Doğal mı? Organik mi?

19 Ocak 2009 22:32 / 2403 kez okundu!

 

Doğal mı? Organik mi?

Son günlerde aklımızı karıştıran en önemli sorulardan birisi doğal mı organik mi? Bir çoğumuz bu iki kavramı birbirine karıştırıyoruz. Acaba doğal ne demek?

Öncelikle doğal kavramını açıklayalım.

Doğal kelimesi sözlüğe baktığımızda kendiliğinden olan, ya da ürünler için hiç işlem görmemiş anlamına geliyor. İnsanlar için kullanıldığındaysa doğal kelimesi kendi düşünceleri doğrultusunda davranan, yapmacık hareketler sergilemeyenler için kullanılıyor.

Doğal kelimesi aslında bir çok anlam taşıyor. Ben burada doğal kelimesinin biyolojik özellikler konusunda olan izdüşümünü anlatmaya çalışacağım. Günümüzde özellikle gıda sektöründe yer alan bir çok üründe doğal kelimesini görüyoruz. Örneğin “doğal ekmek”, “doğal vişne suyu” gibi. Bu ifadeleri görünce bunların doğal olmayanları da mı var diye düşünüyor insan.

Bitkilere gelince doğal bitki demek için birkaç kavramı açıklamak gerekiyor. Bunlardan ilki doğal bitki ne demek, yapay bitki de mi olur diye düşünebilirsiniz. Bu anlamda doğal kelimesi yerli anlamına geliyor. Bir bölgede o bitki kendiliğinden yetişiyorsa o bitki orada doğal oluyor. Örneğin zeytin ağaçları ülkemizde özellikle Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde kendiliğinden yetişiyor. O halde zeytin bizim için kendiliğinden yetişen bir bitki oluyor. Bunun içinde ülkemizdeki zeytinler doğal oluyor. Ama çevremizde sıkça gördüğümüz okaliptüsler doğal olmuyor. 19 yüzyılda bataklıkları kurutmak için getirtilen bu ağaçlar ülkemizde kendiliğinden yetişmiyor. Bu nedenle okaliptüs ağaçları bizim için doğal olmuyor.

İkinci olarak doğal kelimesi bitkiler ve hayvanlar için genetik yapısının değişmemiş olduğunu ifade ediyor. Örneğin geçen yüzyılda en güzel süs bitkilerinden biri olan güllerin bazı böceklere karşı çok güçsüz olduğu görülüyor ve bu böceklerden etkilenmemesi için uzun soluklu araştırmalar yapılıyor. Bu bilimsel çalışmaların sonucunda kurtbağrı adı verilen çit bitkisinin bu böceklere karşı çok dayanıklı olduğu tespit ediliyor. Bu keşiften sonra kurtbağrına bu özelliği veren genler güllere aktarılıyor. Böylece ortaya böceklere karşı çok dayanıklı olan, kurtbağrı genleri taşıyan güller elde ediliyor. Bizim bahçemize diktiğimiz güller işte bu şekilde genetiği değiştirilmiş kısaca doğal olmayan canlılar olarak karşımıza çıkıyor.

İnsanoğlunun kısa zamanda daha çok verim elde etme ve daha çok para kazanma isteği nedeniyle bir çok canlının biyolojik yapısı bozuluyor. Bu nedenle de doğal olma özelliği azalıyor.

Doğal kelimesini açıkladıktan sonra doğal olanı nasıl tanıyacağız konusuna gelelim. Örneğin aldığınız domatesler iri bir portakal kadar büyükse ya da bir erik kadar küçükse onlar doğal olmuyor. Ya da aldığınız marullar, lahana gibi top şeklindeyse veya kırmızı renkliyse onlarda doğal olmuyor. Birde hayvanlardan örnek verelim. Örneğin çarşıdan aldığınız tavukların paketinin görülmeyecek bir yerinde bu canlıların tüysüz yetiştirildiği yazıyorsa, o da doğal olma özelliğini kaybetmiş oluyor.

Doğal kelimesini tam olarak açıklığa kavuşturduktan sonra doğal olanların tercih edilmesi neden önemli konusuna değinelim. Biz ne kadar fark edemesek de vücudumuz doğal olanı ve olmayanı kolayca anlayabiliyor. Bu nedenle aldığımız besinlerin vücudumuzda sindirilebilmesi ve onun sahip olduğu besleyici maddelerden azami derecede faydalanabilmesi için onun yapısının değişmemesi gerekiyor. Aksi takdirde yapısı değiştirilmiş bitkiler ve hayvanlardan elde edilen ürünlerin bizim vücudumuza pek fazla katkısı olmuyor.

Doğal ile organik aynı anlama mı geliyor? Sorusuna gelelim. Organik demek, bitkiler ve hayvanlar için, doğal olarak yetiştirilmiş anlamına geliyor. Kısaca bu tür canlıların yetiştirilirken dışarıdan doğal olmayan yöntemlerle müdahale görmemesi gerekiyor. Organik tarım sonucu yetiştirilen ürünlere de organik ürün adı veriliyor. Bu tarım şekline göre yetiştirilen bitkiyse, bu bitkiye sentetik gübreler, kimyasal ilaçlar, koruyucular ve diğer maddelerin kesinlikle verilmemesi gerekiyor. Bu şekilde kontrollü bir şekilde üretilen ürünlerde organik olarak kabul ediliyor.

Farklı ülkelerde “biyolojik” veya “ekolojik” olarak da isimlendirilen bu tarım şekli ülkemizde organik tarım şeklinde isimlendiriliyor. Bu şekilde yapılan tarımda ürünler dikimden hasada ve depolanana kadar yetkili bir kuruluş tarafından düzenli olarak denetleniyor. Daha sonra da ürünler işlenip hazır hale geldiğinde de bu kuruluş tarafından verilen ve tarım bakanlığından alınan logolar ürünlerin üzerine yapıştırılıyor. Bu logolar aldığınız ürünün organik olarak yetiştirildiğinin ya da işlendiğinin de garantisi oluyor.

Organik ürün almak istiyorsanız bu logoları görmeden almamanız gerekiyor. Bir çok satıcı ürünlerini kolayca satabilmek için organik kelimesini kullanıyor. Bu tür bir aldatmacaya düşmemeniz için aldığınız üründe mutlaka tarım bakanlığının ve denetleyici kuruluşun logosunu görmeniz gerekiyor.

Bu nedenle satın aldığınız ürünlerin doğal mı organik mi olduğuna biraz dikkat harcayarak kolayca anlayabilirsiniz. 

19.01.2009


 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.