Jackie

“Jackie”, Kennedy'nin 1963 yýlýnda Dallas'ta uðradýðý suikastte yaþamýný yitirmesinden sonra eþi Jacqueline'nin iki yýllýk yaþamýna odaklanýyor. Þili kökenli Pablo Larrain yönettiði ilk Ýngilizce filminde otobiyografik bir öyküyü parçalayarak, lineer bir anlatýmdan uzak duruyor. Jackie'nin farklý durumlarýný cenaze merasimi hazýrlýðý, Life dergisi muhabiriyle yaptýðý röportaj, tören rahibine yaptýðý iç dökmeler, Bobby Kennedy ve çocuklarýyla olan iliþkisi þeklindeki farklý fragmanlarý harmanlayýp, anlatýyor. Larrain en fazla Jackie'nin içindeki duyguyu yakalayýp, seyirciye aktarmaya gayret gösteriyor. Bunu büyük ölçüde baþarýrken, Jackie'de kariyerinin en parlak, en olgun performansýný sergileyen Nathalie Portman'a da çok þey borçlu.

Böyle aðýr bir travma sonrasý, içindeki hüzün tüm bedenini sarmýþken, First Lady'e yakýþan dik duruþu nasýl sergileyecektir ? Kennedy ailesinin onurlu adýný nasýl koruyacaktýr? Larrain tüm bu kritik dönemeçlerde Jacqueline 'in dünyasýný anlamaya, anlatmaya çalýþýyor. Müziði ve sesi yoðun bir biçimde kullanarak, onun duygusal iniþ çýkýþlarýna eþlikçi oluyor. Besteci Mica Levi'nin yoðun müziðini Camelot müzikalinin neþeli naðmeleriyle birleþtiriyor. Suikastten bir hafta sonra Amerikalý gazeteci Theodore H.White'ýn Jacqueline Kennedy ile yaptýðý ve Life dergisinde yayýmlanan ünlü söyleþi, Larrain için bir çýkýþ noktasý olmuþ. Bu söyleþide Camelot müzikalinden bahseden Jackie Kennedy JFK'nýn dönemin ünlü müzikalini çok sevdiðini belirtiyor. Eþinin baþkanlýk sürecini müzikalin anlattýðý Kral Arthur dönemiyle özdeþleþtiriyor. Bu söyleþi merkezde konumlanýrken, zaman akýþýný öne ve arkaya saran bölümler devreye giriyor.

Kameranýn yakýn plan izlemi Jackie'nin hüznünü, kararlýlýðýný yakalamada son derece baþarýlý. Baþtaki hüzün yerini yavaþ yavaþ kararlýlýða býrakýyor. Bir süre sonra artýk ne istediðini, kendisini nelerin beklediðini bilen bir Jackie Kennedy vardýr.

Nathalie Portman, Oscar kazandýðý “Siyah Kuðu”'daki performansýnýn ötesine geçen bir oyunculuk gösteriyor. Oscar yarýþýnda en yakýn rakipleri Emma Stone ve Amy Adams'ýn rol aldýklarý filmlerin popülerliði Portman için dezavantaj olacak gibi... Bobby Kennedy'de kýsa rolüne raðmen Peter Sarsgard etkileyici, akýlda kalýcý..

Pablo Larrain anti biyografik bir sinema diliyle biyografik bir öyküye hayat vermiþ. Farklý, kiþisel bir yaklaþým.

Emin YEÐÝNBOY

22.01.2017