Dink'in oğlu: Büstü değil, insanı seviyorum
19 Ocak 2010 17:28
Hrant Dink, ölümünün üçüncü yılında dostları tarafından anıldı. Anma töreninde konuşan Dink'in oğlu Arat Dink, “Bu dünyanın camlarını kırmak istiyorum. Babamın büstünü de kırmak istiyorum. Çünkü büstleri değil, insanları seviyorum” dedi.
UMAY AKTAŞ SALMAN / SERKAN OCAK
İSTANBUL - Agos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink öldürülmesinin üçüncü yılında, binlerce kişi bir araya gelerek ‘Katili tanıyoruz, adalet istiyoruz’ dedi.
Dink'le ilgili ilk eylem, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyesi bir grup tarafından düzenlendi. Galatasaray'dan Taksim'e kadar yürüyen grup, yüzüne Hrant Dink maskelerini takıp "Katil devlet hesap verecek", "Faşizme inat hepimiz Ermeniyiz" "Hepimiz Hrantız, hepimiz Ermeniyiz" diye sloganlar attı. Daha sonra Dink’e yazdıkları özür mektubunu okudu. Mektupta, "Kanlı tarihimiz adına senden ve Ermeni halkından özür diliyoruz. Halkının adalet ve onur savaşçısıydın. Gerçekleri savunan, gazeteci ve aydındın. Ölümünle ilgili planlar göz göre göre yapıldı. Seni 301 ile yargılayanlar, mahkeme kapılarında sana kin kusanlar suç ortaklarıdır. Seni arkadan vuranlar, Anadolu halklarının kardeşleşmesinden korkuyorlardı" denildi.
Daha sonra grup, saat 14.30'da törenin yapıldığı Halaskargazi Caddesi'ndeki Agos gazetesi binasının önüne yürüdü. Gazetenin önü saatler öncesinden dolmaya başlamıştı.
Gazetenin camından Dink’in fotoğrafının bulunduğu dev pankart asıldı. Soğuk havaya ve kar yağışına rağmen yaklaşık 3 bin kişi Dink’in vurulduğu yerin önünde toplandı. "Katili tanıyoruz, adalet istiyoruz" yazılı dövizler taşıyan ‘Hrant’ın arkadaşları’, "Katil devlet hesap verecek", "Faşizme inat, kardeşimsin Hrant", "Hepimiz Hrant’ız, Hepimiz Ermeniyiz"’ diye slogan attı. Dink’in öldürüldüğü yere karanfiller bırakıldı, mumlar dikildi. Sarı Gelln türküsü hep bir ağızdan söylendi.
'Güvercin kasapları'
Dink’in arkadaşları adına yönetmen Sırrı Süreyya Önder ve Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya açıklamayı okumak için gazetenin camına çıktı. Önder, “Bu zalimler sofrasında yere düşen Dink değil, izzetimiz, namusumuz ve şerefimizdir. Madem katilleri tanıyoruz, gün katilleri teşhis etme günüdür. Aslında güvercin kasapları diyebiliriz onlara” dedi. Dink’in eşi Rakel Dink de “İnadına doğruluk ve sevgi yolunda yürüyeceğiz” dedi.
'Avdık, yem olduk'
Arat Dink de babasının öldürülmesinin ardından ilk kez bu törende konuştu. “Bu ülkenin adaletine güvenmiyorum” diyen Arat Dink, şöyle devam etti: “Bu ülkede insan babasına ağlayamıyor. Bu üç yılın sonunda neredeyiz? Üç yıl önce babama ağlarken, hayatımın en kötü gününde öfke içindeyken, siz şaşkınlığı eklediniz ona. Üç yıl sonra neredeyiz? Çünkü bu ülkenin adaletine güvenmiyorum. Üç yıl önce sizin sayenizde içime umut doğdu. Sizinle birlikte babamın üç yılının hesabını soracağımızı ümit ediyorum. Geçen yıl basında en fazla yer alan, mahkemede bu üç çocuğun ailemizle alay edişiydi. Üç yıl önce onlar babamı öldürürken yalnız mıydı? Babam öldürülmeden üç gün önce bir yazı yazdı. Dedi ki; ‘Bu ülkenin valiliğine çağrıldım, haddim bildirilmeye çalışıldı ve yanında iki istihbaratçıyla.’ Mahkeme valiliğe sordu; ‘Bu iki kişi kimdir?’ Valilik bir buçuk sayfa masal anlattı. Mahkemeyle dalga geçmedi mi? Biz şahitlik ettik, kendisi yazıyordu, bizi tehdit ediyorlar, tehdit ettiler’ diye. Çünkü devlet kırıp dökenleri yönetiyor ama sizi yönetemiyor. Korkuyor, korktu. Kafes Planı diye bir plan çıktı ortaya. Orada ‘Hrant Dink operasyonu’ diyor. Bütün ülke biliyor bunu, bütün medya yazdı mı bunu? Babamın dilinde tüy bitti bir Yargıtay kararını anlatmaktan. 1915’te soykırımla ilgili bir kitabın yayınında, Yargıtay 'Sakıncalıdır' diye bir karar aldı. ‘Kışkırtılacak sayıda Ermeni kalmadı’ diye. Biz bu ülkede yüzde 20'ydik, bugün binde bir bile değiliz. Yüz yıl önce avdık şimdi yem olmuşuz, yem.”
Yaklaşık iki saat süren anma töreninin ardından kalabalık sloganlar atarak dağıldı. Osmanbey’deki Ergenekon Caddesi yazan tabelanın üzerine de ‘Hrant Dink Caddesi’ yazılı tabela konuldu.
Radikal.com.tr