Bugün 'Kadýnlara Yönelik Þiddete Karþý Uluslararasý Mücadele ve Dayanýþma Günü'
25 Kasým 2011 10:48
'Kadýnlara Yönelik Þiddete Karþý Uluslararasý Mücadele ve Dayanýþma Günü ile ilgili olarak Ýzmir Barosu Kadýn Haklarý Komisyonu'ndan Av. Ayþegül Altýnbaþ, "Kadýna karþý þiddetin önlenmesi ve bu baðlamda gerekli tebdirlerin alýnmasý konusunda her zamankinden daha fazla emek sarf edeceðiz ve daha da ýsrarcý olacaðýz." dedi.
Ýzmir Barosu tarafýndan yapýlan açýklama þöyle:
"25 KASIM KADINLARA YÖNELÝK ÞÝDDETE KARÞI ULUSLARARASI MÜCADELE VE DAYANIÞMA GÜNÜ
Kadýna yönelik her türlü þiddet insan haklarý temel ilkeleri baðlamýnda suçtur. Gerek kurallarýný yürütmekle yükümlü olduðumuz uluslararasý mevzuat gerekse de iç hukukumuza göre kadýna karþý þiddetin önlenmesine yönelik hukuki kurallar mevcuttur. Ancak Ülkemizin temel gerçekleri esas alýndýðýnda kadýna yönelik þiddetle mücadelede halen istenilen seviyede baþarý saðlanamadýðý ortadadýr. Bu meyanda iç hukukumuzun uluslararasý sözleþmelere uygun hale getirilmesi için gerekli çalýþmalar yapýlmalýdýr. Her geçen gün gerek ulusal basýnýn gerekse de kamuoyunun dikkatle takip ettiði dosyalardan görüleceði üzere kadýna karþý þiddet oraný önemli ölçüde artmaktadýr. Özellikle fuhuþa sürüklenen kadýnlarýn ekonomik çöküntü içerisindeki ülkemizde giderek sayýlarýnýn arttýðý, küçük kýzlarýmýza karþý cinsel istismar vakalarýnýn yoðunlaþtýðý, kadýnýn yaþama hakkýnýn elinden alýndýðý bu günlerde þiddetle daha etkin mücadele için gerekli çözüm yollarýnýn bulunmasý bir kez daha ortaya çýkmýþtýr. Alýnacak önlemlerde kadýn merkezli çözüm mekanizmalarýnýn üretilmesi üzerimize düþen en önemli vazifedir.
TÜBAKKOM olarak önerimiz; 1982 Anayasasýnda 12 Eylül 2010 tarihinde oylanan Anayasa deðiþikliði gereðince kadýn için pozitif ayrýmcýlýk ile ilgili kamusal alanda gerekli yasal düzenlemeler hýzla hayata geçirilmelidir. Bu baðlamda þiddet gören kadýnlarýmýz kolluk kuvvetlerine baþvurduðunda acilen kendilerine koruma saðlanmalýdýr. Zira yaþam hakkýný korumak gerek BM. Evrensel insan Haklarý Beyannamesi gerekse de AÝHS. Hükümleri uyarýnca tabii haklardandýr ve kiþiye sýký sýkýya baðlýdýr. En temel insan hakký olan yaþama hakký konusunda bile önlem alamayan bir hukuk sisteminde kadýnlarýmýz için pozitif ayrýmcýlýk hükümlerinin bu þartlar altýnda uygulanabilmesi büyük bir soru iþaretidir. Temel yasalarýmýzda gerçekleþtirilen deðiþikliklerin özel yasalarýmýzda da yerini almasýný beklemekteyiz. Özellikle kadýn sýðýnma evlerinin nitelik ve niceliklerinin iyileþtirilmesi, sayýlarýnýn arttýrýlmasý gerekmektedir. Kadýnlarýmýz bugün dünden daha yoðun bir biçimde fiziksel þiddete maruz kalmaktadýrlar. Kadýn cinayeti oraný 2011 yýlýnda büyük bir artýþ göstermiþtir. Resmi veriler, Türkiye'deki kadýn cinayetlerinin yedi yýlda yüzde 1400 arttýðýný göstermektedir. 2002'den 2009'a kadar öldürülen kadýnlarýn sayýsý 953’tür. 2010 ve 2011 rakamlarý bu sayýya dahil deðildir. Yine istatistiklere göre Türkiye'de her 10 kadýndan dördü þiddet görmektedir. Kadýnýn Statüsü Genel Müdürlüðü'nün 'Türkiye'de Kadýna Yönelik Aile Ýçi Þiddet Araþtýrmasý'na göre, Türkiye'de kadýnlarýn yüzde 41.9' u fiziksel ve cinsel þiddete uðramaktadýr. Yüzde 49.9' la en fazla þiddete maruz kalan kadýnlar 'düþük gelir' grubundan oluþmaktadýr. Þiddet, yüksek gelir düzeyinde de azýmsanmayacak oranda olup yüzde 28.7’dir.
Bütün bu hususlarýn yanýnda toplumuzda her geçen gün kadýnlarýmýz daha çok eve hapsedilmektedir. Ýstihdam edilen kadýn sayýsý her yýl azalmaktadýr. 2011 yýlýnýn ilk altý ayýnda istihdam edilen kadýnlarýn tüm nüfusa oraný %22’lere gerilemiþtir. Dünyanýn bütün bölgelerinde kadýnlarýn istihdam katýlýmý son 20 yýlda artarken Türkiye’de düþmektedir. Kadýnlarýmýza yönelik þiddet kendini iþyerinde mobing olarak göstermektedir. Karar mekanizmalarýn katýlýma bakýldýðýnda dünyanýn en son sýralarýnda yer aldýðý görülmektedir. T.B.M.M.’de 23. Dönem Milletvekillerinin sadece %9,1’i, Belediye baþkanlarýnýn ise %0,9’u kadýndýr1. Kadýn Milletvekili sayýsý 2011 Genel Seçimleri sonrasý %7’ye gerilemiþtir. Son yýllarda önemli ölçüde iyileþme olmasýna raðmen kadýnlar eðitim olanaklarýndan hala daha az yararlanmaktadýr, okur-yazar olmayanlarýn %84’ü kadýndýr2. 8 yýllýk zorunlu eðitim uygulamasýyla birlikte ortaöðretimde kýz çocuklarýnýn okullaþmasý oraný artarken eðitim düzeyi yükseldikçe kadýnlarýn oraný düþmektedir, yüksekokul veya fakülte mezunlarý içinde kadýnlarýn oraný %39,8’dir.
Uluslararasý indeksler de Türkiye’deki eþitsizliði göz önüne sermektedir. Social Watch Toplumsal Cinsiyet Eþitliði Ýndeksine göre Türkiye ekonomik etkinliklere katýlým oraný ve gelir elde etme kategorisinde 157 ülke arasýnda 141. ve okur-yazarlýk, ilköðretim, ortaöðretim ve yüksek öðretime göre deðerlendirilen eðitim açýðý sýralamasýnda ise 112. sýrada yer almaktadýr. Rakamlarýn da iþaret ettiði gibi kadýn haklarý konusunda Dünya verilerinin çok altýnda kalmýþ ülkemizde kadýn haklarý konusunda daha yapýlacak çok þeyin olduðu ortadadýr. Kadýna karþý þiddetin de günümüz Türkiyesi’nin sosyo-ekonomik þartlarý iyi etüt edilerek, gerçekçi bakýþ açýsý ve politikalarla çözüleceði ortadadýr.
Kadýn haklarý savunucularý olarak üzerimize düþen sorumluluklarýn bir önceki günden daha da çok aðýrlaþtýðýnýn bilincindeyiz. Bu nedenle kadýna karþý þiddetin önlenmesi ve bu baðlamda gerekli tebdirlerin alýnmasý konusunda her zamankinden daha fazla emek sarf edeceðiz ve daha da ýsrarcý olacaðýz.
HER KARANLIÐIN SONUNDA BÝR AYDINLIK GÖRECEÐÝMÝZ ÝNANCI VE KARARLILIÐI ÝLE TÜM KADINLARIMIZIN KADINA YÖNELÝK ÞÝDDETE KARÞI ULUSLARASI MÜCADELE VE DAYANIÞMA GÜNÜNÜ KUTLARIZ."