema ve televizyon dünyamızın usta sanatçısı Kenan Işık'a Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiamıza başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun" ifadelerini kullandı.
Bakan Ersoy'dan taziye mesajı
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, hayatını kaybeden Kenan Işık hakkında taziye mesajı paylaştı.
"Türk tiyatrosunun ve televizyon dünyasının duayen isimlerinden Kenan Işık'ın vefatını derin bir üzüntüyle öğrendim. Sanatıyla, bilgi birikimiyle ve saygın duruşuyla gönüllerimizde taht kuran Kenan Işık, Türk kültür hayatına büyük katkılarda bulunmuştur. Devlet Tiyatrolarımızda da uzun yıllar oyuncu ve yönetmen olarak görev yapan Işık'ın eserleri ve performansları gelecek nesiller için de birer rehber niteliğinde olacaktır. Merhuma Allah'tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiasına başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun."
Kenan Işık kimdir?
‘Kim Milyoner Olmak İster’ yarışmasının unutulmaz sunucusu…
1947 yılında Malatya Yeşilyurt’ta doğan Kenan Işık, ilkokul müsamerelerinden başlayarak hep tiyatro ile ilgili oldu. Ortaokul öğrenimi sırasında Malatya Halkevi’nde amatör tiyatro yapmaya başladı, lise öğrenimi sırasında Meydan Sahnesi’ne girdi.
17 yaşında profesyonel tiyatrocu olan Işık, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olduktan sonra 1973 yılında dışarıdan sınavlara girerek Devlet Tiyatrosu sanatçısı oldu ve bu kurumda uzun yıllar oyuncu, yönetmen ve oyun yazarı olarak görev yaptı.
17 yaşında profesyonel tiyatrocu olan Işık, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olduktan sonra 1973 yılında dışarıdan sınavlara girerek Devlet Tiyatrosu sanatçısı oldu ve bu kurumda uzun yıllar oyuncu, yönetmen ve oyun yazarı olarak görev yaptı.
1973 yılında ilk evliliğini Gülgün Ok ile yapan oyuncu, 1980 yılında boşandı. İkinci evliliğini ise Beril Işık ile yaptı. Bu evliliğinden Mehmet ve Ahmet adında iki çocuğu var.
Onlarca oyun yazdı, sahnede boy gösterdi. Oyuncu, yazar, yönetmen ve seslendirme sanatçısı olarak 30’un üzerinde ödül aldı.
1996 yılında ‘İstanbul Şehir Tiyatrolarına Genel Sanat Yönetmeni’ olarak atandı. Ünlü sanatçı, devam eden kariyeri süresince çok sayıda tiyatro oyunu yazdı. 2000 yılında Devlet Tiyatroları’ndan emekli oldu.
ABD, Almanya, Polonya gibi ülkelerde tiyatro araştırmaları yaptı. ‘’Uluslararası Tiyatro Enstitüsü’’ ve ‘’Türk Oyun Yazarları Derneği’’nde yönetim kurulu üyeliklerinde bulundu. Çeşitli gazete ve dergilerde ‘Kültür ve Sanat’ üzerine yazdığı yazıların yanı sıra birçok gazetede köşe yazarlığı yaptı.
Işık, çeşitli kitaplarda ‘Kültür ve Sanat’ üzerine bölümler yazdı. Çeşitli ulusal ve uluslararası konferans ve toplantılarda moderatör ve konuşmacı olarak görev aldı. 2002-2005 yılları arasında İstanbul’da özel bir üniversitede öğretim görevlisi olarak görev yaptı.
‘’Behçet Bey’in Fötr Şapkası, Bebek Uykusu, Olmayan Kadın, Aşk Hastası’’ oyunlarının yanı sıra ‘’Keloğlan ve Zülfüsarı’’ adlı bir de çocuk oyunu yazdı.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Huzur’, Karen Bilxen’in ‘Ölümsüz Öykü’ adlı yapıtlarını ve Turhan Selçuk’un ‘Abdülcanmaz’ adlı çizgi romanını oyunlaştırıp sahneye koydu.
‘Bebek Uykusu’ ve ‘Olmayan Kadın’ oyunları ile Kültür Bakanlığı en iyi oyun yazarı ödülü ve Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Avrupa Ödülü, ‘Behçet Bey’in Fötr Şapkası’ ile İş Bankası oyun yarışmasını, ‘Keloğlan ve Zülfüsarı’ adlı oyun ile TBMM çocuk oyunları yarışmasından Şeref ödülü kazandı.
Kenan Işık, televizyon ekranlarında başrollerini Gülben Ergen ve Haldun Dormen ile paylaştığı ‘Dadı’ adlı dizide rol aldı.
4 Nisan 2005 yılında bir kanalda haber sunuculuğu yaptı. 20 Ağustos’ta sunuculuğu bırakıp, aşina olduğu oyunculuğa geçiş yaptı.
Eski adıyla ‘Kim Beş Yüz Milyar İster?’ olan yarışma programının sunucusu olarak daha geniş kitlelerce tanınmayı başardı.
Oyun yazarlığının yanı sıra yönetmen olarak da pek çok ödüle layık görüldü.
2 Kasım 2009 yılında GYTE (Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü) Türkçe Topluluğu, ‘Türkçeyi Güzel ve Etkili Kullanma Ödülü’ ile ödüllendirildi.
‘’Araf Yazıları, Geçti Gitti Kirpiklerimin Arasından, Uyarlama Oyunları’’ ve ‘’Tiyatro Oyunları’’ adlı kitapları ve şiir kaseti var.
Işık, 2007 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda müşavir olarak görev aldı. 1 yıl sonra bu görevinden kendi isteğiyle ayrıldı. Bugüne kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Sanat Danışmanlığı ve bir televizyon kanalında İcra Kurulu Üyeliği görevlerini sürdürdü.
Ünlü oyuncu, 21 Mart 2014 günü spor sonrasında girdiği saunadan sonra fenalaşarak dengesini kaybedip düşünce, beyin kanaması geçirdi. Hemen ameliyata alındı, daha sonra komaya girdi.
2014 Ağustos ayında tedavisine devam etmek için eşi Beril Işık tarafından Almanya’ya götürülen Işık, tedaviye olumlu cevap vermişti. Bakışlarıyla etrafındakini takip edebiliyor ve gözleriyle iletişim kurabiliyordu. Hatta kimi zaman ayakta durabiliyor, vücudunu artık tamamen kendisini tutabiliyordu.
2016 yılı 53’üncü Uluslararası Antalya Film Festivali açılış töreninde Mehmet Aslantuğ tarafından Yıldırım Önal Anı ödülü, Kenan Işık adına oğlu Mehmet Işık’a verildi.
2017 yılında Kenan Işık adına ödül verilmişti
2017 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri Töreni'nde Kenan Işık’a da ödüle layık görülmüştü. Ödülü eşi Beril ışık, Cunhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden almıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan törende şunları söylemişti:
"Kenan Işık ülkemizin tiyatro alanında yetiştirdiği dünya çapında isimlerden. Sanatçımız kazandığı ödüllerle başarısının tesadüf olmadığını göstermiştir. Eşi Beril Hanım kendisiyle müşfik bir eş olarak ilgilenmesi tanımlanabilecek bir şey değil."
trthaber.com
29.07.2024