İşte Vatan Haini

24 Aralık 2018 14:34 / 1092 kez okundu!

 

 

Hey dünya hey, bu memlekette ne zulümler yaşandı. Allah hem Türk’e hem de Kürd’e sabır vermeseydi şimdi Anadolu’da ay yıldızlı bayrak dalgalanmazdı desem inanın.

Bir zamanlar derin bir akıl, insanımıza verdiği sıkıntı ile silahlısı silahsızı devlet karşıtı olarak kabul edilip, işkencelerden geçiriyor, sözüm ona bu şekilde vatandaş tedip ediliyordu.

 

****

 

İşte Vatan Haini

 

Hey dünya hey, bu memlekette ne zulümler yaşandı. Allah hem Türk’e hem de Kürd’e sabır vermeseydi şimdi Anadolu’da ay yıldızlı bayrak dalgalanmazdı desem inanın.

Bir zamanlar derin bir akıl, insanımıza verdiği sıkıntı ile silahlısı silahsızı devlet karşıtı olarak kabul edilip, işkencelerden geçiriyor, sözüm ona bu şekilde vatandaş tedip ediliyordu.

Bir yandan Mamak ceza evinde Muhsin Yazıcıoğlu’nu 29 gün üryan işkence edenler diğer yandan Diyarbakır cezaevinde Kürt gençlerine dışkı yediriyorlardı, ölen ölüyor kalan bu sisteme düşman kesiliyordu.

Dünyanın menhus gücü bu mazlum vatandaş potansiyelinden faydalanarak türlü türlü fraksiyonlarda örgütler türetti. Ölenler, kalanlar, hepsi dertli en son JİTEM adında bir oluşumla, beyaz Toros’lardaki karanlık kimselerin eliyle memleket yaşanmaz hale getirildi. Kimse kusura bakmasın bu zulme karşı kalkıp dağa bağa çıkan kimselere “neden silaha sarılıyorsunuz?” deme hakkımız da haddiniz de yoktu.

Ak Parti iktidarıyla bu zulme dur denmek istedi, 2005 yılında Recep Tayyip Erdoğan Diyarbakır’da yaptığı konuşmayla bu sorunun varlığına işaret ederek çözümü için çalışacağını dillendirince birileri Ankara’da homurdanmaya başladı.

Bin bir türlü sıkıntıyı bertaraf ederek mücadele etmeye gayret etti, gel gör ki kendini Kürt tarafı olarak tanıtan siyasi ve silahlı oluşumlar bu gayretleri akim bırakmak için ellerinden geleni fazlasıyla yaptılar.

Şu anda bir duraksama yaşanırken birileri hala Kürt vatandaşlarımıza sadece Kürt oluşundan ters ters bakıyorsa, “yazıklar olsun!” demekten başka bir şey diyemiyorum. Bu gereksiz iç çekişmeyi artık tamamen ortadan kaldırmamız lazımdır. Yoksa bu kirli ırkçı yaklaşımlarla her geçen gün gerileyecek, huzurumuz kaçmaya devam edecektir.

İddia edilen şu ki; Sakarya’da 43 yaşında Muş’lu bir baba ile 16 yaşındaki çocuğu Kürtçe konuştukları için silahlı saldırıya uğradılar. Baba öldü çocuk ağır yaralı.

Bunlara bu gerekçe ile saldıran her kimse asıl vatan haini odur. Bu haşere utanmadan bir de “ben sarhoştum” deme cesaretinde bulunabiliyor. Yani ben daha önce de Allah’a meydan okumuştum, benim cezamı az verin anlamına geliyor galiba. Bu saldırıya rıza gösterenler, ona karşı sessiz kanalar da aynı şekilde ihanet duygularını besleyen kimselerdir.

Bu ülke kurtuluş savaşında küffarın elinden kurtuldu, ama yerli piyonları eliyle hırpalandıkça hırpalandı, ama bu gün özüne dönüyor. Bu ülke Müslümanların ülkesidir, başta Türk ve Kürt olmak üzere birçok kökene mensup vatandaşlarımız burada yaşıyor. Bir kalın kafa böyle bir kerizlik yaptı diye vatandaşlarımız birbirine ters bakacak değildir, ama bu zulme seyirci kalmaya da vicdan elvermiyor.

Kabul eden de etmeyen de şunu bilmedir ki, bu ülkede milyonlarca Kürt var, üstelik elini kolunu sallayarak da yaşıyorlar, bazı korkaklar gibi kıçında silah da taşımadan(güvenlik görevlisi hariç çünkü onların silah taşıması mesleklerinin icabıdır) çünkü burası onların öz vatanıdır.

1996 yılında bir canlı yayında Alpaslan Türkeş “Türkler daha son sözünü söylemediler” dedi, ben de o zaman dedim ki; “Alem bilsin ki, Kürtler daha ilk sözünü bile söylememişler.”

İşte görüyorsunuz Kürtçe düşüyor, Türkçe yazıyoruz, memleketin huzuru için Devletin resmi dilini öğrenmiş, barış ve huzura katkı veriyoruz, ama tek kelime Kürtçe bilmeyen bir ahmak durup dururken masum bir vatandaşımızı öldürüyor, yazıklar olsun!

Ne istiyorum derseniz?

- Bu vatandaşımızın öldürüldüğü yerleşim biriminde gelebilecek herkes bir araya gelip bu menfur melun saldırıyı kınamalıdır,

- Devlet Bahçeli Salı günkü grup konuşmasında bu katili telin etmelidir,

- Cumhurbaşkanımız bu olayı lanetlemelidir,

- Mahkeme bu katile iki kat ceza vermelidir,

- İstisnasız bütün gazete ve televizyonlar bu saldırıyı kınamalıdır.

Belki bir derece ehli vicdan rahat eder, diye düşüyorum.

Tekrar ediyorum siz vatan haini mi görmek istiyorsunuz al size vatan haini. Ayrıca işlediği suç, insanlık suçu.

Allah ülkemizi bu tür ahmakların adi davranışlarından korusun.

Kürd’ün de Türk’ün de başı sağ olsun, çünkü iki kesimin de ismi bu olayda geçiyor. Evet kahrolduk fakat tek bir Türk’e karşı dahi kinim oluşmadı bunu da herkesin bilmesinde fayda var. Ne yazık ki; Türklerde olduğu gibi Kürtlerde de böyle ahmaklar olabilir. Bunların asaleti de karanlık bence.

Allah’ına karşı nankörlük yapan ne yapamaz ki? Tabi onları hoş görmeyeceğiz, adalet anları cezalandıracak ki, Allah’tan korkmasalar bile cezalandırmaktan korksunlar. Biz de onları selam ve duadan mahrum edeceğiz.

Allah bu ülkenin insanını bu tür belalardan korusun diyorum, amin demeniz dileğiyle.

 

Eyüphan KAYA

24.12.2018, Diyarbekir

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.