Gezi Parkı direnişinden ilk dersler
05 Haziran 2013 01:19 / 1468 kez okundu!
1. Gezi Parkı Direnişi'nin ilk ve en önemli dersi, kitlesel hareket karşısında AKP'nin yenilmiş olmasıdır. Bu, AKP'nin ilk sokak yenilgisidir ve sanmasınlar ki son olacak, tam tersine bu daha başlangıç.
2. Gezi Parkı Direnişi, bir süredir süren bir dizi mücadelenin sonucudur ama bu direniş kendiliğinden başlamıştır. Arkasında bir örgüt, hele hele siyasi bir örgütlenme yoktur. Uzun süredir Taksim'in yayalaştırılması projesine ve Gezi Parkı'nda AVM yapılması projesine karşı çıkanlar, Gezi Parkı'nı korumak istemiştir ve polis saldırısı, bu saldırının şiddeti 5 gün süren mücadelenin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
3. Tarihte bütün büyük ve iktidarları yıkan ya da sarsan gösteriler, Gezi Parkı Direnişi'nde de olduğu gibi bir örgütün çağrısı ile değil, kendiliğinden başlamıştır.
4. Gezi Parkı Direnişi, çok çeşitli grupların yan yana gelmesi ile mümkün olmuştur ve meşruiyet kazanmıştır. Kürtler, Türkler, Romanlar, Ermeniler, Rumlar, Yahudiler, kadınlar ve erkekler, gençler ve yaşlılar, sendikalı işçiler, LGBTT aktivistleri, çeşitli sol grupların aktivistleri, CHP'liler, başörtülüler, Müslümanlar ve ateistler birlikte davrandılar. İlk Seattle'da ortaya çıkan bu mücadele biçimi, orada da kazandı, bugün İstanbul'da da kazandı.
5. Gösterileri kontrol etmeye çalışan ulusalcılar ve CHP'liler için BDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in benzetmesi çok uygundur, Önder onları "ambülânsın arkasına takılarak trafikte ilerlemeye çalışan açıkgöz sürücüler"e benzetmiştir. Açıkgözler başarılı olamadı.
6. Bu direniş, hükümetin ve polisin bütün sertliğine, ulusal medyanın sansürüne rağmen toplum içinde büyük bir meşruiyet sağladı. Bunun nedeni, direnişçilerin gereksiz şiddet kullanmamaları, çevreye zarar vermemeleri, aksine bu konuda çok dikkatli olmaları, aralarında muazzam bir dayanışma olması ve çeşitli sol örgütlerin bayraklarının gösterilere hakim olmamasıdır.
7. Direniş boyunca sokakta mücadele edenler, çevrenin çok büyük desteğine sahip oldu. Üniversiteler, liseler, çeşitli apartmanlarda oturanlar, esnaf direnişe destek verdi. Çeşitli biçimlerde göstericileri savundu. Bu denli büyük bir çevre desteği ilk kez oluştu. Direnişin kazanmasında bunun büyük rolü oldu.
8. Son olarak, Gezi Parkı Direnişi'nin kazandığının belli olduğu 1 Haziran Cumartesi günü Taksim Meydanı hınca hınç doldu, ertesi gün de gene aynı şekilde meydan doldu. Kimseye bir şey olmadı. Kimse çukurlara düşmedi. Oysa 1 Mayıs'ta hükümet ve valilik "Taksim Meydanı'na bu kadar büyük bir kalabalık girmez" diyerek adeta İstanbul'da sıkıyönetim ilan etmişti. İki gündür valinin ve hükümet yetkililerinin yalanları suratlarına çarpıp duruyor. Gezi Parkı Direnişi, 1 Mayıs gösterilerinin de kazanması anlamına geldi.
9. Gezi Parkı Direnişi bir son değil. Belli ki hükümet yenilgisinden ders çıkarmayacak, aksine meseleyi inatlaşmaya götürecek. Demek ki yeni direnişler gerçekleşecek.
Direnişçiler çok şey öğrendi. İkinci bir direniş herkes bilsin ki çok daha etkili olacaktır.
Doğan TARKAN
03.06.2013