Kartondan tekneler
03 Aralık 2012 10:48 / 2674 kez okundu!
Hepimiz çocukken kartondan tekneler yapıp uzak denizlere açılmak istedik. Yaptığımız tekneler, belki de onları inşa eden ellerimiz minicik olduğundan içine binemeyeceğimiz kadar küçüktü. Teknelerimizi kimi zaman karşımıza ansızın çıkan bulanık bir havuza bıraktık; kimi zaman üstümüzü ıslatmaktan korkarak kıyısına yanaştığımız çamurlu bir derenin kenarından yolcu ettik.
En çok da, teknelerimizi bizim aşamadığımız dalgaları belki aşarlar diye engin denize emanet ettiğimiz anları önemsedik. Ulaşmak istediğimiz büyük dünyalara dair hayallerimizi içlerinde taşıyan teknelerimizin bazıları rüzgârın da yardımıyla kısa bir süre yol aldı; bazıları ise gözlerimizin önünde yan yatıp derin sulara gömüldü.
Kartondan tekneler çocukluk düşlerimizde kaldı. TMMOB Gemi Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin öncülük etmesi sonucunda TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu tarafından beş yıldan beri “Denizcilik ve Kabotaj Bayramı” olan 1 Temmuz günü düzenlenen “Kartondan Tekneler Yarışı” ise, bize bu uzak düşü yeniden hatırlatıyor. “Akdeniz”, “ticaret”, “liman”, “körfez” kimlikleriyle hayat bulduğu halde, denizle ilişkisi zaman içinde zayıflamış bir kent olan İzmir’in tarihi Pasaport Limanı’na egemen olan Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleşen bu etkinlikte, mimar ve mühendisler düşlerindeki tekneleri inşa ediyorlar. Denizcilerin uzak yollarda karşılaştıkları değişik ülkelerin giysilerini giyinen, çizgi roman kahramanlarının kılıklarına giren katılımcılar, bir günlerini yüzebilecek bir tekne inşa etmenin telaşı ve çocuksu bir yarış heyecanıyla geçiriyorlar. İnşa tamamlandığında Kordonboyu’nda yol alan renkli bir korteje dönüşerek omuzlarında taşıdıkları kartondan teknelerini, atıl durumdaki Pasaport Limanı’ndan denize indiriyorlar. Teknelerin çoğu beklendiği gibi hemen batsa da, sırılsıklam olmuş acemi denizciler meydana dönerek yarışı başarıyla tamamlayanları şarkılar eşliğinde kutluyorlar. Herkesin zihninde İzmir körfezinde masmavi, bembeyaz dalgalarla kucak kucağa yüzülen, tek ya da iki kişilik küçük teknelerle dolaşılan, balık tutulan ve denizin kokusunun imbatın eşliğinde tüm kente yayıldığı yarım yüzyıl öncesinin hüzünlü anıları olmasa, “Kartondan Tekneler Yarışı” onlar için yalnızca renkli bir eğlence olacak. Oysa bu yarışın, denizi ve kentsel hayatı “herkes için adil / demokratik” bir biçimde yeniden buluşturma idealine adanmış umutlu bir çaba olduğunu tüm katılımcılar biliyorlar.
Kısa süren, ama katılanların hiç unutmadıkları bu mavi serüven, geçtiğimiz yaz da aynı coşkuyla yaşandı. Cumhuriyet Meydanı’nda mimarlar ve mühendisler tarafından inşa edilen kartondan tekneler Pasaport Limanı’ndan heyecanla denize indirildi. Kış geldiğinde ise o günün hikâyesi Onur İşkurt tarafından hazırlanan ve TMMOB Gemi Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından organize edilen bir fotoğraf sergisiyle hayatımıza geri döndü. Işıklı günler sona ermiş, kartondan tekneler suların derinliklerine gömülmüş olsa da, denize ve teknelere karşı çocukluk zamanımızdan taşıyıp getirdiğimiz derin sevgi hiç bitmeyecek. Kış uzun sürebilir belki; ama yaz elbette yeniden gelecek.
Kartondan teknelerin çoğu bu yıl da battı; gerçek tekneler ise insan uygarlığı var oldukça denizlerde yüzmeyi sürdürecek. Çocuklar ile çocukluk düşlerini unutmamayı başarmış büyükler yeniden kartondan tekneler yapacaklar. Onlar denizi kirletenlere, deniz canlılarını tüketenlere, kıyıları işgal edenlere ve beton duvarlarla doldurmaya kalkışanlara, denizin tuzunu, dalganın serinliğini, engin ufukların düşünü insanların hayatından çalmaya çalışanlara inat, her yıl bıkıp usanmadan kartondan teknelerini yeniden denize indirecekler.
Emel KAYIN