YAÞAMIN RÝTMÝ - SOUND OF NOISE

24 Aðustos 2011 12:55 / 1638 kez okundu!

 


ANARÞÝNÝN SENFONÝSÝ
"Yaþamýn Ritmi-Sound of Noise" yaratýcý bir dimaðýn kara komedi, müzik ve aþký baþarý ile harmanladýðý bir film. "Müzik ile anarþi nasýl yaratýlýr?" diye sorulacak olsa referans olarak bu film gösterilebilir.


YAÞAMIN RÝTMÝ - SOUND OF NOISE

YÖNETMEN: OLA SIMONSSON, JOHANNES STJARNE NILSSON

OYUNCULAR:
BENGT NILSSON, SANNA PERSSON, MAGNUS BÖRJESON

Yerleþik düzenin tüm kurallarýný alt üst etmeyi hedefleyen anarþi kýsaca kargaþa olarak tanýmlanacak olursa, altý kiþilik bir perküsyon çetesi silah, bomba kullanmadan sadece ritim tutarak bu kargaþayý yaratmayý baþarýyor. Ellerini ve bagetleri kullanarak sadece çevredeki eþyalardan deðil insanlardan da ritmik sesler çýkartarak toplumu uyandýrmayý, sistemi rahatsýz etmeyi amaçlayan bu altý isyankar, peþlerine düþen anti terör masasý detektifi Amadeus’u da delirmenin eþiðine getiriyor.

Ýsveçli yönetmenler Ola Simonnson-Johannes Starjne Nilsson kýsa film olarak çektikleri senaryoyu uzun metraja dönüþtürürken odaða, detektif Amadeus Warnebring (Beng Nilsson) ve çetenin kadýn lideri Sana (Sana Persson) karakterlerini yerleþtirmiþler. Amadeus baþarýlý müzisyenler yetiþtirmiþ bir ailenin müzikten nefret eden bir bireyi. Müzik kendisinde akustik travmaya neden oluyor; baþý aðrýyor, kulaðý kanýyor. Baþarýlý bir orkestra þefi olan kardeþinin ünü altýnda ezilerek sýradanlaþmýþ Amadeus (müzikten nefret eden birisi için oldukça ironik bir isim) anarþistlerin baþý Sanna’ya aþýk olur. Yakalamak zorunda olduðu teröriste aþýk olmak yaþamýndaki ikilemleri arttýrýr. Tüm bu baþýna gelenler onu bugünü ve geçmiþi ile yüzleþtirir. "Yaþamýn tek düzeliði, tepkisiz kalmak mutluluk mudur?" sorusuna yanýt aramaya baþlar. Sanna ise hep isyankar olmuþ bir kadýn. Okuldan baþlayarak yaptýðý anarþist eylemler tüm yaþamýnýn en yaþanýlasý anlarý olmuþ. O mutluluðu yarattýðý anarþi içinde yakalamaktadýr

Altý baterist çevre ve müzik arasýndaki iliþkiyi en doðal yolla yakalama çabasý içinde çeþitli eylemler yapýyor. Ýnsanlarýn ruhunu okþayan, düzenli notalarýnýn onlarýn dünyasýnda iþi yok. Sýrasýyla hýzlý seyreden bir minibüsün arka kasasýnda, hastane, banka, konser salonu ve elektrik santralý ritm arayýþlarýnýn sahneleri oluyor. Karþýlarýna aldýklarý bir metronomun tik taklarýna bir hastanýn þiþ karnýndan, ameliyathanedeki monitör ve anestezi borusu gibi aletlerden vurarak çýkardýklarý sesleri uydurmaya çalýþýyorlar. Bu eylemleri esnasýnda kar maskeleri takarak çete olduklarýný gösteriyorlar. Konser salonu önüne getirdikleri grayder türü iþ makineleri ile gerçekleþtirdikleri gürültü kaosu içerde çalan senfonik müziði öldürüyor.

Eylem sahnelerine geçiþte beliren “Fuck The Music, Kill, Kill, Kill” gibi abartýlý baþlýklar sonrasý oluþan yüksek tempo ile Guy Ritchie veya Tarantino filmlerini anýmsatan yönetmen ikili, komedi öðelerini öne çekerek tehdit edici bir film olmaktan imtina ediyorlar. Halbuki biraz gerilim dozu ile anarþist filmler sýralamasýnda hatýrý sayýlýr bir yere ulaþabilirdi film. Sonuçta uyguladýklarý sistemi deðiþtirmekten çok kulaðýný çekmeyi hedefleyen karikatür bir anarþi. Finalde þehrin bir yanýp bir sönen ýþýklarýný seyreden, elele tutuþmuþ çift bir nevi “Dövüþ Kulübü” anýmsamasý yaratsa da kendini çok ciddiye almayan, “biraz eðlenelim yeter” diyerek onun dramatik etkisinin çok uzaðýna düþen bir film.

Bateristlerin birbirlerini mat etmek için saatler süren sololarý, Haydn’ýn Senfoni provalarý sýrasýnda erken giriþ yapan davulcunun solosu, yapacaklarý eylemleri çizgi roman þeklinde nota ile birleþtirmeleri gibi hoþ ve orijinal sahnelerde adýný hiç bilmediðimiz kuzeyli oyuncular mükemmel performanslarý ile belleklere kazýnýyor. Son Ýstanbul Festivali'nde yarýþma bölümünde yarýþan film ödül alamamýþtý. Bence ödülünü seyircinin beðenisi ile kazanan bir film.

Müziðin yaþamýn sadece ruhu okþayacak bir parçasý olmadýðýný, insaný silkeleyerek uyandýracak bir dürtü olabileceðini gösteren film metronomu da adeta bir karakter olarak kullanýyor. O yaþamýn ritmini temsil eden bir metafora dönüþüyor.



Emin YEÐÝNBOY

24.08.2011

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.