BÜYÜK FELAKETÝN ONUNCU YILINDA DEPREMLERLE YAÞAMAYA NE KADAR HAZIRIZ?
18 Aðustos 2009 18:46
Türkiye Çevre Platformu 17 Aðustos 1999 depreminin 10. yýlýnda bir basýn açýklamasý yaptý. TÜRÇEP Koordinatörü Prof. Dr. Tanay Sýdký Uyar ve TÜRÇEP Yönetim Grubu Üyesi Mehmet Toker'in TÜRÇEP adýna yaptýklarý açýklama þöyle:
Yüzyýlýn afeti olarak tanýmlanan 17 Aðustos 1999 depreminden bugüne tam 10 yýlý geride býraktýk. Büyük felaketin onuncu yýlýnda, yüreðimize gömdüðümüz binlerce kaybýmýzý acý ile anýyor, yaþamýný sürdürenlerin üzerindeki derin, sosyal ve ekonomik yaralarýmýzý sarmaya çalýþýyor, bir diðer boyutu ile de olasý yeni afetlere karþý hazýrlýklý olmayý tartýþýyoruz.
Çevre ve doða dostu, kiþi, kurum ve kuruluþlarýn oluþturduðu bir platform olarak TÜRKÝYE ÇEVRE PLATFORMU(TÜRÇEP), Depremi, doðanýn doðal bir hareketliliði olarak görür. Binlerce yýldýr olmakta olan yerküredeki bu hareketliliðin bundan sonra da devam edeceðini bilimsel bir gerçek olarak kabul eder.
Bilindiði gibi ülkemiz topraklarýnýn hemen her yaný fay hatlarý ve deprem bölgeleri olarak bilinmektedir. Diðer bir deyiþle, yer sarsýntýlarý ile, depremlerle birlikte yaþamak zorundayýz.
Bu nedenle ve öncelikli olarak bu gerçekle birlikte yaþamýmýzý sürdürmek için gerekli önlemleri almak, diðer yandan da doðayla barýþýk bir yaþamý koordine etmek görev ve sorumluluðu önümüzde duruyor.
Deprem’in bir afete dönüþmesinin nedeni bizzat insandýr.
On yýl önceki depremde yirmi bin civarýnda insanýmýzý kaybetmiþ, onlarca yýlda üretilen deðerlerimizi tüketmiþsek bunun nedeni sorumsuz insanlarýn kâr hýrsý, sorumsuz bir hýrsla ve bilim dýþý yatýrýmlarla doðanýn adeta katledilmesidir.
Büyük afetin hemen ardýndan ve bugüne dek çok þey konuþuldu, yazýldý ve tartýþýldý.
Ancak kim ne derse desin, ne tartýþýlýrsa tartýþýlsýn, ülkeyi, kentleri yönetenlerin görev ve sorumluluklarýnýn gereðini yapmadýklarýnýn da açýkça gözlemliyoruz.
Depremi afete dönüþtüren yanlýþlar ne yazýk ki yapýlmaya devam ediyor.
O büyük afetin yaþandýðý Kocaeli’ de de, bir büyük afetle yüzleþileceði on yýldýr hemen herkes tarafýndan dile getirilen Ýstanbul’da da ve ülkemizin hemen her yanýnda, kýyýlar talan ediliyor, denizler dolduruluyor, kýyý kenar çizgileri dolgularla deðiþtirilmeye çalýþýlýyor.
Ne yazýk ki kaçak inþaatlar hýzla devam ediyor. Tarým alanlarý, orman alanlarý, su kaynaklarý, sulak alanlar yok edilerek konut ve sanayi alanýna dönüþtürülüyor.
Ýzmit körfezi yeni devasa limanlar ve kýyýya yapýlan yeni sanayi alanlarý için dolduruluyor.
Ýnþaatlarýn teknik denetimi adeta kaðýt üstü bürokratik ve kimi çevrelere rant saðlama operasyonu niteliðinde sürüyor. Bakým onarým ve güçlendirme çalýþmalarý neredeyse her türlü bilimsellikten uzak siyasal bir malzeme haline dönüþtürülmüþ durumda.
Ýstanbul’da Okullar ve Hastanelerin güçlendirilmesine iliþkin yetkili sorumlular her gün farklý farklý açýklamalar ile kamuoyunda yeni endiþe kaynaðý olmayý sürdürüyorlar.
Oysa on yýl önceki afetten çýkartýlmasý gereken dersler çok açýktýr.
· Kýyýlarýn doldurulmasýndan, yeþil alanlarýn ve tarým alanlarýnýn talan edilmesinden vazgeçilmelidir.
· Planlý kentleþme gecikmeksizin kentsel yönetiminin temel ilkesi olmalýdýr.
· Sanayi yapýlarý kentsel yaþam alanlarýndan uzaklaþtýrýlmalýdýr.
· Hasarlý yapýlar yýkýlmalýdýr.
· Depreme karþý dayanýklý olmayan tüm yapýlar hýzla güçlendirilmelidir.
· Doðayla savaþarak bu savaþý kazanmak olasý deðildir. Bu konuda ki anlamsýz inattan vazgeçilerek, doða ile barýþýk bir yaþam organize edilmelidir.
TÜRÇEP, Büyük afetin onuncu yýlýnda toplumca mutabýk olduðumuz bu derslerin gereðinin yapýlmasýný bir kez daha hatýrlatmayý görev bilir.
Unutmamalýyýz ki, afetler kiþi, kurum ve kuruluþ ayýrýmý yapmazlar.
Zengin-yoksul, saðcý-solcu, siyah-beyaz, inançlý-inançsýz, kadýn-erkek-çocuk ayýrýmý yapmaksýzýn can alýr, sakat býrakýr, yakar, yýkar, yok eder.
TÜRÇEP, Büyük afetin onuncu yýlýnda doðanýn doðal aktivitelerinin, depremlerin felakete, afete dönüþmemesi için, yarýnlara ertelemeden hemen bugün somut adýmlarýn atýlmasý, bu temelde gelecek on yýllarýn eylem planlarýnýn yapýlmasý çaðrýsýný yineler. Doðanýn, doðal deðerlerin, insan yaþamýnýn sürdürülebilirliði için, depremlerin afetlere dönüþmemesi için, zorunluluklarýmýzý bir kez daha anýmsatmayý görev bilir.
Ülkemizi, kentlerimizi yönetenleri bu duygularla göreve çaðýrýr.
Prof. Dr. Tanay Sýdký Uyar TÜRKÝYE ÇEVRE PLATFORMU (TÜRÇEP) - Mehmet Toker TÜRKÝYE ÇEVRE PLATFORMU (TÜRÇEP)