Darbecilerin idam ettiği Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan anıldı
07 Mayıs 2012 13:52
12 Mart faşist darbesi sonrası, darbeci generallerin emri ve parlamentonun göstermelik onayı ile 6 Mayıs 1972 sabahı idam edilmişlerdi... İdam edilişlerinin 40. yılında Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan Türkiye'nin hemen her yanında düzenlenen etkinlik ve yürüyüşlerle anıldı. İstanbul, Dolmabahçe'de buluşan 68'liler ve 78'liler Birliği Vakfı üyeleri, boğaza karanfil bıraktı. Yapılan açıklama öncesi Gezmiş ve arkadaşları için için hazırlanan kısa bir tiyatro sahnelendi. İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde de Emek Partisi ve çeşitli gençlik kuruluşlarının düzenlediği bir yürüyüş gerçekleşti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da sabah saatlerinde Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının mezarlarını ziyaret etti. Öte yandan, Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın, 1972 yılında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamından 4 hafta önce kaleme aldığı ve bugünlerde hiç anımsanmayan mektupta “Acıyıp bir şans daha vermeyelim” demişti. Özal’ın ABD’den gönderdiği mektup, idamdan 4 hafta önce dönemin Tercüman gazetesinin 2. sayfasında Ahmet Kabaklı’nın köşesinde yayınlanmıştı. “Delikanlım” isimli bir belgesel hazırlayan Can Dündar, mektupla ilgili ayrıntıları Milliyet gazetesindeki köşesinde yazdı.
TURGUT ÖZAL'IN MEKTUBU: "ACIMAYIP, ASALIM!..."
O dönemde Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) müsteşarlığından ayrılan Turgut Özal, Dünya Bankası’nda danışmanlık yapmak için ABD’ye gitmişti. Özal’ın ABD’den gönderdiği mektup, idamdan 4 hafta önce Tercüman gazetesinin 2. sayfasında Ahmet Kabaklı’nın köşesinde yayınlandı.
Mektubunda o günlerde Washington Post’ta Boğaz Köprüsü’nü öven bir makalenin yayımlandığından söz ededen Özal, köprünün Türkiye’deki solcular tarafından nasıl “tenkitlere maruz kaldığını” hatırlatıyordu.
'TÜRKİYE KOMÜNİST OLMAYACAK'
Özal'ın mektubu şöyle devam ediyordu:
“Muhterem Ahmet beyefendi,
Teknik Üniversite duvarlarına, bir tarafa köprü karikatürü, diğer tarafa da 6. Filo’yu koyarak ‘Köprü ve bekçisi’ diyen komünistlerin, aslında neyin peşinde oldukları bugün daha iyi anlaşılmıyor mu?
Bir senelik bir Örfi İdare, bütün melanet ve hıyanetlerini meydana çıkardığı gibi, Türkiye’nin kalkınması için sarf edilen insanüstü gayretlere yapılan insafsız hücumların kasti hüviyetlerini de ortaya çıkarmıştır. Zaman, muhakkak durumu daha iyi gösterecektir.
Fakat bir endişem var:
Tarihten, tecrübeden ders alacak mıyız, yoksa sözde bir acıma duygusu ile karıştırılan, aslında maksatlı birtakım oyunlara alet olarak Türkiye’yi yıkmak isteyenlere bir şans daha mı vereceğiz?
Türkiye hiçbir zaman komünist olmayacaktır, ama kalkınma yolunda kaybettiğimiz zamanları geri getirmenin mümkün olmamasından korkuyorum.”
Sesonline.net