Son 25 yýlýn en iyi 25 filmi -4
11 Aðustos 2009 00:31 / 1608 kez okundu!
Emin Yeðinboy'un, “yaz sezonu özel programý” adý altýnda "Son 25 yýlýn en iyi 25 filmi"ni tanýttýðý yazý dizisinin sonuna geldik. Ýyi seyirler...
Listemizi son olarak bir kez daha hatýrlayalým:
Son 25 yýlýn en iyi 25 filmi
1. Ucuz Roman-Pulp Fiction (1994)
2. Yüzüklerin Efendisi Üçlemesi-Lord of The Rings(2001-03)
3. Er Ryan’i Kurtarmak-Saving Private Ryan (1998)
4. Kuzularýn Sessizliði-The Silence of The Lambs(1991)
5. Matrix-The Matrix (1999)
6. Dövüþ Kulübü-Fight Club (1998)
7. Büyük Lebowski-The Big Lebowski (1997)
8. Leon (1994)
9. Yedi-Seven (1996)
10. Affedilmeyen-The Unforgiven (1992)
11. Titanic (1997)
12. Anayurt Oteli (1987)
13. Yeraltý-Underground (1993)
14. Eþkiya (1996)
15. Cesur Yürek-Braveheart (1994)
16. Amerikan Güzeli-The American Beauty (1998)
17. Þöhrete Bir Adým-Almost Famous (2000)
18. Karanlýk Þehir-Dark City (1997)
19. Akýl Defteri-Memento (2000)
20. Danny Darko (2001)
21. Schindler’in Listesi-The Schindler’s List(1993)
22. Hayat Güzeldir-La Vita e Bella (1997)
23. Mavi Kadife-The Blue Velvet (1986)
24. Shrek (2001)
25. Üç Renk: Kýrmýzý-Trois Couleurs: Rouge (1994)
1997’de tam 11 dalda Oscar kazanan Titanic hasýlat olarak da kazandýðý 2 milyar dolar ile tüm zamanlarýn en baþarýlý filmlerinden birisi olmuþtur. Ben Hur kadar Oscar kazanan Titanic hiçbir felaket filmine nasip olmayan akademik bir baþarýya ulaþýyordu. Burada yönetmen James Cameron’un transatlantiðin batýþý kadar Jack Dawson ve Rose DeWitt Bukater arasýndaki fakir ressam ve zengin kýz aþkýný da önemsemesinin rolü büyüktü. Leonardo DiCaprio ve Kate Winslett arasýndaki uyum, filmin Celine Dion tarafýndan seslendirilen My Heart Will Go On þarkýsý bilhassa pazarlama baþarýsýný arttýran etkenler oldu.
Þöhrete Bir Adým-Almost Famous (2000) giþede çok ilgi görmemiþ zamanla kült mertebesine ulaþmýþ bir film. Yönetmen Cameron Crowe kendi yaþamýndan esinlenerek yazdýðý senaryoda genç yaþta Rolling Stone müzik dergisi için muhabirlik yapmaya baþlayan William Fugitt’in yaþamýnýn bir bölümünü anlatýr. Stillwater grubunun turnesine katýlan genç muhabir dergisine grup hakkýnda haberler gönderir. Onun hayalindeki rock kahramanlarý ile tanýþmasý, ilk aþký tatmasý, ilk hayat deneyimlerini kazanmasý dinamik bir anlatým ve müzik eþliðinde yansýr beyaz perdeye. Gençliðinde Led Zeppelin, The Eagles, Lynyrd Skynyrd gibi gruplarýn turnelerine gazeteci olarak katýlmýþ olan Crowe kendi yaþadýklarýndan yola çýkarken rock müziðin ön planda olduðu mükemmel bir gençlik filmine imza atar.
Tüm zamanlarýn en provakatif filmlerinden birisi olarak Mavi Kadife gösterilebilir. Sakin, kutsal bir Amerikan kýrsalýnýn ortasýna yerleþtirdiði gerçeküstü sýnýrýnda vahþi, azgýn, bayaðý karakterler ile her þeyi yýkýp, döker David Lynch. Gerçeküstü ve sembolik anlatýmýn ustasý Lynch bu kez seksüel uyanýþ için gün sayan iki temiz gencin arkadaþlýðýna bayaðýlýk ve absürdite adýna her türlü olayý karýþtýrýr. Her þey Jeffrey’nin (Kelly Mc Lachlan) kýrsal alanda kesik bir kulak bulmasý ile baþlar. Detektifliðe soyunan ve kulaðýn sýrrýnýn peþinden giden Jeffrey kendisini birden bar þarkýcýsý Dorothy (Ýsabelle Rosselini) ve sert mafya Frank’in (Dennis Hooper) cehennemi andýran dünyasýnda bulur. Gerçeküstü görüntüleriyle Bunuel ustaya bir selam sarkýtan Lynch kaotik anlatýmý, kýrmýzý ve mavi renkleri yanýnda mükemmel oyuncu seçimleriyle bir baþyapýta imza atar. Ellili yýllarýn ünlü ‘Blue Velvet’ parçasý filmin adeta atan yüreði oluyor.
Danny Darko, zaman içinde yolculuk kavramýný karanlýk bir öykü içinde ele alýr. Richard Kelly’nin yönettiði ilk filmde tek kelime ile mükemmel bir baþlangýç yakalar. Þizofren eðilimli bir genç ergenin 28 günlük bir zaman dilimi içinde yolculuk yaparak geleceði görebilmesini metafizik olaylar ve dar görüþlü bir kasaba yaþamý ile baðdaþtýrýr.
Kieslowski’nin üç renk dizisinden Kýrmýzý, yalnýzlýða ve iletiþimsizliðe yazýlmýþ, þiirsel anlatýmýn her karesine iþlediði unutulmaz bir filmdir.
Emin Yeðinboy
11.08.2009