DURDURULAMAZ - UNSTOPPABLE
16 Kasým 2010 08:59 / 1745 kez okundu!
Ýyi bir aksiyon için gerekli olan temel öðeleri sýralayacak olursak, adrenalini yükseltecek aksiyon sahneleri, karakterlerin içini doldurabilmek ve aksiyon sahneleri ne kadar mantýk sýnýrlarýný zorlasa da mantýklý (sayýlabilecek) bir son akla gelir. Durdurulamayan bu konuda üzerine düþeni yerine getiriyor ve 95 dakika içinde adrenalini yeterince yükseltmeyi baþarýyor.
Yönetmen: Tony Scott
Oyuncular: Denzel Washington, Chris Pine, Rosario Dawson
Bir tek karizmatik bir kötü adam eksik, onun yerine kontrol altýna alýnamayan bir tren var. Þüphesiz, 2001 yýlýnda benzer bir olaydan esinlenerek yazýlan senaryo seyircinin ilgisini arttýrýrken, olayla empati kurmasýný saðlýyor.
Will (Chris Pine) çaylak bir makinisttir, Frank (Denzel Washington) ise 28 yýlý devirmiþtir. Günlük çalýþma programýnýn bu iki adamý bir araya getirmesi dýþýnda bir iliþkileri yoktur. Frank’i þirketleri göndermeye çalýþmaktadýr, ya emekli olacaktýr ya da kazandýðýnýn yarýsýna çalýþmaya devam edecektir. Bu nedenle iþe alýnan çaylaklar tecrübeliler tarafýndan sevilmezler. Will özel yaþamýnda sýkýntýlý bir dönemden geçmekte, eþiyle boþanma aþamasýndadýr. Kafasý bu nedenle biraz daðýnýktýr, Frank’in ise yetiþkin iki kýzý ile mutlu bir yaþamý vardýr. Arka arkaya gelen beceriksizlikler sonunda bir tren ana istasyondan sürücüsüz yola çýkar ve gittikçe hýzlanýr. Bir zaman sonra trenin önünde durulamaz olur. Patlayýcý kimyasal ile yüklü dört vagonun varlýðý geçtiði yerleþim alanlarý için büyük bir tehlike oluþturmaktadýr. Tren Pennsylvania’nýn içlerine doðru saatte 200 km sürat ile seyretmeye baþlar. Birilerinin bazý riskleri göze almasý gerekmektedir.
Tony Scott aksiyonda tempoyu baþtan sona dingin tutmasý ile tanýnan bir yönetmendir. Bu dinginliði bir kez daha baþtan sona baþarýyor. Hýzla giden trenin önden, yandan, tepeden ve alttan yaptýðý kýsa çekimler ile tehlikesini seyirciye mükemmel hissettiriyor. Bu çekimlerin gücünü arttýran dingin bir müzik de eklenince aksiyon dört dörtlük oluyor. Birbirine zýt karakterde ve usta/çýrak hiyerarþisindeki iki karakterin gittikçe artan dayanýþmasýný, felaket filmlerinin jargonuna uygun yerleþtirdikten sonra kötü olarak da küçük hesaplar yapan bürokratlarý seçiyor. Fakat esas düþman durdurulamayan tren olduðundan bürokratlarýn kötülüðü kimseyi ilgilendirmiyor. Sýk sýk TV’de son haberlere baðlanmasý öykünün gerçeklik duygusunu arttýrýyor. Filmin süresini de uzun tutmayarak seyircinin adrenalin salgýsýný tadýnda býrakýyor. Aksiyon filmlerinde tecrübeli olmak böyle bir þey olsa gerek. Akrabalýk baðlarý olduðu filmler arasýnda sürati düþmeyen otobüsün sürüklediði ‘Speed-Hýz Tuzaðý’ veya felaket filmlerinden ‘Twister-Hortum’ sayýlabilir. Onlarda da zamana karþý bir yarýþ ve birilerinin kahramanlýða soyunmasý vardýr.
Türünün gereklerini yerine getiren dört baþý mamur bir aksiyon. Fazla söze gerek yok.
Emin Yeðinboy
14.11.2010