'Bu denizde yüzebilirsiniz demiyoruz çünkü...'
19 Aralık 2009 19:18
Akdeniz’in kültür başkentlerinden biri olmayı hedefleyen İzmir'de neler oluyor? 5 yıl içinde neler değişecek? Aziz Kocaoğlu tartışmalara son noktayı koydu.
İSTANBUL - İzmir Körfezi'nin suyu yıllardır tartışılıyor. Büyük Kanal Projesi tamamlandı ama bu yeterli olmadı. Bölgeye yapılacak biyolojik arıtma tesisleri ile sorunun kökten çözülmesi hedefleniyor. Bu çalışmalar bitince şehrin dört bir yanından denize girmek ne derece mümkün olacak? Herkes birşeyler söylüyor, peki ya şu anki yönetim ne diyor?
"Şunu iddia edebilirim ki, 2014 yılında İzmir’in geleceği kurtulacak, kent yeni bir geleceğe yelken açacak... 2012 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi’ne tek kuruş borcu kalmayacak. Uluslararası kredi notumuz şu an Türkiye’nin notundan daha iyi..."
Bu sözler İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na ait...
Siyaset hayatına CHP Gençlik Kolları’nda başlayan; Bornova İlçe Başkan Yardımcılığı'ndan Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na sıçrayan Kocaoğlu, 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde yüzde 56'lık oy oranıyla tekrar Başkan seçildi ve şimdi 2014 yılına kadar koltuk onun...
Bir dönem nasıl bitti? İkinci başkanlık dönemine nasıl bir karneyle başladı? Bu süre zarfından neler değişti ve önümüzdeki süreçte İzmir'i ve İzmirlileri neler bekliyor?
Tüm bu soruları ve İzmir Körfezi'nden Üçyol-Üçkuyular metro hattına; Kadifekale'nin taşınmasından Liman Arkası'nda projelendirilen gökdelenler bölgesine; yabancı yatırımcılardan Akdeniz Kültür Başkenti olma yolunda atılan adımlara kadar kamuoyunda çok tartışılan ve gündeme oturan konuları Başkan Kocaoğlu ile konuştuk...
İzmir’de şu an yapımı gerçekleşen projeler neler? 2 yıl sonra gelen turisti ve yerli halkı nasıl bir İzmir bekliyor?
İzmir’in kentsel kalitesini ve yaşam standardını yükseltmek için 2017 yılına kadar süreci kapsayan stratejik planlarımızı yaptık.
Örneğin 11 kilometre olan kent içi metro ağımıza yaklaşık 100 kilometrelik metro ve hafif raylı sistem ağı ekliyoruz. İzmir’in, sanayi ve konut bölgeleri ile kent merkezindeki eğlence, kültür-sanat mekanlarını ve sağlık tesislerini birbirine bağlıyoruz. Bu merkezlerin inşaatları devam ediyor ve 2010’da etaplar halinde hizmete almaya başlayacağız.
İzmir Adnan Menderes Havaalanı’na inen bir turist, metro ile kent merkezine ya da Atatürk Stadyumu ile 10 bin kişilik Halkapınar Spor Salonu’na ulaşabilecek.
Çeşme’ye gitmek istiyorsa, metro ile Üçkuyular’a ulaşıp buradaki semt garajından Çeşme, Alaçatı, Mordoğan ve Karaburun gibi turizm bölgelerine rahatlıkla gidebilecek.
İpek Yolu’nun batı ucundaki tarihi Kemeraltı Çarşısı’daki mimari ve kültürel değeri olan yapıların cephelerini büyük ölçüde restore ettik. 4. ve son etap çalışmaları önümüzdeki günlerde başlayacak.
Kent merkezinde bulunan dünyanın en büyük agorası olarak bilinen İzmir Agorası’nın ortaya çıkarılması için yürütülen arkeolojik kazı çalışmalarını destekliyor, Agora çevresinde yapmakta olduğumuz (bugüne değin 30 milyon TL) kamulaştırmalar ile kazı alanını genişletiyoruz. Aynı bölgede, Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile birlikte büyük bir Ege Uygarlıkları Müzesi’ni İzmir’e kazandırmak istiyoruz. Büyük İskender tarafından kurulan tarihi Kadifekale Surları’nın restorasyonu için proje hazırlıyoruz.
Yine Kadifekale eteklerinde bulunan ve yıllar içinde üzerinde yapılanma gerçekleşmiş olan 16 bin kişilik olduğu tahmin edilen antik Roma Tiyatrosu’nun ortaya çıkarılması için bir proje yürütüyoruz. Büyükşehir sınırlarındaki Foça, Klaros ve Yeşilova Höyüğü arkeolojik kazılarına da destek veriyoruz.
Türkiye’nin en donanımlı konser salonuna sahip Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ni hizmete açtık. Önümüzdeki süreçte Karşıyaka’da İzmir Opera Binası’nın inşaatına başlayacağız.
İzmir fuarcılığına yeni bir ivme kazandırmak için önümüzdeki yıl 337 bin metrekarelik alanda yeni fuar merkezimizin yapımına başlayacağız.
ÖZEL SEKTÖR GELECEK GÖRDÜĞÜ ALANA YATIRIM YAPAR
Tabii bütün bu yapılanlar, İzmir’in turizm cazibesini arttırıyor, arttıracak da. Turizm sektörüne yatırım yapmak isteyen girişimciler için de bir cazibe oluşturan İzmir’de, son 5 yılda açılan otel sayısı 43’e ulaştı. Özel sektör, gelecek gördüğü alana yatırım yapar. Gelişmeler, önümüzdeki süreçte İzmir’in turizm pastasından çok daha büyük pay alacağını gösteriyor. Tüm sektörlerin olduğu gibi, turizm sektörünün de gelişmesi, yeni iş alanlarının açılması, yeni istihdam olanakları doğuracaktır. Bu da kentlinin yaşam standartına yansıyacaktır.
2010 yılında tamamlanması planlanan İzmir Körfezi’ne ilişkin projede neler yer alıyor? Şehrin dört bir yanından denize girilebileceği söyleniyor.. Bu ne derece mümkün?
İzmir Körfezi’nin temizlenmesi hedefiyle yıllar önce oluşturulan Büyük Kanal Projesi, geçmiş dönemdeki belediye başkanlarımızın da büyük katkısıyla, rahmetli Başkanımız Ahmet Piriştina döneminde tamamlandı. Ama iş bununla bitmiyor.
Kütahya sınırlarında doğup İzmir Körfezi’ne dökülen Gediz nehri, körfezin en önemli kirleticisi. Bu sorunun çözülmesi gerekiyor. 2004’te Büyükşehir Belediye Yasası çıktığında, bize 10 yeni ilçe ile 37 belde daha bağlanmıştı. Bunlardan yalnızca bir tanesinde biyolojik atıksu arıtma tesisi vardı. Biz, 12 adet arıtma tesisi projelendirip 9’unun inşaatını başlattık. 4’ünü tamamlayıp işletime aldık, 5’inin inşaatı devam ediyor. Önümüzdeki yıl bunları da işletime alacağız. Ayrıca 10 arıtma tesisi daha yapacağız. Böylece İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde biyolojik arıtmaya bağlanmamış yerleşim kalmayacak. Hem Gediz ve Küçük Menderes hem de Yarımada havzalarını ve denizlerimizi kirlilikten kurtarmış olacağız.
Körfez suyunun kalitesi nasıl?
İzmir Körfezi’ni üniversitelerimiz ile yaptığımız işbirliği çerçevesinde bilimsel takibe aldık; 21 noktadan sürekli olarak su örnekleri alınıp tahlil yapılıyor. Sonuçlar; körfezin çok iyi bir temizlenme süreci geçirmekte olduğunu gösteriyor.
ntvmsnbc.com