Ergenekon var mı, yok mu?

10 Ağustos 2013 22:58 / 1481 kez okundu!

 


Birileri yıllardır giderek zayıflayan argümanlarla Ergenekoncuları ve darbecileri savunmaya çalışıyorlar. Bu savunma artık hiçbir temele dayanmadan sadece ideolojik bir temelde sürdürülüyor. Balyoz davasının kararları açıklandığında daha büyük bir gürültü koparılmıştı. Bugün ise çizgi tartışmadan ziyade "biz bu kararı tanımıyoruz", "hükümsüzdür" biçiminde ve tabii bu açıklamanın ardından hemen tehditler geliyor. Kısaca ve kabaca "biz sizi daha adil yargılayacağız" deniyor. Bir darbe yapma olasılığından hâlâ umutlular.

Doğrusu böyle bir olasılık gerçekten de hâlâ var. Ne var ki tehdit edenler yanılıyor, bir darbe olabilir ama bu darbe halkın direnişi ile karşılaşır ve mutlaka geri püskürtülür.

Gerek Balyoz gerekse Ergenekon davalarında hukuksuz işlemler olmuştur. Bunu kanıtlamaya çalışmak da, itiraz etmek de gereksiz. Sonuçta kötü, bürokratik, 80 yıldır vesayet rejimi altında yaşamış bir ülke burası ve adalet sistemi her türlü haksızlığı yapabilir, yapmaktadır. Dolayısıyla bazılarının ileri sürdüğü hukuk ihlalleri iddialarını ciddiye almak gerekir.

Ne var ki asıl sorun bu değil. Asıl sorun, Türkiye'de adına ne derseniz deyin, bir "derin devlet" örgütlenmesi var mı, yok mu? Ergenekon davasında yargılanan ve mahkûm edilenler bu örgütlenmenin parçası mı, değil mi?

Yargılananların toplumun değişik kesimlerinde geliyor olması, aralarında solcu olarak tanınan kişilerin olması, yargılanan topluluğun Ergenekoncu olduğu gerçeğini değiştirmez. Hiç değilse çok büyük çoğunluğunun.

İlk yakalananları biliyoruz; Veli Küçük, Kerinçsiz gibilerdi. Bunları hatırlamak gerekir, Hrant, Orhan Pamuk gibilerin mahkemelerini basıp olay çıkarıyorlardı. Bazı solcular ise Hrant'ı, Orhan Pamuk'u ellerinden geldiğince itibarsızlaştırmaya çalışıyorlardı. Kendilerine solcu diyen bazıları Ermeni soykırımına karşı çıkıyor, bu tezi savunanları eleştiriyordu.

Hrant'ın katillerinin derin devlet içinde oldukları bugün çok açık.

Gene hatırlayalım Danıştay cinayetini. Katilin İslamcı militan olduğu açıklanmış, ölenlerin cenazesi asker sivil bürokrasinin, askeri vesayetçilerin gövde gösterisi olmuştu. Sonradan anlaşıldı ki, cinayeti örgütleyen ve İslamcı süsü verenler Ergenekonculardı. Olay bir darbe için planlanmıştı.

Tolon ve Şenuygur'u, konferanslarını, açık çağrılarını ne çabuk unuttuk: "Parola vatan, işaret bayrak". Sonra bayrak mitingleri, Cumhuriyet mitingleri. Açık açık ordunun göreve çağrılması. Kendilerine solcu diyen bazılarının bu mitingleri savunması ve hatta katılması. Aynı "solcuların" bugün Gezi eylemleri ile birlikte bayrağın gerçek sahibine, emekçilere mal olduğunu anlatmaları.

Bayrak ulusun simgesidir, ulus bir burjuva kavramdır. Ulusun simgeleri emekçilerin simgeleri değildir.

Sonra Mustafa Özbek ile Susurluk ilişkisi. Bu sendikacı süprüntüsünün Çatlı gibi seri katillere koruyuculuk yapması. Adapazarı Düzce cinayetleri. Öldürülen Kürt iş adamları. Bölge komutanı o zamanlar Veli Küçük'tü.

Bu adamların ağır cezalar almasına sevinmek kişisel bir olay değil. Ergenekon davası ile birlikte Türkiye'de darbeciler, derin devlet bir darbe yedi. Hepsi değil ama bir kısmı yargılandı ve hak ettikleri cezalara çarptırıldılar. Yeterli mi? Hayır, kesinlikle yeterli değil ama bir adım.

Sorun şu, bu ülkede eski ve yeni darbecilerden, derin devletin örgütlenmesinden hesap sorulması işi asıl olarak solun, sosyalistlerin görevidir. Gerçek sol, özgürlükçü sol bunu yapıyor. Ulusalcı sol ise hesap sormak bir yana darbecileri, derin devletin örgütlenmesini savunmaya çalışıyor. Anlaşılması mümkün olmayan bir çirkinlik bu.

Ulusalcı sosyalistlerin devrimci sosyalistleri, "Siz de bir gün yargılanacaksınız" diye tehdit etmesine gelince; olabilir, bir darbe gerçekleşebilir, ama devrimci sosyalistler halkın içinde o darbeye direneceklerdir. O zaman göreceğiz halk mı yaman, darbeciler, Ergenekoncular, ulusalcı sosyalistler mi yaman.


Doğan TARKAN

10.08.2013

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.