Bu konuşmayı Erdoğan yapabilirdi… - Markar Esayan
11 Nisan 2020 18:11
Şu “Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı” genel fikri kabulünden biraz daha bahsetmek istiyorum. Öyle bir konuşuluyor ki, sanki şimdiki zaman geçmişten bir bıçak darbesiyle kopuyor. Bu kırılmanın geçmişten gelen bir neden-sonuç ilişkisi yok. Hiçbir şey eskisi gibi olmaz ve değişirken, yeniyi birileri bizim için yapacak veya çoktan yapmıştır.
***
Covid-19 salgını bizlere zaten yolunda gitmeyen şeylerin zaman içinde birikerek iflas ettiğini göstermiştir.ABD Başkanı ile DSÖ arasındaki tartışmayı izliyorsunuzdur. Aydınlanma’nın başkenti New York kocaman bir mezarlığa dönüşmek üzere. Ve tüm bunlar, en az modernleşme tarihi boyunca, ama özellikle de 20. yüzyılda birçok alanda yapılan hataların sonucu.
***
Britanyalı Avrupa tarihçisi Tony Judt şöyle diyor:
“Bugün yaşadığımız hayatta son derece yanlış giden bir şey var. Otuz yıldır kişisel maddi çıkarların peşinde koşmayı erdem saydık. Şeylerin fiyatını biliyoruz ama onların değeri hakkında hiçbir fikrimiz yok. Hukuki bir karar veya bir yasa hakkında “İyi mi? Adil mi? Haklı mı? Daha iyi bir toplumun ya da daha iyi bir dünyanın kurulmasına yardım edecek mi?” diye sormayı bıraktık. Bu soruları sormayı bir kez daha öğrenmemiz gerekiyor.”
***
Dolayısıyla, dün için geçti diyemeyiz. Bugünü dünden bağımsız düşünemeyeceğimiz gibi, yarını dün ve bugünden bağımsız kuramayız. “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” derken bu önemli noktayı gözden kaçırmamak gerekiyor. Unutmayalım ki gelecek, geçmişin şimdiki zamana yığılmasıdır.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen pazartesi yaptığı tarihi konuşma, Tony Judt’ın tespitleriyle birebir uyuşuyor ve ilk defa güçlü bir lider bu türden bir sosyal/insani yaklaşımı sahipleniyor.
***
Şöyle diyor Sayın Erdoğan:
“Diğer ülkelerin ve insanların sırtından kendilerine sahte bir refah düzeni kuranların devri artık kapanıyor.”
***
“Devlet ile vatandaşları arasındaki siyasi, ekonomik ve sosyal ilişkilerin yeniden tanımlanacağı bir döneme giriyoruz.”
HHH
“Bu yeni dönemde tüm dünyada bizim 17 yıldır dilimizden düşürmediğimiz ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ ilkesi, her ülkede yönetim sisteminin merkezine yerleşecektir.”
***
Görüldüğü üzere bu tespitler geçmişin içinden gelen tecrübelerin bir ürünü. Hiçbir şey, bu sisteme eleştirilerimiz dahil Covid-19 ile başlamadı, onunla da bitmeyecek. Sadece bu şerden bir hayır çıkması adına bir yenilenme fırsatı olabilecek.
Markar Esayan
aksam.com.tr
09.04.2020