Woodstock'tan kýrk yýl sonra
24 Eylül 2009 20:10 / 1618 kez okundu!
Woodstock 1969 kýrk yýl sonra hala gündem oluþturmaya devam ediyor. Bir müzik festivalinin ötesinde yarým milyon kiþinin katýldýðý toplumsal bir olay olarak neler getirdiði tartýþýlýyor. Þahsen Woodstock’u çok iyi hatýrlýyorum. Ýçimizde müzik tutkusunun tomurcuklandýðý yaþlardaydýk.
Santana, Led Zeppelin, Creadence Clearwater Revival, Jimi Hendrix, Doors posterleri odalarýmýzýn duvarlarýný süslüyordu. Televizyonun, bilgisayarýn olmadýðý bir dönemde bulabildiðimiz long play plaklar en büyük müzik hazinemizdi. Çoðunlukla radyodan dinleyebildiðimiz kadarýyla idare ediyorduk. FM Stüdyo, Ýzmir’de dinlenebilen Ýngilizce yayýn yapan Çiðli Nato radyosu favorilerimizdi. Haber festival bittikten sonra bir efsane gibi yayýldý. Bir milyona yakýn insanýn aktýðý festival alanýna trafik sýkýþýklýðý ve güvenlik nedeniyle sadece 450 bin kiþi alýnmýþtý. Tarihin en muhteþem müzik festivali gerçekleþmiþti. O dönemin en ünlü müzisyenleri ve yarým milyon genç üç gün boyunca güneþ ve yaðmur altýnda müzik ile barýþýn hüküm sürdüðü bir dünya kurmuþlardý. 1968 yýlýnda tüm dünyada bir gençlik hareketi baþlamýþtý. Fransa’da üniversite öðrencilerinin baþlattýðý isyan tüm dünyaya bir virüs gibi yayýlmýþ, Marksist ideoloji ve yerleþik sisteme isyan tüm gençleri ayaða kaldýrmýþtý. Amerika’da sorunlar daha da büyüktü. Vietnam savaþýnýn tüm þiddetiyle devam ettiði, her gün onca Amerikan gencinin öldüðü bir dönemde, savaþ karþýtý görüþler artmýþ, patlama noktasýna ulaþmýþtý. Gençlik savaþ istemiyordu, hippi hareketi de bunun en büyük destekçisiydi. Bir alt kültür hareketi olarak baþlayan hippilik artýk alternatif bir yaþam þekline dönüþmüþtü. Bu iki unsur müzikle birleþince ortaya eþi görülmemiþ bir sinerji patlamasý oldu.
Festivalin fikir babalarý iki genç hippi Michael Lang ve Artie Kornfield’dir. Woodstock yakýnlarýnda oturan gençler kurduklarý plak stüdyolarý için yeterli parayý saðlayabilmek için festival düzenlemeyi düþünürler. New York’tan bulduklarý iki genç giriþimciyi de yanlarýna alarak Woodstock Music and Art Fair þirketini kurarak yola çýkarlar. Ýlk düþündükleri konser alaný Woodstock’a 50 km uzaktaki Wallkill olur. Sakinlerinin istememesi üzerine vazgeçerler. White Lake Bethel’den yaþlý çiftçi Yasgur Max 50.000 dolar karþýlýðý 243 hektar alanýný kiralar. Ýlk etapta nisan ayýnda Creedence Clearwater Revival ile anlaþýlýr. On bin dolar karþýlýðý yapýlan anlaþma diðer þarkýcý ve gruplar için adý duyulmamýþ bu festivale katýlmalarýna referans olur. Arkadan Janis Joplin, Jimi Hendrix, Joan Baez, Joe Cocker, Crosby Still Nash and Young, Canned Heat, Ten Years After ve diðerleri gelir. Üç gün için 18 dolar tutarýndaki biletler sadece New York City’de plak dükkanlarýnda veya posta yoluyla satýlýr. Toplam yüz seksen altý bin bilet satýlýr ve toplam rakamýn iki yüz bine ulaþmasý hedeflenir. Festivalin açýlýþ günü olan 15 Aðustos’ta Bethel’e giden yollar kalabalýktan týkanýr. Sadece dört yüz elli bin kiþi festival alanýna alýnýr geri kalan polis tarafýndan geriye döndürülür. Ýzdiham nedeniyle bilet satýþý yapýlamaz. Woodstock þirketi festivalden kazanç saðlayamaz.
Festival 15 Aðustos günü saat 17.00’de siyahi folk þarkýcýsý Richie Havens’ýn sahne almasý ile baþlar. Motherless Child adlý þarkýsý binlerce kiþinin bir aðýzdan tekrarladýðý Freedom nakaratý ile festivalin en unutulmaz þarkýlarýndan birisi olur. Ýlk günün sonunda sahneye çýkan Joan Baez muhteþem bir konser verir. Hamile olan þarkýcý o dönem tutuklu olan kocasý için bestelediði Joe Hill’i ilk kez seslendirir son þarkýsý We Shall Overcome bitiminde baþlayan þiddetli yaðmur tüm alaný bir bataklýða çevirir. Ýkinci günün en unutulmaz konserlerini The Who, Canned Heat ve Sly and Family Stone verir. The Who, Tommy Rock Operasýndan seslendirdiði Pinball Wizard ve We’re Not Gonna Take It (See me, Feel me) parçalarý konserlerin zirvesi olur. Solist Roger Daltrey’in beyaz püsküllü elbisesi ve enerjik þovuna finalde Pete Toshwend’un geleneksel gitarýný parçalamasý nokta koyar. Sly enerjik soul müziði ile yaðmur altýnda herkesi çoþturur. Canned Heat grubu üç saatlik yolu on üç saatte gelebildiði için sahneye gecikmeli çýkar. Seslendirdikleri ‘Goin Up the Country’ adeta festivalin bir milli marþýna dönüþür. Üçüncü ve son gün Jimi Hendrix çaldýðý Amerikan Milli Marþý ile barýþa bir çaðrý yapar. Roket sesleri ve ölen askerlerin seslerini gitarýnýn tellerinden vermeye çalýþýr ve unutulmaz anlar yaþatýr. Crosby, Stills and Nash’in seslendirdiði Judy Blue Eyes festivalin unutulmaz þarkýlarýndan olur. Joe Cocker ise Beatles þarkýsý olan ‘With a Little Help from My Friend’ in cover ile uzun kariyerinin çýkýþýný yapar. Üçüncü günün sabahýnda çamur deryasý içinde bir çöplük alaný geriye kalýr. Festival boyu hiçbir gerilim yaþanmaz, Vietnam savaþý karþýtý sloganlarýn atýldýðý, þarkýlarýn söylendiði, serbestçe kafalarýn dumanlandýðý üç gün uzun yýllar konuþulur. Bu gün hala baþta Amerika bu üç günün nasýl bir sosyal patlamaya neden olduðunu tartýþýyor.
1970’de Michael Wadleigh’ýn yönettiði festival belgeseli gösterime girer. Martin Scorsesese’in yönetmen asistaný ve editör olduðu üç saatlik belgesel tüm dünyada ilgi görür, ödüllere boðulur. Ülkemizde hiçbir sinemada gösterime girmeyen filmi seyretmeyi baþaran ender gençlerden birisi de ben olmuþtum. Ýzmir’de sadece Nato çalýþanlarýna serbest olan Amerikan sinemasýna kaçak girerek seyretmeyi baþardým. Kapýdaki iri pazulu siyahi giþeciyi atlatmak hiç kolay olmamýþtý.
Woodstock masumiyetin sonu oldu. Gençlik kýrmadan dökmeden bir araya gelerek en temel haklarýndan vazgeçmeyeceðini gösterdi. En basit þekliyle eleþtiri hakkýný, istediði gibi giyinme, istediði müziði dinleme, istediði gibi bir araya gelmek haklarýný sonuna kadar savunacaðýný gösterdi. Kýrkýncý yýlýnda Woodstock Bethel‘de festivalin kahramanlarýndan Richie Havens, Jefferson Starship, Country Joe McDonald, Canned Heat, Ten Years After gibi grup ve þarkýcýlarýn katýlýmý ile tekrar anýldý. Ekim ayýnda çeþitli konser ve turneler ile kutlama sürecek.
Gençlik bir araya gelebilme hakkýný kullandýðýnda ne kadar büyük bir güç olabileceðinin her zaman farkýna varmalý. Woodstock bunun en güzel örneði oldu.
Emin Yeðinboy
24.09.2009