Dinsel tahrikçilik

11 Nisan 2013 12:50 / 2062 kez okundu!

 


Sağduyu sahibi insanlar, zenginlerden çok fakirlerin, uhrevi alemde vaat edilen ebedi zenginlik ve refah dolu bir hayat için mücadele ettiklerini hemen görürler!

Şehitlik kavramı da, ebedi Cennet vaatlerinin bir nevi garantisidir. Cuma vaazlarında bile vaizler, şehitliğin kriterleri konusunda hararetli nutuklar verirler!

Son otuz yılda Türkiye’de meydana gelen adına ne denilirse denilsin; PKK- Devlet savaşında, Allah için bir zengin çocuğunun öldüğü görüldü mü?

Ya da bir general, bakan, milletvekili ya da üst düzey bir bürokratın çocuğunun öldüğüne kimse tanık oldu mu?

Bir düşünsenize; çocuklarının dünyada lüks yaşamları için her türlü imkanları sağlayan bu elitler; her ne hikmetse çocuklarının sonsuz mutluluğa ve zenginliğe erişmelerini istemiyorlar!

Zenginlikleri ve mevkileri için fakir fukaranın emeği, vatan için de, fakir fukara çocuklarının kanları varken; bunların çocuklarına ne gerek var!

Tarihin eski çağlarından günümüze kadar; din adamları ve sömürücü sınıflar bir ittifak halinde çalışıyorlar! Amaçları belli; uhrevi dünyadaki sonsuz zengin yaşam vaadiyle emekçi kitleleri uyutup, sömürü düzenlerini devam ettirmek!

Din sadece sınıfsal anlamda değil, ulusal anlamda da aynı uyuşturma misyonuna sahiptir.

Ortadoğu’nun mazlum ve parçalanmış halkı, Kürdlerin insani sorunları gündeme geldiğinde hemen din adamları araya girip, din kardeşliği edebiyatı yaparlar!..

Arap milliyetçiliği, Fars milliyetçiliği ve Türk milliyetçiliği Kürtleri uyutmak için sık sık din kardeşliği jargonlarıyla; Kürdleri uyutmaya çalışır! Kürdleri yönetimi altında tutan İslam devletlerinin, laik ya da dindar olması hiç de önemli değildir. Bu devletler için Kürd sorununun panzehiri dindir!

Günümüzde Diyarbekir Dicle Üniversitesi’nde meydana gelen olayları görüyoruz. Polis korumasında ellerinde döner bıçakları ve sopalarla yürüyen Hizbullahçı gurup; tekbirler ve attığı sloganlarla, batı şehirlerinde, Kürt işçilere karşı linç girişiminde bulunan MHP’li ırkçı saldırgan gurupları hiç aratmıyordu!

Hizbullahçıların amaçları belli; İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in doğum günü amacıyla kutlanan Kutlu Doğum Haftasını, siyasi şova dönüştürüp gövde gösterisi yapmak!

Miting yerinin verilmeyişi de bu işin tuzu biberi olmuştur. Sonrası malum, üniversite gençliği arasındaki provakatif kavgalar.

Hizbullahçılar, yeri geldi mi gerçekleri inkar etmesini de iyi biliyorlar. Zeytinyağı gibi de su üstüne çıkmaya çalışıyorlar.

Hizbullahçılara göre, 1990’lı yıllarda meydana gelen “faili meçhul” cinayetlerde mağdur taraf kendileriymiş!

Peki, sokak ortasında Rus malı 7.65 mm çapında Makarof marka tabancalarla; seküler düşünceli Kürd aydınları ve aydın din adamlarının ensesine kim ateş edip öldürüyordu diye sorulduğunda bizim haberimiz yoktur deyip, suçu yıllarca kendilerini besleyen ve eğitip ortalığa salan, malum derin güçlerin üzerine yıkmaya çalışıyorlar!

Hizbullah’ın hücre evlerinde çıkan insan cesetlerine ne diyorsunuz diye sorulduğunda, bunların boyalı medya ve Gülen Cemaatine bağlı medyanın yalanları olduğunu ileri sürüyorlar!

TBMM’nin hazırladığı “Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu” ve Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş başkanlığında hazırlanan ünlü “Susurluk Raporları”nda, bölgede görev yapan, zamanın askeri ve mülkü erkanının çoğu “Biz PKK ile savaştığı için, Hizbullaha yardımcı oluyorduk…” diye açıklamalar yapıyorlar; diye sorduğunuzda, hemen küfürle karışık inkarlar yapılıyor!

Hazretler kendilerini sütten çıkmış ak kaşığa benzetiyorlar. Bu kadar faili meçhul cinayetler de ölen masum insanları ve hücre evlerinde bulunan cesetleri de, uzaydan gelen UFO’lar katledip gitmişler!

Dicle Üniversitesi olaylarına dönersek; bu olaylar, kendiliğinden gelişen bir olay değildir. Bu olayın perde arkası dikkatle araştırıldığında, Hizbullahçıların seküler ve sol düşünceye sahip Kürd aydınlarına sürekli olarak saldırdıklarını görürüz.

Hizbullah siyaseti çerçevesinde yayın yapan sitelere bakıldığında, bu gerçek kendisini hemen gösterir. Doğru Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Kayserili Türk – İslam Sentezci din adamı Mehmet Göktaş’ın, 29.03.2013 tarihli www.doğru haber.com.tr.adlı sitede yayınlanan “PKK veya Kürd Solu’nun İslamla İmtihanı” adlı makalesinde; seküler ve solcu Kürd aydınları açıkça tehdit ediliyor!

Kayserili bay Mehmet Göktaş, ilgili yazınızda, solcu Kürdler ne yana dönseler karşılarında İslam’ı göreceklerdir diye de böbürleniyorsun!

İşin sağını solunu bir tarafa bırakalım, senin beğenmediğin solcu seküler Kürd aydınları, 49’lar davasından Devrimci Doğu Kültür Ocakları davasına, 12 Eylül Askeri Mahkemelerinde yiğitçe ve onurlarıyla Kürd ve Kürdistan Davasını savundular!

Sizler neredeydiniz ve ne yaptınız?

Sizler de, Komünizmle Mücadele Derneği’nde, Milli Türk Talebe Birliği, Akıncı Gençlik ve Ülkü Ocaklarında gerdan kırıp; “Bölücülük Yapıyorlar” yaygarasıyla, bu aydın ve yurtsever insanlara saldırıyordunuz!

Yalan mı?

İlgili yazınızda, solcu Kürdler ne tarafa dönse İslam’ı görecekler diyorsun! Kürtler İslam’ı, Zilan Deresi’nde, Dersim’de, General Muğlalı olayında, sizlerin de inayetiyle Faili Meçhul Cinayetlerde, Uludere Roboski’de; Enfal Soykırımında ve Halepçe’de gördüler. Kendilerini Allah sanan ve softa yönetimlerindeki pisliklerine karşı gelenleri, Allah’a karşı geldiler diye idam eden, İran’da gördüler!

Kayserili bay Mehmet Göktaş, Filistin, Azerbaycan ve Bosna Hersek olaylarında camilerden tekbir sesleriyle çıkıp, gıyabi cenaze namazı kılanlar; Kürdlerin Müslüman kardeşleri Halepçe’de, kadın ve çocuklardan oluşan beş bini aşkın masum sivil Kürd katledilirken neredeydiler?

Yoksa, Kürdlerin İslam kardeşlerine göre, Kürdler İslam değil midir? İslam kardeşliğinde böyle riyakarlık ve çifte standart yani münafıklık var mıdır?

Kayserili bay Mehmet Göktaş, elini vicdanına bırak ve Allah için konuş, 20. yüzyıldan itibaren Kürtlere soykırım, asimilasyon politikaları uygulayanlar hangi dindendir? Sana göre bunu yapanlar dinsizse, İran dinsiz midir? Elinde Kuran’la mahkemeye çıkıp şov yapmak isteyen Saddam Hüseyin dinsiz midir? Türk –İslam Sentezcileri dinsiz midir?

Filistinlilere bağımsız devlet kurmak mübah; Kürdlere de günah oluyor, değil mi?

Kayserili bay Mehmet Göktaş, solcu ve seküler Kürd aydınlarını hedef gösterip düşmanlık tohumları ekeceğine, din adamlığının gereği olarak, barış ve kardeşlik tohumlarını ek.

Aksi takdirde, bu mazlum Kürd halkının eli, Mahkeme-i Kübra’da senin yakandadır!


Erkan ARSLAN

11.04.2013

Son Güncelleme Tarihi: 14 Nisan 2013 16:32

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.