KÜÇÜK BEYAZ YALANLAR - LES PETITS MOUCHOIRS
21 Mayýs 2011 14:01 / 1536 kez okundu!
“Küçük Beyaz Yalanlar-Les Petits Mouchoirs” her çaðdaþ kentte, örneðine rastlayabileceðimiz bir arkadaþ grubunun, kendi içindeki yüzleþmesini, samimiyet örtüsü altýndaki samimiyetsizliðini hoþ bir üslupta anlatýyor. Guillome Canet senaryosunu da yazdýðý filmde komik durumlardan gözyaþý akýtan olaylara geçiþ yaparken, karakterlerinin yüzeysel mutluluklarýnýn altýnda saklý yalnýz kalma korkularýný iþliyor.
BURJUVAZÝNÝN GÝZEMLÝ ÝLÝÞKÝLERÝ
YÖNETMEN: GUILLOME CANET
OYUNCULAR: MARION COTILLARD, FRANÇOIS CLUZET, BENOIT MEGIMEL, GILLES LELLOUCHE
Önce evrensel dediðimiz, bu arkadaþ gruplarýnýn dinamiklerine bir bakýþ atalým. Büyük kentlerde yaþayan, hali vakti yerinde çiftlerden oluþan bu arkadaþ topluluklarý genelde deðiþmez kadro birlikte gezer, tozarlar; eðlenceyi, yemeyi, içmeyi çok severler. Hafta sonlarýnda mutlaka toplanýlýr, kafalar çekilir, biraz çakýr keyif olunduktan sonra belden aþaðý espriler, ayýkken söylenmeyen þeyler ortaya dökülür. Ara sýra hafif flört durumlarý olur fakat final, her defasýnda kaçýnýlmaz bir þekilde sarhoþ muhabbeti ile noktalanýr. Yaz aylarýnda da ayný birliktelik devam eder, ya bir sahil kasabasýndaki sayfiye evlerinde toplanýlýr veya birlikte tatile gidilir. Ayni espriler, sohbetler tekrarlanýr, durur. Atýlan tüm kahkahalarýn ardýnda fark edilmeyen bir samimiyetsizlik, küçük yalanlar vardýr ama kimse bunu açýða vurmaz. Burjuva toplumun bu ikircikli yaþam felsefesi Fransýz yönetmenlere her zaman iyi bir malzeme oldu. Claude Chabrol örneðin “burjuva aile bir farstýr” der, onlarýn ikiyüzlü yaþam tarzlarýný ve ahlak anlayýþlarýný ironik polisiyeler ile deþifre eder. Þüphesiz burjuvazinin tatlý hayatýyla en fazla uðraþan yönetmen Ýspanyol Luis Bunuel oldu. “Burjuvazinin Gizemli Çekiciliði” sinema tarihine girerken, onlarýn yaþamýný absürdite sýnýrýnda hicveder. Bu kez Fransýzlarýn genç yönetmeni Guýllome Canet oklarýný komedi türü üzerinden gönderirken, orijinal adýnýn iþaret ettiði gibi sýrlar üzerini örten “küçük mendilleri” kaldýrýyor.
Otel iþinden zengin olmuþ Max arkadaþ grubunu her yýl olduðu gibi, yaz baþý sayfiye evine tatil için davet eder. Yola çýkacaklarý gün, grubun en sevilen kiþilerinden deli dolu Ludo geçirdiði bir motosiklet kazasý sonrasý yoðun bakýma yatýrýlýr. Arkadaþlarýný hastanede ziyaret eden grup biraz tereddüt sonrasý eðlenceden vazgeçemez ve tatile gitmeye karar verir. Sayfiye evindeki birliktelik neþeli olduðu kadar dramatik olaylara gebedir.
Fransýz sinemasýnýn Marion Cotillard, François Cluzet, Benoit Megimel,Gilles Lelouche baþta olmak üzere son dönem yýldýzlarýný bir araya getiren kadronun doðal oyunculuklarý filmin yavaþ temposunun ve uzun süresinin problem olmasýný önlüyor. Güneþ, deniz ve bol þarabýn renklendirdiði yaþam, karakterlerin örtülü depresyonlarýný gizlemeye yetmiyor. Öncelikle bir çoðu baþarýlý olamadýklarý aþk ve insan iliþkilerinde temel sorunun zengin toplum hastalýðý aþýrý tüketimin duygularýn yerini almasý bunun üzerine eklenen empati eksikliði, çocukça davranýþlar, öfke patlamalarý olduðunun farkýnda deðiller. Kýsaca hepsinin psikiyatrik desteðe ihtiyaçlarý olduðu tartýþýlmaz. Yönetmen Canet karakterlerine çok sempati ile yaklaþmýyor, hele onlarýn yoðun bakýmda yatan arkadaþlarýna olan ilgisizliðini yüzlerine vuruyor. Burjuva þýmarýklýðýný eleþtirirken, dramatik finale yavaþ adýmlarla ilerliyor. Filmin en büyük sorunu çok sayýda küçük olayýn birbirine eklenmesinin öykü akýþýnda daðýnýklýða yol açmasý.
Komedi yönü aðýr basan burjuva eleþtirisi, geçen yýl Fransa’nýn giþede en fazla kazanan filmlerinden birisi oldu.
Emin YEÐÝNBOY
17.05.2011