Barışı kim sabote ediyor?
21 Aralık 2011 14:10 / 1733 kez okundu!
Yıllar önce “savaş var” dediğinizde saldırıya uğrardınız. “Savaş yok, eşkıyanın terör saldırısı var” denirdi. “Kürt” dediğinizde de ceza alırdınız, “Kürt yok, dağda yürürken kart kurt sesi çıkaranlar var" denirdi. Şimdi artık herkes barıştan bahsettiğine göre demek ki "savaş" var.
Bir süredir barışın sabote edildiği de tartışılıyor. Barışı kim sabote etti? Kimileri buna PKK diye yanıt veriyor. Kürt özgürlük hareketi barışı sabote etmekle, savaş istemekle suçlanıyor.
Bu çok saçma bir iddia. Kürtler bu eşitsiz savaşı neden istesin. Bir tarafta koca bir devlet ve onun daha da kocaman ordusu var. 750 bin asker. Tanklar, toplar, uçaklar, helikopterler. Askeri savaş sanayisi vs. Diğer tarafta ise 3-5 bin gerilla. Yıllardır dağlarda, mağaralarda, ordunun elindeki silahlarla karşılaştırdığınızda çok zayıf ve etkisiz kalan silahlarla savaşıyorlar.
Bugüne kadar 40 bin ölü.
Ama Kürtler bir şey istiyor: Özgürlük. Kürt kimliğinin tanıması, buna uygun düzenlemeler. Bunları kazanabilmek için 100 yılda 29 kere ayaklandılar. Yenildiler, kırıma uğradılar, on binlerce ve onbinlerce ölü verdiler ama gene ayaklandılar. Kimliklerinin tanınması isteğinden vaz geçmediler.
Barışı neden Kürtler sabote etsin. Savaşın uzamasından çıkarları mı var? Savaş uzarsa servetlerine servet katacak Kürt önderleri mi var? Kürtlerin önderi hapishanede. Diğerleri dağlarda. Onların savaştan kazanabilecek bir şeyleri yok.
Dağlarda savaşan Kürtler. Onların da canlarından başka kaybedecekleri bir şeyleri yok. Savaşın uzamasından ne çıkarları olabilir?
Ya, BDP’ye oy veren 2 milyon 800 bin Kürt?..
Onların barışın sabote edilmesinden çıkarı olabilir mi?
Kürtlerin 'barışı sabote ettikleri' iddiası saçma. Eğer barış olacaksa buna devlet adım atacak. Talep eden Kürtler, kabul edecek olan ise; devlet. Yenildiği için kabul etmek değil söylediğim, olması gereken şey olduğu için devlet Kürtlerin kimliğini tanımak için adım atmalı. Önce barışın gelmesinin yolunu açmalı.
Kürtlerin önderi 'benim koşullarımı rahatlatın' diyor. Neden? Konfor istediği için değil, örgütü ile, halkı ile görüşebilmek ve tartışabilmek için. Örgütü, barış süreci için Türkiye dışına çıkarabilmek için, silahsızlandırabilmek için.
Sonra başka adımlar var barışın önünü açacak. Örneğin askeri operasyonlar, artık siyasi bir saldırı olduğu çok açık olan KCK operasyonlarının durması gibi.
Devam edebiliriz. KCK tutuklularının önce Kürtçe savunma yapmaları mümkün hale gelebilir, sonra serbest bırakılamaya başlanırlar.
Dağdaki gerillayı kapsayacak siyasi bir genel af tartışılmaya başlanabilir.
Anadilinde eğitim için adımlar atılabilir.
Bütün bunlar barışa giden yolu açarlar ve sonunda barışı kazanabiliriz.
Barışı sabote eden belli. Devlet bu basit adımları atmak bir yana operasyonlara hız veriyor, avukatları, stajyer gazetecileri, yazarları, öğretim üyelerini tutukluyor. KCK operasyonları hızla devam ediyor. Nerelere uzanacağı belli değil. Gazeteler, haber ajansları basılıyor. Askeri operasyonlar sürüyor. Öcalan’ın tecridi ağarlaşarak devam ediyor.
Bunlar barışın sabote edilmesidir. Şimdi, Kürt kimliğinin tanınmasından yana olan bütün Türkler cesaretle, açıkça ortaya çıkmak ve özgürlük, Kürt halkına özgürlük demek durumunda. Suçlu aramayı bir yana bırakıp, komplo teorilerini bir yana bırakıp barışa giden yolun açılması için somut talepler etrafında harekete geçmelidir. Yer yer bazı adımlar atılıyor,devamları getirilmeli...
Doğan TARKAN
21.12.2011